Merhaba arkadaşlar. Öncelikle üç duyurum var. Hemen yeni bölümü işgal etmeden gevezelik edip kısa keseceğim. İlki final olmasına az kaldığıdır. En fazla bir kaç bölüm sonra final yapacağız. Aslında ben 30. bölümde final yapmak istiyordum ama belki 30 bölümü bir kaç bölüm aşabiliriz, tamamen bölümlerin uzunluğuna ve içeriğine bağlı ilerleyeceğiz.
İkincisi benim çok sevgili MeLekSLc 'mın hikayesi. Bizim hikayemizdeki kolyenin çok benzeri orada da var. Adı okyanusun kalbi. Bizimkinin henüz bir adı yok ama belki biz de koyarız. O yüzden eğer aşk okumak istiyorsanız sizi bölüm bittikten sonra oraya alalım. Betimlemeri uçuş uçuş...
Üçüncü olarak da yorum konusu. Aslında sürekli yorum isteyen bir yazar olmak istemiyorum ama kısa yada uzun bir yorum cidden çok olmaz herhalde. İnsanı yazmaya iten de yazmaktan alıkoyan da yorumlar. Cidden nasıl şevklendiriyor bir bilseniz... Çok mutlu oluyorum okuyunca. Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin.
Sizleri seviyorum.
KÖ28
Some people come back to haunt you no matter how deep you bury them.
Vera'nın bakışları sinirliydi. Lider ile yan yana yürüyüp yanıp yıkılmış ve katledilmiş şehre bakarken yırtılmış ve yer yer küle dönmüş vampir cesetlerinin arasından geçiyorlardı. Arkasında onları takip eden cadılar ve liderin adamları ise burunlarını kırıştırıp kokmuş cesetleri inceliyorlardı. Ağır ceset kokuları,yere dökülüp israf edilmiş kanların dayanılmaz kokusu şehri kırmızıya ve siyaha boyamıştı. Vera'nın kırmızı eteği cesetleri süpüre süpüre ilerlerken lider ellerini kavuşturmuş bir vaziyette vahşeti izliyordu. Her yerde kızının ve yandaşlarının ortaya serdiği intikam kokusu vardı. Kızı öldürmekten çekinmiyordu.
Baş vampirin yanına geldiklerinde kan durdukça siyahlaşmıştı. Vampirin bağırsakları dışarıdaydı, iğrenç kokunun kapladığı bedenden uçuşan kara sinekler tombul tombul salınıyordu. Bacağından çıkan beyaz kemiğin eklem yerleri görünüyordu, baldırından fırlayan bir kemik ise keskin ucunu gösterir bir şekilde ortadaydı. Vampirin kolları ve bacakları değişik açılarla bükülmesi yaşarken imkansız olan bir şekilde uzanıyordu. Vampirin başı vücudundan daha uzaktaydı. vampirden arta kalanlar yerde parça parça uzanıyordu. Adamın başının çoğu kısmı açıktaydı. Pembe beyin parçaları yer yer kopmuş ve toprak zemine saçılmıştı. Kırmızı gözleri is ve dumanın sindiği havaya dikilmiş boş boş bakıyordu. Dili uzun sivri dişlerinin arasından toprak zemine kayıyor ve toprak diline yapışıyordu. Rüzgarın savurduğu saçları omriliğine uzanan yolda kesik başın oraya doğru yapışmıştı.
Vera ve lider bedeni incelerken cadılardan bir tiksinti dalgası yükseldi. Bu bedenin buraya bırakılması büsbütün bir tehtitdi. Ciara onlara bir mesaj bırakıyordu. Simsiyah irice bir kuzgun, vampirin bedeninin üzerinde açıkta kalan eti didiklerken gaklayarak onlara baktı. Siyah kuzgunun simsiyah tüyleri parlak ve bakımlıydı. Minik gözleriyle lidere bakarken lider sinirlendi ve kuşa doğru atılıp kaçmasına izin vermeden boynunu kırıverdi.
"Kızın artık kendini saklamıyor."dedi Vera başını bedenden ayırıp lidere dönerken. "Cesurca davranmış."
"Yine de nerede olduğuna dair hiç bir iz yok."dedi lider elindeki kuzgunu ölü bedenin üzerine atarken. "O iblis onu yer yüzünden siliği için bulamıyoruz. Yanındakileri tanımadığımız için yerini bulmak imkansız oluyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUZGUNU ÖLDÜR
FantasiAşk bir sera çiçeği değildir, Yabanidir; Islak bir geceden, Güneşli bir saatte doğmuştur, Vahşi bir tohumdan çıkmış, Vahşi bir rüzgarla esilip yola savrulmuştur. Bazen kötü kızlar, kötü çocuklara aşık olur. Bir kitabın ölüleri diri...