Bölüm -23

3.3K 217 4
                                    

Ezgi CANDAN

Bugün okula gitmiyordum. Hem Sevda gitmiyordu hem ben. O kocasını yaralıyken yalnız bırakmak istemedi ben ise sözlümü. O kazadan beri bi sıkıntısı var ve bunu bana söylemiyor. Yaraları iyileşti ama psikolojisi duzelmedi. Anlatmıyor ki bir de ne olduğunu. Belki bi çözüm bulacağız birlikte. O yüzden ben de bugün Hakan Beyimizin problemini çözmek için gitmedim. Sabah ta erkenden kalkıp Hakanın evine gittim ve Selim Amcaya da söyledim

"Hakanın ne problemi var öğreneceğiz bugün" diye. O da

" Benim işlerim var kızım o iş sende o zaman. Bu çocuk ta bazı şeyleri birileri ile paylaşmaya alışmalı artık kızım. Senin sayende hep içine atmaktan kurtulur inşallah" dedi ve gitti. Ben de güzel bi kahvaltı hazırlamak isterdim ama bu konuda Sevda kadar maharetli değilim ekstra bi şey yapmadım. Normal bi kahvaltı hazırladım. " Sonra Hakan geliyordu galiba mutfağa ayak sesi duydum. Sonra biraz geriye doğru gittim kapının arkasına doğru görmüyecek şekilde. Sonra Hakan girdi içeriye ben de günaydın aşkım dedim. O da gülerek döndü bana doğru günaydın dedi. Kahvaltı için oturduk ve ben çaylarımızı doldurdum. Yemeye basladik.

"Sevinmedin mi surprizime "

"Sevindim tabi neden sevinmeyim. "

"Sen benden ne saklıyorsun söylesene artık gerçekten çok yoruldum. Bana hiç mi guvenmiyorsun ya da bana hiç mi değer vermiyorsun. Ben ne olursa olsun herşeyi seninle paylaşıyorum. Ama sen kazadan beri bi haller var anlıyorum halinden tavrından hareketlerinden belli oluyor ama sen bana hiç bir şey söylemiyorsun. " Artık söylemesi için gerekirse tavır alıp küserim.

"Ezgim hiç öyle şey olur mu seni çok seviyorum ve sana çok değer veriyorum. Madem bu kadar merak ettin ve öğrenmek istiyorsun anlatayım o zaman"

"Anlat tabi istiyorum "

"Ben o gün yani kaza yaptığım gün kırmızı ışıkta beklerken birini gördüm kimdi biliyor musun annemdi. Biliyorum annen öldü diyeceksin evet öldü toprağa verilirken kendi gözlerimle gördüm. Ama o gördüğüm kadın anneme çok benziyordu. Yanında da bi adam vardı ve çok samimilerdi. Anlam veremiyorum hayal değildi gerçekti o an yaşadığım şaşkınlık yüzünden yaptım kazayı da."

"Hakan biliyorsun bunun mutlaka mantıklı bir açıklaması vardır. Yani çok benzeyen biridir olamaz mı insanlar çift yaratılmış derler olabilir annene benzeyen birisi. "

"Ben de diyorum kendime ama işte. Neyse tamam haklısın en iyisi unutmak o günü biz kendi hayatımıza dönelim. Napıyoruz yapıyor muyuz nişanımızı."

"Yalnız bu baya bi hızlı olmadı mı. Yani bilmiyorum ki hiç konuşmamıstık."

"Tamam konuşalım işte. Yapalım bence en kısa zamanda hatta haftaya cumartesi yapalım okul yokken."
İçiyor olduğum çayı son anda yuttum ve genzime kaçmasını kıl payı engelledim.

"Ne haftaya mı olmaz ki ben nasıl hazırlanırım yani yetişir mi dersin."

"Olur olur hallolur. Yaparsın sen halledersin haftaya nişanımız var. Ben bugün gidiyorum şirkete Barışla da konuşurum yarın gideriz alışverişe onlarla. "

"Tamam peki güle güle" dedim ve Hakanı uğurladım ve kahvaltıyı toparlayıp eve gittim. Ahh ne yapacağım ben. Kapıyı açtım ve

"Anneeee anneeee anneeee"

"Ne var kızım ne bağırıyorsun burdayım " dedi annem eli hamurlu mutfaktan çıkarken.

"Anne haftaya cumartesi nişanımız var "

"Nee. Kızım ne acelesi var şimdi nasıl yetişir hazirliklar. "

"Yetişir anne yetişir. Hayirdir sen ne yapıyorsun mutfakta. "

AŞKIMIZIN SİMGESİ "SEBA"(DÜZENLENECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin