Cassy'nin Bakış Açısı
Pekala, günah nedir? Ya bizim yanlışımız aslında bir doğruysa?
Harry'i o lanet bok çukurunun içinde bırakıp gittim evet gittim çünkü bu benim en öncelikli dileğimdi. Ormanda hızımı bir an olsun düşürmeden yoluma devam ettim. Sanki önüme örülmüş duvar var gibiydi ve dostum fena şekilde toslayarak geriye doğru fırladım daha doğrusu fırlatıldım.
''Sana onu öldür demiştik!'' Çevremde çakan kara şimşekler nabzımı yükseltiyorlardı.
Cevap vermek istedim, bu olayı kavraya bilseydim. Melekler oldukça kızgındı, hatta Harry den önce kurban ben bile olabilirdim.
''Yarın, şafakta yola çık. Bulduğun kuyuya dileğini sun.''
''Ta-tamam!''
''Unutma, bu son şansın!'' dedi melek ve büyük bir ışıkla yok oldu.
Ayağa kalktığımda bacaklarım titriyordu. Hadi ama! Az önce daha büyük bir adrenalin koptu ve sen iki serseri meleğin lafından mı korktun? Belki, biraz.
Baykuş sesleri, uluyan kurtlar ve birazdan çıkacağını hissettiğim şeytan ile tetikte olmaya devam ettim. Doğa döngüsü içindeydik, ben hem avcı hemde av'dım.
''Cassy!'' Arkamdan gelen tanıdık ses ile irkildim ve tam dibimde biten ağaç köklerine yapıştım.
''Juliana!'' onu görmek beni rahatlatmıştı, ardımda onları bırakarak kaçıp gitmiştim.
''Nerelerdeydin, Tanrım! Günlerdir seni arıyoruz fakat kokun buradan sonra yok oluyor ayrıca ben... Ben...''
Ona sıkıca sarılıp güven vermeye çalıştım. Üzgündü, benim Harry'e yem olduğumu düşündüğünü biliyordum.
''Endişelenme,'' diye fısıldadım. Gözleri parlıyordu.
Eve dönmüştük, kapıdan girerken başıma bir şey çarpmış gibi hissettim. Aniden hislerim kayboldu ve kendimi taşıyamayarak bedenimin yere yığılmasına izin verdim.
Geriye Dönüş -Eskide Yaşanan Hatıralardan Bir Bölüm, Cassy'nin Bakış Açısından-
Derin bir nefes alarak gözlerimi açtım. Sanki suyun içinde boğuluyormuşum gibi bir histi.
Bileğimi saran parmaklarla beraber, saran kişinin sahibine baktım. Harry yeşil gözlerini yıldızların yaydığı ışık gibi üzerimde kullanıyordu.
''Hey, sakin ol bakalım.'' Yarı çıplak vücudunu hareket ettirerek tamamen bana döndü. Gündüzleri sert olan bu adam geceleri oldukça nazik bir beyefendiye dönüşüyordu.
''Bir şeyin boğazımı sıktığını hissettim. Çok korkunçtu.'' Yatakta iyice doğrulup sırtımı tahta başlığa yasladım. Kemiklerime batan başlık umurumda değildi çünkü oldukça korkunç bir şey yaşamıştım.
''Bebeğim, sadece bir rüyaydı. Ben yanındayken kimse bir şey yapamaz.'' Evet. Klasik cümleler yaklaşıyor. Harry bedenimi kendine doğru çekerek elleriyle yüzümü kavradı.
Soğuk elleri tenimde gezindikçe ben daha çok ısınıyordum. Dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı, bir şey hissettim ve gözlerimi hafifçe araladım. Harry'nin baş ucunda kocaman siyah bir gölge vardı. Çığlık atarak kendimi geriye doğru attım ve hatta öyle çok geri gitmiştim ki yere düştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cold FLOW
Fanfiction''Soğuk, kan dolu şişelerin üzerinde parmaklarımı gezindirirken içim ürperti ile doldu, bir şeyler yanlış gidiyordu. Elbette yanlış gidecekti, bu insan hayatında 'Genel' olan şey değil miydi? Durun biraz, insan mı dedim? Hayır, kesinlikle insan deği...