''Soğuk Kalp'' Bölüm:106

84 13 23
                                    



Bedenimin altındaki sert tabakalar birer birer çöküyor gibiydi. Etrafımdaki her şey dönüyor, bana karşı isyan çıkararak ayaklanıyordu. Tanrı elimden tutan bir anne bir baba gibi davransa da bu benzetmenin yanlış olduğu kanısına burada yaşadığım sürede öğrenmiştim. Şöyle ki yaratıcı olan kudreti insan bedenine bürünmüş ruha benzetmek saçmalıktan ibaret olurdu. Bir baş ağrısıyla veya dünü hatırlayarak uyanmadım, bu kez sadece koşuyordum ama neden? Ormandaki adımlarım sıklaşırken yere düştüm, sanki başımın üzerinde taşıdığım o ağır peruklardan biri vardı ve yuvarlanıp gitmişti? Hayır, en iyi ihtimal beynimi düşürmüş olabileceğimdir. Şimdi her şeyin ısındığını ve başlayan bir etkinin olduğunu hissedebiliyordum. Göz kapaklarım seri şekilde hareket ederken odada bulunan enerjiyi göz ardı ederek sessizliği dinledim. Biri odadaydı ve benimleydi, rüyamı kontrol eden o falcılardan olmayacağına göre sapık olması ihtimaldi. Nefesimi tutmaya artık hazırdım, kim olduğunu göremeyecek kadar karanlık bir odada yattığım için onu ay ışığındaki tuzağa çekmeye çalışıyordum. Göğsümü şişirmeden ciğerime doldurduğum havayı bir süre oraya hapsettim. Tanrım, yüzümün karıncalanması ve bütün bedenime yayılan o çırpınma isteği her geçen saniye artıyordu. Kulaklarımda oluşan uğuldama ile yavaş yavaş nefesimi bırakmaya başladım ki bu daha tehlikeli bir aşamaydı. Sadist ruhum bunu yapmak için beni zorlamaya devam ederken yatakta bir çöküntü hissettim. Biri gölgesini yüzümün üzerine düşürerek beni izliyordu. Bu korkutucu hatıraya artık son vermeliydim. Hızla gözlerimi açıp yanımda destek aldığı elini tutarak onu yakaladım. Buz gibi olan elleri ve karanlıkta kalan gözleri ile artık karşımdaydı. Çığlık atmak yerine afallamış bir şekilde karşımda duran adama baktım. 

''Harry?'' 

Sinsice gülümsedi ben ise bu garip herifin davranışlarına sadece yutkunmakla yetinmiştim. Beni şuracıkta boğacak cellatlara benziyordu. 

''Uyuma çalışmaları mı yapıyordun?'' Sanki onun varlığını fark etmemişim gibi üstüne gülerek pişkin ifadesiyle soru yöneltiyordu, aptal. 

''Annen sana geceleri kızların odasına girilmeyeceğini öğretmedi mi?'' 

Başını yana eğdi, sanki orada yokmuşum gibi davranıyordu. Pekala, burada sadece beden olarak vardı yani o haklı sayılırdı, tabii eğer böyle düşünüyorsa. 

''Kendi evimde kendi kurallarım geçerli,'' yüzünü yüzüme daha çok yaklaştırırken sırtımda ezilen yastığa biraz daha gömüldüğümü hissettim, nefesini yüzüme üfledi ve ''güzelim.'' diyerek ekledi. 

Ay'ın mavimsi rengi odayı aydınlatırken, Harry ellerini havaya hafifçe kaldırıp elini yumruk yaparak tekrar geri açtı. Yumruk yaptığı zaman o kadar çok sıkıyordu ki eklemleri bembeyaz görünüyordu. Sonra tekrar bana bakıp gülümsedi, dizini biraz daha ileri atarak daha çok yaklaştı. 

''Bu kokuyu özlemişim,'' Gözleri kapalı bir şekilde havada dolanan, benim alamadığım o garip kokuyu yemeğin kokusunu almış köpek gibi koklayarak çok çok derinlerine çekiyordu. İşin tuhaf tarafı bundan zevk alması... Parmakları hızla çenemi buldu ve çenemi sıkarak yüzümü yüzüne yaklaştırdı. Sanki katil tarafından işkence görmeye hazırlanan o aptal tavuklar gibiydim. ''Ve bu yumuşaklığı da.'' 

Durun biraz! Ben bu odada katille mi beraberdim yoksa bu herif aklını kaçırmış sapık mı? Bence ikincisi daha makbul görünüyor. 

Yüzümü parmaklarının arasından çekmeye çalıştıkça daha çok sıktı. 

''Bırak...'' Sesimin kısılmasına karşılık olarak, operacıların aldığı alkıştan istiyorum. 

Hadi elleri göreyim! 

Cold FLOWHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin