Joy bana baktı. Üzerimde otorite kuran bakışları varken nasıl olursa özgür davranabilirdim ki? Aslında şöyle demeliyim, nasıl insanlarla konuşabilirdim.
"Tatlım hiç dünki gibi etkinliklere katıldın mı?"
Beni küçümsediğinin farkındayım. "Hayır, zamanımı eğlenmekten daha çok para kazanmak için harcıyordum."
Hepsi bozulmuş gibi suratıma bakarken bir kadım girdi. "Ne kadar yazık. Gençliğini yaşamıyorsun."
Gülümsedim. "Aslında hayatı en iyi ben görüyorum ve yaşamımı en çok ben değerlendiriyorum. Bu gençlik mi bilmem ama ben hayatımın olduğu kısmıyla mutluyum. Asla olduğum durumdan şikayet etmem."
Kadın kafasını salladı. "Peki, Calum'la evleneceğine göre arık bizden biri sayılırsın. Artık gençliğini yaşayabilirsin."
Bana ne demek istediğini çok iyi anlamıştım. Soyadımın birkaç şirketten ibaret olamdığı için utanacak değildim. "Sizden biri değilim. Tekrar Sidney'e döndüğümüzde okuluma devam edip çalışacağım."
Joy birden güldü. Kadın bozulmuş halini ele vermemek için gülümsedi ve bana baktı. "Güzel."
Belki de salondaki en güzel kadın konuştu. "Felisha değil mi?"
"Evet."
"Çok şanslısın. Hoodları tavlamak oldukça zordur. Özellikle Calum'u."
Gülümsedim. Birden biri konuştu. "Peki nasıl oldu?"
"Ihmm," bir anda tıkandım. Joy kaşını kaldırmış bir şekilde bana baktı. "Oldukça tesadüflere dayanan bir şeydi. Umudumun bittiği anda, ışık gördüm. Elini tuttuğum kişi Calum'du."
Gözlerimi havaya doğru kaldırdım. Tüm anılarımız sanki gözlerimin önünden geçti. "Tekrar gülmeye başladım. Bunlarım hepsi Calum'un sayesindeydi. Bunun tek taraflı olduğunu düşünürken, o da benim ona baktığım gibi baktı. "
Birden durakladım. Son kısımları yalandı. "İşte nişanlıyız şimdi."
Bütün kadınlar bana beğenmişlikle bakarken, Joy gözlerini bende gezdirdi. Molrie tüm zarefeti ile geldiğinde herkes gözlerini Molrie'ye çevirdi. Herkesin beğenerek baktığı Molrie.
Salondaki en güzel kadın kızını yakınına çekmekmiçin koltukta yer açtı.
"Ee, Molrie siz de Choun ile evlenecek misiniz?"
Molrie gülümsedi. "Choun bu konuşarda oldukça ısrarlı ama ben daha beklemekte yarar görüryorum."
Seviyeli konuşması, oturması kalkması, güzelliği ile tam bir salon kadınıydı. Aynı kadın yeniden konuştu. "Aslında Molrie ile Calum'un evleneceğini düşünmüştüm. Molrie en güzel kadını, Calum şehrin en güçlü erkeği idi."
Molrie duyduğu söz ile çok mutlu olmuş ki, birden gülümsedi. Boğazımı temizledim ve mizaha karışık konuştum. "Ama her şey güzellik değil işte."
Molrie bir anda kaşını kaldırdı. Molrie konuşmak için harekete geçmek üzereyken Joy konuştu. "Haklı. Bir kadın, erkeği em çok zekası ile etkiler. Karakteriyle aşık eder. Güzelliği ise sadece heves."
Salondaki herkes bir an ters söz edemeyrcek duruma geldi. Joy ile gözlerimiz kesişti. Joy bana bakıp kafasını salladı.
![](https://img.wattpad.com/cover/85411751-288-k230595.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flatmate
Fanfiction"Yarısı benim, yarısı senin." Ellerini kaldırdı. "Bir sorum olacak, eğer evin sana ait olan tarafına geçersem ne olur?" "Kafanı klozete sokar ve evi ateşe veririm." @lineofsight her şey senin için