Bölüm-39 "Kıskançlık"

2.6K 193 16
                                    

SEVDA SERDEM AKSEL

Sabah gözlerimi açtığımda ne Onur ne de Barış yoktu yatakta. Hemen kalkıp nerede olduklarını aramak için aşağıya indim. Barış koltukta öyle bir halde  yatıyordu ki. Kahkahamı tutamadım. Benim aralıksız gülmeme uyanan Barış gözlerini uyku mahmurluyla tam açamıyordu bile.

"Ne bu halin Barış "dedim.

"Hıh. Ne oldu ne varmış halimde "dedi zorda olsa kalkıp.

Ben cevap veremeden tekrar gülmeye başladım.

"Ben söyleyemem kendin bak aynada "dedim.

Aynadaki halini görünce

"Onuuuur. Nerdesin gel çabuk buraya "diye bağırdı.

Gerçekten de bu Onur çok fena. Barışın yüzüne çizdiği kedi bıyıkları ve beneklerle gözleri de mavi olunca tam kediye benzemiş .

"Yapma Barış çocuk o. Hem bence gayette başarılı bir sanat  çalışması olmuş. Ben çok beğendim. "

"Sevda. Bak zaten gece boyunca çocuk baktım sinirliyim, uykusuzum uğraşma benimle" dedi sinirli bir şekilde.

"Tamam tamam  kıyamam ben sana. Hadi git temizle yüzünü. Çıkmazsa ıslak mendil kullan. Hadi aşkım yok bir şey çocuk o. "

"Tamam gidiyorum."dedi ve o odamıza giderken ben de perdenin arkasında gizlenen küçük yaramazın yanına gittim. Perdeyi yavaşça çektim ve Onur küçücük elleriyle yüzünü kapattı.

"Özür dilerim."dedi.

"Ah tatlım benim niye özür diliyorsun. Bence çok güzel olmuş. Hadi gel buraya yok bir şey."dedim elinden tutarak.

"Bana kızar mı "

"Ben varım burda izin verir miyim hiç."dedim. Mutfağa gidip kahvaltı hazırlamaya başladım. Bir yandan da küçük Onurla konuşuyordum.

"Biliyor musun benim de bir erkek kardeşim var Erkan. Ben de onun yüzünü hep boyadım. Çocukken tabi. Her gün başka hayvan yapardım. Çok eğlenceli değil mi. Sonra o bana kızıp küserdi. Ben de elimdeki boyalarla kendimi de Erkana yaptığım gibi boyardım. Sonra beni affederdi." dedim gülerek. O sırada Barış

"Ya ne yaramazmışsın sen öyle."
Dedi. Onur Barışın sesini duyması ile koşarak geldi ve arkama saklandı. Barış yanımıza geldi ve Onur'u arkamdan  alıp bir anda omzuna aldı.

"İşte bu da  benim Onur'a cezam " dedi. Onur halinden gayet memnundu.  Onlar salonda eğlenceli vakit geçirirken ben de kahvaltıyı çoktan hazırlanıştım .

"Hadi gelmiyor musunuz "dedim. Kahvaltımızı yapmaya başladık. Onur'un isteğiyle ekmeğine reçel sürdüm uzattım. Barış

"Bana yok mu karıcığım "dedi. Ona da sürdüm. Barışın  küçük kıskançlıkları ile kahvaltımız bitti. Onlar salona ve gitti. Ben de bulaşıkları halledip yanlarına gittim. Koltukta Barışla  ortamızda Onur oturuyordu. Beraber çizgi film izliyorduk. Onur

"Barış abi sevda abla size bir şey sorabilir miyim."

İkimizde "Sor tabi"dedik.

"Şimdi benim kardeşim oldu ya annem ve babam beni artık az mı sevecekler."

"Ah canım benim neler düşünüyorsun öyle sen . Yok tabiki öyle bir durum. Bak eline açsana elini " dedim. Elini açan küçük Onur'a elindeki elimle hem gösterip hem anlatmaya başladım."Bak şimdi bu baş parmağın değil mi. Bu sen oluyorsun şu işaret parmağı da kardeşin. Peki ben senin elinin başparmağına iğne batırırsam acır öyle değil mi . Peki işaret parmağına batırsak o da acımaz mı."dedim

AŞKIMIZIN SİMGESİ "SEBA"(DÜZENLENECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin