Cold FLOW

''Küvet(!)'' Bölüm:25

 NE GÜZEL BİR BÖLÜM OLDU BEEE :D BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYINIZ HA BU ARADA KLASİK AŞK ÖYKÜLERİ SEVEN BİRİ OLMADIĞIM İÇİN AKSİYONNALARIMI YARGILAMAYIN :D :)X -L 

Harry kesinlikle bizimle alay ediyor olmalıydı, beni öldürmek için can atan kadının evindeydik. Asıl şimdi ruhum huzur bulmayacaktı çünkü o kadın Angela’ydı.

Başımı kaldırıp keskin yüz hatlarına alaycı tavırla baktım çünkü şaşırmıştım ve şaşırdığımda bunu yapardım. Angela’nın bakıp güldüğünü hissedebiliyordum yine de popom öncelikli geldiği için bir şey söylemedim. Evin içine girdiğimizde Harry beni boşta kalan koltuğa yavaşça yerleştirdi, sırtına değen ellerimi kendime çekerken kıvırcıklarının dağılışını seyrettim. Angela kollarını dolayarak salona giriş yaptı, Juliana ve Helena ise birbirlerine yakın yerler de oturuyorlardı. Yanağımın içini ısırırken sırıtan Angela’ya bakmayı sürdürüyordum.

‘’Günlüğümde bulabildiğin şeyleri bizimle paylaşmak ister misin eski aşkım?’’ bu kız ya David’in bilmediğim kardeşiydi ya da sürtüklük konusunda ustalaşmış bir fahişeydi.

‘’Hayır.’’ Dedi Harry düz bir sesle. Kesinlikle o günlükte bir şeyler yazıyordu ve ben bunu biliyordum.

Gece olduğunda Angela evin altında kalabileceğimiz odaları gösterdi, Juliana her şeye rağmen ona laf bulup söylemeyi eksik etmiyordu Harry ise her laf söyleyişinde iç çekiyordu. Herkes odasına çekilmişti Harry ve Angela ise Angela’nın odasındaydı, ne yaptıklarını merak etmemek elde değildi bu yüzden oturduğum yerden kalkıp beraber girdiklerini gördüğüm odanın önünde durdum. Kulağımı kapıya dayayarak içerideki sesleri dinlemeye çalıştım, Angela kahkaha atıyordu.

‘’O ölmek zorunda Harry, kendini zavallıya bağladığın için suçlu hissetme.’’ Dedi Angela, yumruklarımı sıktım. ‘’Bu seni ilgilendirmez.’’ Diye tersledi Harry.

‘’Ben senin için kendimi öldürürken böyle umursamamıştın,’’ Angela duraksadı arkasından bir şeyler gelecekti fakat şuan odanın içinde her nasılsa Harry’ye yaklaşıp yapıştığını hissedebiliyordum. Ellerim benden bağımsız olarak kapının koluna gidip aşağı indirildiğinde kendimi durduramıyordum. ‘’Hayır, hayır!’’ fısıldayarak kendime kızsam da kapı benim tarafımdan izinsizce açılmıştı.

Angela bacaklarını aralayarak Harry’nin kucağına oturmuştu, o iğrenç elleriyle yüzünü kavramış kendi yüzüne yakınlaştırmıştı. Kapıda belirişimle beraber Angela ellerini geri çekip omzunun üstünden sinirle bana baktı ve bir şey söylemeden hızlıca odadan çıktı. Şu özel vampirimsi güçlerini kullanmak aklına gelmemiş olabilirdi ya da sadece bana sertçe vurabilmek için bu yavaş yürüyüşü tercih etmişti.

‘’Ben bu nasıl oldu bilmiyorum, üzgünüm.’’ Dedim kendimi savunmaya çalışarak, Harry ise yere diktiği gözlerini yerden kaldırıp bana baktı ardından parmaklarını saçlarının arasından geçirerek derin nefesler aldı.

‘’Biliyorum, buraya girmeni ben istedim.’’ Beni kontrol etmelerinden nefret ediyordum ama bu her zaman olmuyordu belki de sadece Harry’ye izin verdiğim için böyleydi.

‘’Herkes benden yeterince nefret ediyor Harry, bunu yaptırmasaydın keşke.’’ Dediğimde güldü ve başını iki yana salladı. ‘’Hadi ama Cassy, Angela ve ben senin o kapının ardında olduğunu biliyorduk. Kalp atışlarını oradan dâhil duyabiliyordum.’’ Ne vardı kalp atışlarımda? Ben ne yapıyordum? Aklım karışıyordu ve ölmekten beter oluyordum, kesinlikle olan bu.