AŞKIMIZIN SİMGESİ "SEBA"(DÜZENLENECEK)

Bölüm-28

SEVDA SERDEM AKSEL

"Gitmek bazen ne kadar da zor bir eylem, yazılması ya da söylenmesi kadar kolay olsa keşke. "

O kadar mutluyum ki aşık olduğum Karadeniz gözlüm bana en güzel doğum günümü yaşattı. Öyle güzel bir hediye de verdiki her ne kadar kabul etmek istemesem de biriciğimin ısrarı ile kabul ettim. Onu her an özlüyorum nedendir bilinmez sanki son günlerim gibi daha önümüzde çok uzun yıllar var inşallah Rabbim ömür verdikçe.

Artık mezuniyet te yaklaştı ama yine de dersler çok sıkıcı geçiyor. Aslında galiba ben Barışa bağımlı falan oldum. Onsuzluktan sıkıcı geçiyor yoksa ben dersleri çok iyi takip edip derslere çok ta iyi katılan bir öğrenciydim. Bu dersi de çok severdim hem dersi hem de dersin anlatımını yapan profesörü.
Barış'a olan aşkım tüm dengemi bozdu resmen . Tek düşündüğüm biran önce evimize gitmek.

Öğle arasında yemek yedikten sonra lavaboya gittim ve Barış beni almaya gelmeden önce namazımı kılmak için gidiyordum ki birileri kollarımdan tutup beni depo olarak kullanılan odaya girdirdiler. Bağırmak yardım etmek istedim ama ağzımı elleriyle kapattıkları için bi şey yapamadım. Beni sandalyeye oturtup elimi ve ağzımı bağladılar. Bu anı daha önce yaşamıştım. Ve beklenen şey oldu yine Ayça geldi. Bana

"Oooo Sevda Hanım nasılsınız görüşmeyeli evlilik nasıl gidiyor " dedi pis pis sırıtarak. Bu kızın psikolojik desteğe ihtiyacı olduğu apaçık. Benim ağzım kapalı olduğundan cevap veremedim. O da sinirle ağzımdaki kumaşı asıldı.

"Cevap ver bana sana soru sordum değil mi"

"Ayça senin insan kaçırmaktan başka bir marifetin yok mu "

" Emin ol daha iyi şeyler de biliyorum. Mesela örnek olarak insanları tehdit edip istediğimi elde etmek gibi. Ne dersin güzel bi özellik mi."

"Ne istiyorsun bizden neden rahat bırakmıyorsun. Barış sevmiyor seni işte anla bunu.Elbet senin de karşına birileri çıkacaktır. "

"Kes çeneni senden önce ben vardım. Sen geldin ve benden Barışı çaldın. Şimdi ise geri vereceksin. "

"Ben Barışı seviyorum ve ona çok güveniyorum. Seninle özel bir şeyler yaşamadığını da biliyorum."

Ellerini yumruk yapıp yanında duran dolaba geçirdi. Korkmadım değil biraz korktum yani.O yumruk benim yüzüme gelse ne olurdu Allahım düşüncesi bile çok kötü.

"Bak beni sinirlendiriyorsun. Neyse sen çok konuştun şimdi beni dinliyorsun. Barıştan paşa paşa ayrılacaksın. İstesem seni şuracıkta gebertirim ama bu benim işime yaramaz. Sen öldün diye Barış beni sevecek değil ama Sen onu hayal kırıklığına uğratırsan birinin desteğine ihtiyacı olabilir. Bu yüzden sen Barıştan kendi isteğinle ayrılacaksın. Başka bi sevgilin olduğunu mu söylersin yoksa onu sevmediğine mi inandırırsın bilmiyorum. Ama ondan ayrılmadığın her an onun başına kötü şeyler geleceğinden emin olabilirsin"

" Hayır yapamazsın bunu. "

"Öyle bir yaparım ki . Madem Barış benim olmayacaksa senin de olamaz . Sen Barıştan ayrılmadıkça Barışın başına gelen her şeyin sorumlusu sen olacaksın. Bunu vicdanın nasıl kaldırır. "