Bölüm-20

3.3K 244 23
                                    

Sevda SERDEM

Hayatımda yaşayacağım en kötü günü yaşıyordum şu an. Sevdiğim adamdan bu dünyada ayrılmak. O beni bırakıp gidiyordu. Evet benim yalvarışlarımı hiç dinlemeden,akan gözyaşlarımı görmezden gelerek,yanında benim yaşama sebebim olan Karadeniz mavisi gözlerinin verdiği mutluluğu, sesinin verdiği huzuru da alıp gidiyordu. Sevdiğim adam beni bırakıp gidiyordu. Toprağa verilen Barışın üzerine atılan her bir toprak tanesi benim vücudumdaki tek tek hücreleri de öldürüyordu sanki. Ağlayışım yakarışımın hiç faydası olmuyordu. Sonra herkes gitti mezarının başından ama ben gidemedim. Onu bırakıp ta nasıl gidebilirim ki. Karadeniz mavisi gözlü yarimin mezarının yanına çöktüm. Elimi toprağına dokunup ağlarken bi anda gözlerim açıldı.

Uyuyormuymuşum. Rüyamıydı tüm hepsi. Hastanedeyim ve kolumda bir serum. Kolumdaki serumu çıkarttım ve yatmış olduğum hastane odasından çıktım. Dışarıda Ezgi vardı.

"Sevda sen napıyorsun. Neden kalktın ayağa,niye çıkardın serumu."

"Ezgi Barış nerde. Barışa ne oldu iyi mi. Ne olur kötü bi şey söyleme Ezgi ne olur."

"Tamam sakin ol. "

"İyi mi ne olur Ezgi çabuk söyle."

"Ameliyatta hâlâ. "

"Ne olur Ezgi beni ona götür hadi lütfen." dedim. Tek başıma yürüyecek dermanım yoktu sanki biri bütün gücümü almıştı ayaklarımdan ellerimden. Koluma giren Ezgi beni ameliyathanenin önüne getirdi. Orda Barışın ailesi vardı ve benim ailemde babam dışında. Beni gören Fatma Hanım yanıma geldi.

"Kızım niye ayaklandın sen. Bari serumun bitene kadar yatsaydın. "

"Barış böyleyken ben nasıl yatabilirim ki annem" dedim ağlayarak. O da bana sarıldı ağlayarak.

"İyi olacak kızım merak etme. Bizi bırakıp gitmeyecek benim oğlum" dedi. Sonra oturduk sandalyeye. Herkes dua ediyordu. Ben de ediyordum. Sonra ameliyathanenin kapısı açıldı içeriden babam çıktı. Hepimiz yanına koştuk.

"Baba Barış iyi mi."dedim.

"Kızım ben elimden gelenin daha fazlasını yaptım. Ama kurşun çok tehlikeli bir yerdeydi kalbine çok yakındı. Bu yüzden hayati riski çok fazla yoğun bakımda kalacak. Önümüzdeki bi kaç gün çok önemli eğer bir hafta içinde kendine gelmezse onu kaybedebiliriz." dedi.

"Baba ne olur bi şey olmasın ona ne olur. " derken fenalaşan Ayhan babayla Fatma annemide bi odaya aldılar ve onlara da sakinleştirici yapıldı.
Eve gidip bi kaç parça eşya getirmem lazım onlara biliyorumki Barış burdayken gitmezler. Kendimde üzerimdeki elbiseden kurtulurum hem. Eve geldim ve her attığım adımda Barış canlandı gözümde hep. Kapıyı açıp içeriye girdim. Salonun önüne geldiğimde Barışla olan nikahımız canlandı. Sonra odamıza geldim. Kanepeye baktım ve Barışın yanına yattığım an geldi aklıma ilk defa ona o kadar yakındım. Resmen kalbimin atışını dışarıdan duyabiliyordum. Akan gözyaşlarımı sildim ve üzerimi değiştirdim ve hep o bi şeyler karaladığım defterimi aldım elime sonra Barışın sabah çıkartmış olduğu tişörtünü aldım ve kokladım. Hala onun gibi kokuyordu geri bıraktım yatağın üzerine ve elime aldığım defteri çantama koydum. Odadan çıktım ve Fatma Annemgilin odasına girdim veFatma Annemle Ayhan Babama da bi kaç kıyafet aldım onların odasından da çıktım. Sedefin odasının önüne geldiğim zaman Barışın benim için söyledikleri yankılandı kulaklarımda. Ve vurulduktan sonraki sözleri ve gözlerinin kapanışı ben daha ona onu sevdiğimi söyleyemeden. O bana ona aşık olduğumu söyleme şansı vermedi. Sonra gözlerimdeki yaşları sildim ve hastahaneye gittim.

AŞKIMIZIN SİMGESİ "SEBA"(DÜZENLENECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin