Bahar...Arden çimlerin üzerine kırmızı beyaz pötikare bezi sererken bende ahşap piknik sepetimizdeki yiyecekleri çıkarmaya başladım.
Ardenin öğle yemeği boşluğunda böyle bir şey yapmaya karar vermiştik.
Şirketin çatısında kır pikniği yapmak benim fikrimdi. Fakat güneşin bu kadar fazla tepemizi yakacağını hesap edememiştim.
Güneş ışığından gözlerim kısılsada Arden ile şu an burada olmak huzur vericiydi.
Onun ve benim işlerimin yoğunluğu sebebiyle görüşmek zor oluyordu. Arada böyle kaçamak planlar yapıp birbirimize olan hasretimizi gidermeye çalışıyorduk.
Birbirimize gülümseyerek kurduğumuz sofrada yeni bir mutluluğa imza attık.
Arden yaptığım yemeklerden tadarken bir yandan da bana göz kırpıp içimin gitmesine sebep oluyordu.
Öylesine mükemmeldi ki her şey rüya gibiydi.
Yanağıma koyduğu buse ile gözlerimi aniden açtım.
Sahiden bir rüyaydı. Dün gece onu düşünerek uyuduğum için böyle aptal saptal bir rüya ile karşı karşıya kalmıştım.
Yerimde doğrulup evin sessizliğini dinledim bir süre.
Sonra ayaklanıp duş almak için banyoya yöneldim.
Bu sırada aşağıdan aniden gelen kırılma sesine kulaklarımı kabarttım.
Annem ve babam emeklilik tatilinde Batu ise Deniz ablaların gözetiminde olması için onlarda kalıyordu.
Peki durum analizi yapmam gerekirse aşağıdaki muhtemelen hırsızdı. Ve kendisi hayatının hatasını yapmıştı. Polisin evini soymak ne demekmiş şimdi gösterecektim.
Yatağımın yanındaki komidinin çekmecesinden silahımı alıp aşağı bakmak için odamdan çıktım.
Arkamı kollayarak hareket ediyor her kapı ardına bakıyordum.
Kaç kişi olduklarını bilmiyordum dikkatli olmakta fayda vardı.
Bütün odalara tek tek baktım. Geriye en son mutfak kalmıştı. Ve büyük bir ihtimalle şahıs veya şahıslar oradaydı. Mutfağın kapısının önüne geldiğimde derin bir nefes alıp içeri hızlı bir giriş yaptım.
Ve aniden karşıma çıkan Arden ile şoka girmem bir oldu.
Üzerinde bornoz elinde kahve fincanı kaşları havaya kalkmış bana bakıyordu.
İkimizde şaşkındık. O bir elimdeki silaha birde bana bakarken ben gözlerimle bornozu ve kahvesi arasında mekik dokuyordum.
Ben şaşkınlıkla dururken o bunu üzerinden çabuk attı. Ve gülümsemeye başladı.
Ben hala ne olduğunu anlayamazken konuştu.
"Günaydın sevgilim."
Benim ağzım iki metre açık bakarken yanıma gelip bu sefer gerçekçi bir hisle beni öptü.
Bir elim istemsiz öptüğü yere gitti. Yanağım yanıyordu.
Diğer elimdeki silah kayıp gitti ve yerle buluşunca kulaklarımda kesin bir çınlama sesi oluştu.
Bu sesle ellerimi kulaklarıma kapatıp çığlık attım ve aniden fırladım yerimden.
Hızlı hızlı nefes alıp verirken etrafıma bir göz attım.
Yatağın içinde oturur vaziyetteydim. Ve yanağımda Ardenin öptüğü yerde aynı yanma hissi duruyordu.
Kendime iki tokat attım. Ve komidini açıp içindeki silahımı kontrol ettim. Bende dahil olmak üzere her şey yerli yerindeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Koruması 2
Chick-LitMelekler Nurdan, Şeytan Ateşten, Adem Topraktan, Havva ise Adem'in bir parçasından yaratıldı. Adem kimdi? İlk örtünen, ilk unutan, ilk hatayı yapan, ilk tövbe eden, ilk acıyı yaşayan kısacası o ilk insan ve bütün insanlığın atasıydı. Yaradılışımız g...