Calum kapıya tüm bedenini vererek apartmanın girişini benim geçmem için açtı. İkimiz de ellerimizde poşetler ile merdivenlere doğru ilerledik. Calum derin nefes aldı.
"Ne kadar güzel ki, hiç yapmadığım şeyi yaptım."
"Ben de arkadaşımın eski sevgilisini hiç dövmemiştim. Ama sana denk geldi."
Calum arkamdan nefes nefese konuştu. "Hayır ben ilk defa ev alışverişi yaptım. Arkadaşlarımın çoğu eski sevgilisini ben dövdüm."
Mantıklı.
Torbaları yere bırakıp kapıya yaklaştım. Cebimden anahtarı çıkartıp deliğe soktum. Yavaşça açtım ve kalçam ile ittirdim. Torbaları yerden alıp kendimi zar zor eve attım. Torbaları iki adım öteye bırakıp kendimi yere attım. Calum ise gülerek torbaları mutfağa götürdü.
"Bana bak."
Kafamı yerden kaldırıp ona baktım. Torbaları tezgaha koydu ve kapıyı kapatmak için geri geldi. Daha sonra birden ceketini çıkarttı. Kaşlarımı çattım. Kol kaslarını gösterdi.
"Ben torbaları kolaylıkla taşıdım."
"Vay canına! Tüm kızlar peşinden koşuyor olmalı torba-adam!"
Calum gözlerini devirdi. Ayakta dikildi. "Ben, eşyalarımı almak için eski grubuma gideceğim. Gece beni bekleme."
Kafamı salladım. "Tabii ben tüm bunlarla ilgilenirim! Elbette!"
"Harikasın Fel!"
"Felisha." diye yeniden, yeniden ve yeniden düzelttim.
"Çok zor ismin var! Ne biliyim Ashley koysunlar."
Yerde oturur hale geldim. "High School Musical'dan beri Ashley sürtük ismi."
"Annemin ismi Ashley."
Birden sıçmış gibi toparlandım. O an yaşadığım korku bir filme ilham olurdu. "Ne?"
Calum güldü ve yere attığı ceketi aldı. "Şu yüzündeki ifadeyi çok seviyorum."
Birden yüzünü bana çevirdi ve gözlerini kocaman açtı. Eli ile kendi yüzünü gösterdi. "Yüzümü gördün mü?"
Kafamı salladım. Calum düzeldi ve ceketini hızlıca giydi. "Bundan bahsediyorum. Yüzünde bir sıçma sanatı var."
"Hiç hoş bir konuşma değil, defol."
Calum kafasını salladı. "Görüşürüz Fish."
"FELISHA!" diye bağırdım. Ama kapıyı yüzüme kapattı. Derin bir nefes verdim ve yere kendimi bıraktım. Burada biraz daha yatmaya devam edecektim.
&
Evin temizliğini bitirmiştim. Kendime yemek yapmıştım. Hatta üşenmeden Calum'un odasını bile yaptım. BUNU GERÇEKTEN YAPTIM. İki tane oda var en küçüğünü Calum'a verdim. Çünkü tek başıma oylama yaptım ve yoğun istek üzerine Felisha'nun büyük odayı alması karar verildi. İki odada yatak ve dolap olduğu için şanslıydık çünkü Drake'in yatağını nasıl bölüşürdük bilmiyorum.
Henüz sıcak suyumuz olduğu için soğuk suda duş yapmak zorunda kalmıştım. Saçlarımı kurttuktan sonra banyodan çıkıp karşıdaki odaya geçtim. Odamda bir zigon, yatak ve dolap vardı. Bir oda denebilmesi için her şey vardı. Sweatshirt ve uzun geceliğim ile gecenin en iyi rap kralı gibi duruyordum. Biraz fazla abartıp ellerimi sağ sol yaptım.
Birden aklıma Drake'in beni aldatması geldi. Orospu çocuğu sinir kat sayımı arttırmıştı. Birden mutsuz yüzüm ile kapşpnu kafama geçirdim. İplerini çektim ve tüm yüzümü kapatıp ağlamaya başladım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flatmate
Fanfic"Yarısı benim, yarısı senin." Ellerini kaldırdı. "Bir sorum olacak, eğer evin sana ait olan tarafına geçersem ne olur?" "Kafanı klozete sokar ve evi ateşe veririm." @lineofsight her şey senin için