Bölüm-15

3.6K 267 13
                                    

SEVDA SERDEM

Gözlerimi zorlukla açabildim. Ve kendimi hiç te tanıdık olmayan bir odaya hiç te alışkın olmadığım bir vaziyette buldum. Ellerim bağlıydı ve ayaklarımda ve sandalyeye de bağlamışlardı beni. Olanları hatırladım ama anlam veremiyorum bir türlü beni kim niye kaçırsın ki. Ben kimseye bi şey yapmadım,fidye istenilecek kadar da zengin bir ailenin çocuğu değilim. Bağırmak sesimi birilerine duyurmak istedim ve bağırdım.

"İmdaaat. Yardım edin,kurtarın beni. " diye bağırırken bi anda içeriye bi adam girdi.

"Kes sesini yoksa fena olur" dedi.

"Bırakın beni ne istiyorsunuz benden" dedim. Sonra o da hiç bir şey söylemeden ağzıma bir kumaş bağlayıp gitti. O gittikten sonra ağlamaya başladım. Engel olamıyordum gözümden akan damlalara. İçimden dua ediyordum

"Allahım ne olur yardım et bana. Lütfen Rabbim. Abim ne olursun bul beni kurtar lütfen."

Sonra ağlamaya devam ederken uyuya kalmışım. Sabah uyandım. Boynum, omzum,kollarım ve bacaklarım yani kısacası her yerim tutulmuştu ve çok kötü ağrıyordu.
Biraz zaman geçtikten sonra içeriye biri girdi ve bana

"Sana yemek getirdim. Ellerini çözüp ağzını açacağım. Uslu uslu ye. Bi yaramazlık yapmaya kalkayım deme senin için kötü olur." dedi. Dediği gibi elimi çözdü ve ağzımmaki kumaşı çözdü. Ben de uysal davranıp yemek yemeye çalışır gibi yaptım. Daha sonra adamın boş anına denk getirdim ve adamı ittirip kapıyı açıp koşmaya başladım. Merdiven vardı indim tam dış kapıya gidiyordum ki birinin kolumdan tutup beni çevirmesiyle çıkamadım. Ama bu kız o kız Barışla gördüğüm.

"Sen, ama sen ne arıyorsun burada."dedim. O daha soruma cevap vermeden daha yeni elinden
kaçtığım adam

"Ayça Hanım. Çok özür dilerim efendim ." dedi. O da

"Bi daha olmasın yoksa bu son özür dilemen olur." dedi beni o adana doğru fırlattı ve

"Şimdi götür şunu gözümün önünden." dedi.

"Ne istiyorsun sen benden anlamıyorum ki. Bırak beni" dedim. O da

"Bana bak aptal kız. Senin gibi birinden ne isterim ben. Saf mısın kızım sen. Barışı elde edebilmek için bi araçsın sadece benim için. Sonrasında da başkasının intikam aracı olacaksın."

"Ne Barış la ne alaka anlamıyorum." dedim. Ve daha fazla konuşmama izin vermedi daha yeniki adama döndü.

"Götür şunu,hemen." dedi. O adam tuttu beni.

"Bırak dokunma bana" desemde zorla götürdü beni ve az önceki odaya aynı şekilde hapsetti ve yemeği de götürdü. Asla yemem zaten. Allahım kurtulamayacak mıyım ben. Abim bulamaz mı yani beni hem Barış ne alaka. Şu an onu bile özledim. İlk karşılaşmamızda ona kızmıştım o gözler telefona bakıp önünüzdeki kişiye bakmamanız için yaratılmadı diye. Ama suçlu bendim aslında ben çarpmıştım sonuçta. Ama sonra dedikleri çok zoruma gitti. Sonra da iş yerindeki o kızla şimdi aşağıda olan kızla olduğu hâl. Sonra da bizim eve gelişi. Çok güzel gülmüştü. Karadeniz aşığıydım ama karadeniz mavisi gözlere de aşık olacağımı hiç düşünmezdim. Şu an o mavileri görmeyi çok isterdim. Aceba o kız ne demek istedi. Barışı elde etmek için araçsın derken. Zaten sevgilisi değil mi de o kız onun. Ama sevgilisi olsa niye kovsun kızı.Anlam veremiyorum bir türlü. Bu düşüncelerle akşam olmuştu karanlık çökerken odaya. Sonra o adam geldi yine elindeki tepsiyle ve bu sefer tepsideki suyu görünce en azından suyu içerim diye düşündüm. Elimi çözdü ve ben suyu içtim sonra da biraz yemek yeyim dedim ama hepsini yedim. Çok açtım ne yapayım. Sonra o adam elimi bağlayıp gitti.

AŞKIMIZIN SİMGESİ "SEBA"(DÜZENLENECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin