• 30 •

12.6K 1.2K 264
                                    

Arden'den...

Baharla öğrendiğimiz durum bizi fazla etkilemese de ailelerimizi baya üzmüştü.

Kendimizi bırakmış onları teselli etmeye çalışıyorduk. Bahar ücretsiz izine ayrılmış bense şirketteki işleri babam ve Hakkı abiye devretmiştim.

Her gün annelerimiz evimize gelip Bahara yardımcı oluyor. Bahar ilk zamanlar onların bu davranışlarını sorun etmese de sonunda bunaldığı için patlamıştı.

Annesi elindeki bitkisel çayı Bahara içirmeye çalışırken Bahar aniden ayağa kalkıp bağırarak konuştu.

"Yeter artık yarın ölecekmişim gibi muamele yapmayın. Siz böyle davranınca daha da kötü hissediyorum."

Bahar haklıydı bir yandan kendi annesi bir yandan benim annem çok fazla üstüne gelmişlerdi.

Annelerimiz üzüntüyle Bahara bakarken Bahar gözlerinden akan yaşlara hakim olamayarak konuşmaya devam etti.

"Çocuğum size göre farklı olacak. Bunun ne bitkisel şeylerle ne de parayla çaresi yok. Ben bunu kabullendim. Lütfen artık bana ve torununuza normal davranın. "

Çocuğumuzun farklı olmasıyla ilgili her harekete alınıyor olması abartı gelmedi. Çünkü ikimizde fark konusunda aynı fikirdeydik. Bize göre o normal bir çocuk olacaktı.

Engeli ise onu engel olarak görenler içindi. İkimizde engel tanımamaya daha ilk günden karar vermiştik.

Bahar cümlesi bittiğinde odamıza gidip kendini kapattı. Bende onun ardından ara yapıcı bir konuşma yaparak durumu annelerimize izah ettim.

Onlar da sağolsun anlayış gösterdi ve bir süre bize zaman tanıdılar. Onları yolcu ettikten sonra odamıza gidip Baharın uzandığı yatağın boş kalan kısmında yerimi aldım.

Baharla baş başa kaldığımız da yine onda huzuru bulmanın rahatlığıyla sarıldım.

Bahar bana doğru dönüp göğsüme yattı ve ağlamaya başladı.

Onu böyle üzgün görmek kalbime bıçakların saplanma hissini yaşatıyordu.

En kötüsü de uykusuz geçen gecelere birde ağlamaları eklenmişti.

Biraz olsun ağlayarak rahatladığında beşinci ayına giren hamile karım her hamile gibi aşerdi.

Benden isteği şeye şaşırırken Hayır diyemedim ve istediğini temin etmek üzere yola çıktım.

En son Ped konusunda böyle saatlerce yollarda dolaştığımı hatırlıyordum fakat durum daha da vahimdi.

Aşerdiğine gelecek olursak istediği şey çiğ fındıktı.

Anlatımından canının ne kadar çok çektiğini anlamıştım.

"Arden çotanak olsun. Böyle bir tanesinde dört beş tane oluyor ya öyle."

Bu söylediği aklımın bir köşesinde kalırken arama çalışmalarını sürdürmeye devam ediyordum.

Arayışlarım Giresun'a kadar uzanır mı diye düşünürken aklıma gelen kişiyle beynimde aydınlanma yaşadım.

Halamın kocası Karadenizliydi ve böyle şeyleri temin edebilecek tek kişi oydu.

Saat biraz geç olsa da bunu göz ardı edip aradım.

Sonuçta çay işletmesine sahipti ve tanıdığı elbet birileri vardı.

Hızla telefonumu alıp rehberimden Gencer eniştenin numarasını buldum ve arama tuşuna bastım.

Mafya Koruması 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin