Flatmate

19

Calum gömleğini giyerken yatakta oturmuş onu izliyordum. "Seni akşam alırım."

Kafamı salladım. Bana doğru geldi. Onun gözlerine baktım. Elini yanağıma koydu ve saçlarıma bir öpücük bıraktı. "Sakin olmaya çalış."

Kapıyı açık bırakıp gitti.

Derin bir nefes verdim. Onun odadan çıkışını izlerken, Calum'un beni gerçekten fazla düşündüğünü gördüm. Yatakta dönmeye başladım ve saçlarımla oynadım. Yataktan sürünerek çıkarken telefonumun sesi ile sarsıldım. Sarj aletine erişip telefonu açtım.

"FELISHA!"

Birden küçük bir kız çocuğu gibi konuştum. "GNAS!"

"Seni çok özledim!"

"Ben de seni özledim! Benim yerime Michael'ın evine fare sal!"

Gnas güldü. "Görev çoktan tamamlandı."

"Ruh ikizim!"

Göbeğim ve ben yataktan yavaşça kalktık. Banyoya doğru yürürken konuştu. "Facetime!"

Hızlıca telefonu kulağımdan çekip görüntülü aramasını kabul ettim. Gnas ellerini havaya kaldırdı. "2017 için hazır mısın bebeğim!"

"Bu sene içemeyeceğim."

Aynanın karşısına telefonu bırakıp yüzümü yıkamaya başladım. "Bizim çocuklar ve ben stripliz klubüne gideceğiz! Tanrım!"

Kahkaha patlatıp, havluyla yüzümü sildim. Gnas telefon ekranına yaklaştı ve gülümsedi. "Hadi bana biraz görgüsüzlük yap."

Heyecanla telefonu aldım. "Bu küvet. İçinde masaj sistemi bile var. Calum yerine bu küvet ile evlenebilirdim."

Gnas'e gösterirken Gnas'in gözleri büyüdü. "Şanslı sürtük."

"Ah daha dolabımı göstermedim."

Banyonun kapısını hızlıca açtım ve dolaba doğru yürüdüm. "Ve işte benim devasa do-"

"Tam bir hanım efendi."

Telefonu kapıdaki Vince'e çevirdiğim anda Gnas çığlık attı. "AMINA KOYAYIM ONU GİYMEK İSTİYORUM!"

Hızlıca telefonu kapattım ve Vince'e baktım. Vince kaşlarını çatarak bana baktı. "Şanslısın ki, bugün seninle dalga geçecek kadar uzun zamanım yok."

"Tüh, bugün günlük sporunı yapamayacaksın."

Vince gözlerini devirdi. "Neyse, ben gidiyorum haber vermeye geldim."

Heyecanla konuştum. "Ah Vince hayır gidemezsin."

"Gidiyorum ve buraya kahvaltıya inmeni söylemek için geldim."

Kafamı hızlıca salladım. "Hayır sana ihtiyacım var."

Choun birden çıktı. "İhtiyacım var mı? Aman tanrım, bu çok ayıp."

Vince sertçe konuştu. "İlişkide sanırım sen gerizekalı olansın. Yoksa çok sevip gözleri kör olan aptal mı?"

Choun gözlerini devirdi. "Çok komik Vince."

Vince'e baktım. Tanrım nasıl bu kadar özgürce konuşuyordu. Choun'un bozulduğu aşikâr bir şekilde görünüyordu. Kapımın önünden çekilip, aşağıya inmeye başladı. Vince'e döndüm. "Gidemezsin. Açık sözlüsün ve senin kararlarına ihtiyacım var."