KUZGUNU ÖLDÜR

KÖ30Final2

Arkadaşlar bir kaç bölüm epilogumuz olacaktır. Güzel yorumlarınızı bırakmayı unutmayınız!

KÖ30

Hayatta yaptıklarımız sonsuzlukta yankılanır.

-Gladyatör 2000

Alexander Ricky'in düğününün olacağını duyduğu zaman bir şey hissetmemişti. O avukat adam tam bir salaktı, yada Alexander uzun zamandır birilerine karşı bir şeyler hissetmiyordu. Lily üzerine siyah uzun bir elbise giymişti. Sarı saçlarını örüp tepesinde topuz yaptırmıştı ve kırmızı rujuyle cidden hoş görünüyordu. Alexander omuzunda durup etrafa bakan kuzgunla birlikte Lily'in heyecanlı suratına baktı. Üzerinde gri bir eşofman altı, beyaz bir badi vardı. Saçları gereğinden fazla uzamıştı ve sürekli yüzüne düşen bir perçem daima gözlerine giriyordu. Alexander onu gözünün önünden çekerken Lily kaşlarını çattı. "Sen daha hazırlanmamışsın."

"Bu gelmeyeceğimi gösteriyor." Alexander üst kata çıkan merdivenleri tırmanmak için trabzonlara yöneldi. Lily onu takip ederken topuklu ayakkabılarının sesi yaklaşıyordu.

"Bu heyecanlı gününde seni de orada görmek isteyecektir,Alex." Alexander ona bu söylediğinin saçmalığını anlatmak istercesine bir bakış fırlattı. "Tamam belki sadece beni görmek isteyecektir. Ama seni yalnız bırakmak istemiyorum."

"Git ve o saçmalığın keyfini çıkar. Yalnızca beni şu güzel karanlığımla yalnız bırak,yüce Tehlus adına."dedi Alexander merdivenleri adımlarken. Lily arkasından bakıp merdivenleri tırmanmak için yukarı çıkmaya başladığı zaman çatı katından ağır bir şeyin yere düşme sesi geldi. İkisi de aniden irkilerek yukarı doğru bakarken Alexander işaret parmağını dudağına götürdü ve yavaşça 'şşşş' diye mırıldandı. Sessizce yukarıyı dinlerken ağır bir şeyin çatı katında homurdanarak yürüdüğünü duydular. Alexander hızla merdivenleri geri inerken ışık hızıyla Lily'in topuklu ayakkabılarımı çıkarmasını işaret etti. Lily gerilerek ayakkabıları çıkardı ve merdivenin orada bırakıp Alexander'i mutfağa kadar takip etti. Alexander hızlı ve sessiz bir şekilde mutfak masasının altında duran karışımı çıkardı ve internetten aldıkları bıçaklara uzandı. Onları aspratörün üzerinde saklıyorlardı.

Çatıdaki şey çatının zemininden alt katın tavanına bağlı merdiveni açmaya çalışırken Alexander gerekli şeyleri hazırlamıştı ve ikisini evin içinde gölge gibi sakladı. Dışarıda sessizce yağmur çiseliyordu. Baharın gelişini haber veren bu Nisan yağmuru cama vuruyor ve evdeki tek sesi kendisi oluşturuyordu.

Çatıdaki adam merdiveni büyük bir gürültüyle ikinci katın zeminine çarptırdı. Merdivenin aşağıya düşüşüyle kaslı bedenini merdivenden aşağı indirdi. Hareket ederken çekinmemesi, ağır adımlarının zemini dövmesi Alexander'e onun iri olduğunu düşündürdü. İri ve güçlüydü, bu yüzden saklanmak gibi bir derdi yoktu. O yüzden evin içine girdiği zaman rahattı. Alexander, eve girememesi lazım diye düşündü. Neden eve girebiliyor?

Lily merdivenin altındaki minik dolapta elini ağzına kapatmış bir şekilde bekliyordu. Adamın adımları tepesindeki merdivende yankılanırken gözleri irileşmişti. Sonra Alexander'in adama çarptığını duydu. Adam merdivenlerden aşağıya yuvarlanırken ağzından dökülen acı haykırışı Lily'in tüylerini diken diken etti. Merdivenlerin sarsılmasından başından aşağıya tozlar dökülüyordu.

Adam yere düştüğü zaman haykırıp yeniden kalktı. Alexander ise çevikti, adamın üzerine atladığı zaman adam Alexander'i havada yakaladı. Sonra Alexander'i kapının girişindeki formantoya fırlattı. Alexander'in sırtı oradaki aynayı parçaladı ve yere devrildi. Adam, "Küçük fare."diye söylendi. "Sana izin verilmeden geçiş yapmayı göstereceğim."