Akşam yemeği için hazırlanma vaktiydi. Pantolonumu giyip, giyinme odasından çıktım. Calum skinny jean giymişti. Üzerinde kolsuz tişörtü vardı. Altındaki botlara baktım. "Hey ben punk."
Calum gülümsedi. "Merhaba ben Fish. Sevgilimden ayrıldım ağlıyorum hühü senden nefret ediyorum Calum. Hühü, hayatımdan nefret ediyorum hühü, Calum hühü."
Gözlerimi devirdim. "Bir kere olsun dalga geçme."
"Akşam partiye gideceğiz."
Kaşlarımı çattım. "Ne partisi."
"Calum Hood New Castle'a geri döndü partisi."
Gözlerimi devirmek üzereyken ellerimden tuttu ve beni kendine doğru çekti. "Gömlek yok, bluz yok."
Kıkırdadım. Belimden tutup dans etmeye başlarken sürekli mırıldanıyordu. "Burası senin için. Bırak ellerinin ikisini de tutayım."
Kaşlarımı çattım. "Ve eğer belki nefesini kesebilirsem."
Sertçe girdim. "Hayır."
Gitmek için ondan ayrılmışken, belimddn yeniden tuttu. Gülümsedim. "Yemeğe geç kalıyoruz Calum."
"Sol elimin belinle buluştuğu o dakika ve o zaman yüzünü seyrettim."
Yüzüme anlamsızca baktı ve belli tınıda ilerledi. "Parmağımı diline koydum. Çünkü sen tadını seviyorsun."
Gözlerimi devirerek ellerimi göğüslerine koyup ittim. "Etkilemeye çalışma."
Kahkaha attı. "Etkilenmeyeceğini biliyordum bu benim denememiş halim."
"Ama partiye geleceğim."
"Tabii ki geleceksin sen benim nişanlımsın."
Merdivenlerin başında dururken onun yüzüne baktım. "Bunu yalnızken söyleme birkaç defa ağzıma kusmuş gibi oluyorum."
Calum gözlerini devirerek elini uzattı. "En tehlikeli dansımız başlıyoruz."
Calum gülümsedi. "Şanslısın ki, eşin adım atmayı biliyor."
Elini yavaşça tuttum. İkimizde parmaklarımızı ellerimizin aradındaki boşluklara geçirince merdivenlerden tam bir aşk ikilisi olarak indik. Salona doğru yavaş yavaş yürüdük. İşte oyun başlıyordu.
Yemek salonuna doğru el ele giderken Joy masanın başından bize doğru baktı. Vince ve Choun gülümsediler. Mali hızlıca konuştu. "Yemek servisine başlayabilirsiniz."
Joy konuştu. "Görmemişin,"
Gözlerimi hızlıca kaçırdım. Calum belimden tutarak beni yönlendirdi. Mali'nin karşısına oturduktan sonra Calum başa oturdu. Mutfaktan tek tek tabaklar gelirken Mali konuştu.
"Felisha okuyorsun değil mi?"
"Evet. Sidney Üniversitesinde."
Mali gülümsedi. "Üniversite zamanlarımı özlüyorum. Oldukça güzel anılarım vardı."
Kafamı salladım. "Üniversite farklı."
Joy konuştu. "Ailen seninle mi yaşıyor Felisha?"
Boğazımı temizledim. "Hayır. Sidney'de tek başıma kalıyordum."
Joy kaşlarını kaldırdı. "Demek öyle."
Calum'a bakmak için gözlerini ona diktiğinde ise, Calum sertçe konuştu. "Bu zamanlarda kendi başına her şeyi halledebilen bir kadın olmak çok zor. Bu yüzden nişanlımın yapmış olduğu şey beni oldukça gururlandırıyor. Ayrıca para da kazanmak için seslendirme yapıyor."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flatmate
Fanfic"Yarısı benim, yarısı senin." Ellerini kaldırdı. "Bir sorum olacak, eğer evin sana ait olan tarafına geçersem ne olur?" "Kafanı klozete sokar ve evi ateşe veririm." @lineofsight her şey senin için