Bahar'dan...Uçaktan iner inmez ailemi görme ve onlarla birlikte olma isteğiyle koşar adım hava alanının önünde bekleyen taksilerden birine atladım.
Aylar önce ayrılmıştım vatanımdan ve şimdi ait olduğum memleketin havasını solumanın mutluluğunu yaşıyordum.
Taksiyle yaptığım bir saate yakın yolculuğun ardından yuvaya geri dönmüştüm.
Evimizin bulunduğu sokağa giren taksinin içinde tanıdık bir şeyler ararcasına etrafa bakındı gözlerim.
Ücreti ödeyip hızla araçtan indim ve kapıya yöneldim.
Kapının zilini çalıp beklemeye başladığım da aniden kapı açıldı ve içerden kardeşim çıktı.
Kardeşim beni görür görmez üstüme atlarken geriye doğru sendeledim. Ardından bende ona sarıldım.
Kardeşimin ardından kapıya çıkan annem ve babam da gözlerine inanamadı ve mutluluğumuz aile boyuna taşındı.
Birlikte içeri girdiğimizde beni soru yağmuruna tutmaya başladılar.
Sordukları birçok soruyu geçiştirdim ki onlar da zaten şimdilik fazla diretmediler.
Annem hemen anaç moduna bürünüp konuştu.
"Aç mısın Baharım."
Anneme onay verdiğimde mutfağa geçip bir güzel karnımı doyurdum. Özlemiştim annemin yemeklerini gerçi Meryem teyzeninkilerde güzeldi ama anne eli durumu söz konusuydu.
Annem kurduğu masayı toplamak için kalktığında bende ona yardım için kalktım.
Babam o sırada beni yakalayıp bir kere daha öptü. Bende ona sarılıp kokusunu içime çektim. Zamanı iyi değerlendiriyordum belki de.
Biz bu hasret giderme mevzularına dalmışken alacaklı gibi çalınan kapının sesiyle Babam yerinden hızlıca kalktı.
"Kim bu kapıyı kıracak."
Babamın ardından annemle bende kapıya yöneldiğimizde ilk önce Deniz abla ve Arat abi göründü ardından da fazlasıyla bitkin görünen Arden.
Şaşkınlıkla onları incelerken Arat abi babama sarıldı.
"Çok Üzgünüm Hakkı."
Ne olduğunu anlamaya çalışan babam dönüp bize doğru baktı. Tam o sırada Deniz ablayla göz göze geldim.
Ve bana sanki hortlak görmüş gibi bakıyordu.
"Sen ölmedin mi Bahar."
Deniz ablanın söylediği cümleye şok olmuş bir şekilde bakarken arkalarında duran Arden yerde olan başını kadırdı ve bana doğru baktı.
"Bahar sen..."
Ardenin ağzının içinde gevelediği cümlenin tamamını anlamasamda konuştum.
"Yaşıyorum tabiki neden öleyim."
Arden aniden bana doğru İki adım attı ama bunda başarılı olamadı ve bayıldı.
Olayın şokuyla herkes Ardene yönelirken ben çoktan unutulmuştum.
Salondaki koltuğa taşıdığımızda annem müdahale yaptı.
Bir süre ayaklarını havaya dikti ve kendisine gelmesi için bir şeyler yaptı.
Arden kendine geldiğinde gözlerini zoraki açtı ve yarım ağız konuştu.
"Ne oldu bana."
Hemen babam olaya atlayıp konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Koruması 2
أدب نسائيMelekler Nurdan, Şeytan Ateşten, Adem Topraktan, Havva ise Adem'in bir parçasından yaratıldı. Adem kimdi? İlk örtünen, ilk unutan, ilk hatayı yapan, ilk tövbe eden, ilk acıyı yaşayan kısacası o ilk insan ve bütün insanlığın atasıydı. Yaradılışımız g...