Mafya Koruması 2

• 6 •

Dakikalar itibariyle artık Cumartesi değil mi?

Bölümü şimdi bitirdim atmak istedim. Yorumlarınızı bekliyorum. İyi ki varsınız. İyi geceler. Keyifli okumalar...

************************************

Bahar'dan devam...

Ne kabul dedim ne de Hayır dedim. Öylece bıraktım her şeyi ortada.

Bir araba için Arden ile dip dibe gezecek halim yoktu. Hayır demeye bile tenezzül etmedim demek daha doğru bir tanımdı sanırım.

Ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi kalktım yatağımdan.

Rutin olağan şeylere yeniden başlayarak yol aldım işime gücüme.

Masamda oturmuş dünü düşünürken yarına da bir yandan ne olacak diye merak duyuyordum.

Ta ki müdürümüz beni çağırana kadar.

Kapıyı tıklatarak içeri girdiğimde bana gel işareti yaptı.

Karşısına gecip oturduğumda önündeki dosyayı önüme bırakıp konuştu.

"Koruma görevi, piyango sana çıktı."

Önüme konan dosyayı elime almadım. Kapağını açmadan beklemeye başladım.

Bu bekleyişime müdürüm açıklama girişiminde bulunarak son verdi.

"Korunacak kişi zengin bir iş adamı seven kadar sevmeyen de var. Koruma talep etmiş. Ayrıca daha önce suikast düzenlenmiş kendisine kayıtları orada sende bir bakarsın."

Müdürümün sözlerini sonuna kadar dinleyip başımla onay verdim.

"Görev senin kızım hadi bakalım hayırlı uğurlu olsun. "

Müdürümüzün dediği gibi görevdi ve benim sorumluluğumdu. İtiraz etmedim. Görev denilince akan sular dururdu bende. Kafamda binbir düşünce öylece çıktım odadan.

Elimdeki dosyayı masama kibar olmayan bir şekilde fırlatıp yerime yerleştim.

Koruması olacağım şahsın bilgilerine bakmadan önce bir çay söyledim.

Çayım gelince bir yudum alıp önümdeki mavi dosyanın ilk sayfasını açtım.

Beyaz kağıdın üzerindeki vesikalık resim ve isim yerimden sıçramama neden oldu.

Bu arada elimin altındaki çaya da çarpmış dosyanın üstüne dökmüştüm.

Etrafımdaki insanlar bana şaşkınlıkla bakarken üstüne çay dökülen dosyayı hızla alıp silkelemeye başladım. Çay beyaz sayfaları kahverengine çevirirken düşüncelere dalmıştım.

Kendime kurduğum hayatın bugüne kadar kendime engel olup kirletmediğim sayfaların Ardenin dibine girerek yeni bir kahverengi sayfa açmaya zorlanmasını aklım almadı. Sinirden kendi kendime kudurmak yerine müdürün odasına dalış yapmayı seçtim.

"Müdürüm görevi kabul etmiyorum."

Mahçup bir şekilde bana bakan Müdüre öfkeli bakışlarımı yönelttim.

"Kızım emir büyük yerden kusura bakma."

Mavi dosyadan damlayan çay damlalarını umursamadan masaya bıraktım.

Sakin bir tavır içinde davranıyordum fakat içimde bir ateş yanıyordu.

"Ben yapamam."

Müdürüm başını olumsuz anlamında iki yana sallayıp konuştu.