"Merhaba, ımm sokağın başında olan ev için aramıştım. Bay Gerill siz misiniz?"
Bavulu masamın yanına çekerek sırtımdan çantayı çıkartıp yanımdaki sandalyeye koydum. Derin bir nefes aldım ve telefondan cevap bekliyordum.
"Ben Bay Gerill'in eşiyim."
"Ah, şey ev hala kiralık ise ben şu an bir haftalık depozitoyu vermeye hazırım."
O an da he şey değişmiş gibi güzel sesler çıkarttı. "Oh öyle mi? Tamam öyleyse ne zaman müsaitsiniz o zaman sizinle ev turu yapalım."
"Hayır ben direk evi alıyorum."
"Yani hemen mi?"
Kafamı salladım. Garson masama yaklaştığında kulağımdan telefonu çektim. "Meyveli tart ve yanında kahve olsun."
Garson kafasını sallayarak hızlı bir şekilde not alıp yanımdan ayrıldı. Telefonu tekrar kulağıma yaklaştırdım. "Evet hemen. Bir saat sonra orada olur ve paranızı veririm."
Kadın şaşkınlıkla konuştu. "Ah tamam öyleyse."
Gülümsedim. "Teşekkürler, iyi günler."
İçeri Gnas, girdiğinde hızlıca elimi kaldırdım. Gnas, çeketini çıkartıp içeri doğru girerken kaşlarını çattı. "O bavul da ne?"
Derin bir iç çektim. "Drake benden ayrıldı."
Gnas masaya otururken şok geçirmiş bir şekilde fısıldadı. "Şaka yapıyorsun değil mi?"
Elimdeki telefonu masaya bırakırken gözümden bir damla yaş süzüldü. "Sikeyim yapmıyorum Gnas."
Garson, kahvemi ve tatlımı getirip öneme koyarken Gnas konuştu. "Bir kahve alabir miyim?"
"Hemen efendim."
Garson masamızı terk ederken Gnas gözlerini bana dikti ve üzerindeki şalı çıkartmaya başladı.
"Gnas, dört yıldır beraberiz! Dört yıl! Ve bana direk 'defol evimden' dedi."
Gnas kontrol edemediği sözleri ile fısıldadı. "Orospu çocuğu!"
Oturduğum yerden ağlamaya başladım. "Dün bir otelde kaldım. Gerçekten inanamadım. Beni gelip alacağını düşündüm. Beni aramadı bile Gnas. Sikeceğim onun için önemsiz bir hale geldim."
Drake ile dört yıldır beraberdik. Onu seviyordum. Önceleri sadece beni düşünürdü. Canımın acımaması için her şeyi yapardı. Üniversiteye başladığından beri çok farklı biri hale geldi. Onu tanıyamıyordum. Benden sürekli gizli dışarı çıkıyordu. Hisediyordum benden uzaklaştığını hissediyordum ama beni bırakmayacağına inanmıştım. Ben tüm aileme yalan söylerek onunla başka bir ülkeye gelip beraber yaşamayı göze almıştım. Elimde sadece tek bir maaşım vardı. Ev tutmak zorundaydım.
Gnas'ın kahvesi önüne koyulduktan sonra zor bir nefes aldı. "Eğer ailem ile yaşamıyor olmasam seni emin ol yanıma alırdım."
Gnas ile üniversitede de tanışmıştık. Seslendirme işi ile oldukça fazla ilgilendiğim ve zaman harcadığım için okul eğitimime devam etmem şartını koşmadı. Bu yıl kaydımı dondurdum. Gnas ile bölümlerimiz aynı değildi lakin biz bir şekilde tanışıyorduk. Gnas bitkileri gözlemliyor bunlardan ilaç yapıyordu biraz biyoloji biraz eczacılık dersi alıyordu. Sanırım biraz da kimya.
"Biliyorum. Zaten bir ev tuttum."
Gnas birden atladı. "Eğer paraya ihtiyacın varsa söyle lütfen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flatmate
Fanfiction"Yarısı benim, yarısı senin." Ellerini kaldırdı. "Bir sorum olacak, eğer evin sana ait olan tarafına geçersem ne olur?" "Kafanı klozete sokar ve evi ateşe veririm." @lineofsight her şey senin için