Yanımda Amasia vardı. Kapıyı açtım ve ayağım ile ittim. "Evet geç içeri Amasia, bu evde olmayan tek şey medeniyet."
Amasia ayakkabılarını çıkartırken kaşlarını çattı. "Ne?"
Tam o sırada Calum içeri yine her zamanki çıplaklığı ile geldi. Bu zaman çok yavaş ilerledi. Ben, Amasia'nın gözlerini kapatmak için kafasına sarıldım. Calum, penisini göstermemek için yere yüz üstü yattı. Amasia'nın kafasını tutarak yerde yatan Calum'a tekme attım. "Giyinmeyi öğren."
"Ben ne bileyim eve bakire getireceğini?"
Söz taö girmek üzereyken Amasia konuştu. "İğrenç kalıplar kullanmayı kesip beynini kullanmaya yeltenebilirsin."
Ellerini Amasia'nın kafasından çektim ve ona baktım. "İstersen senin için dönem sınavlarına girerim. Hatta proje ödevlerini bile yaparım."
Amasia güldü. Ayakkabılarımızı çıkartıp Calum'un üzerinden atladık ve mutfağa doğru yürüdük. "Şimdi öncelikle akımlardan başlasak daha iyi olur yoksa şair olarak mı gidelim?"
Amasia bana baktı. "Şair olsa daha iyi olur."
Kafamı salladım. Masaya çantamı koyarken, Calum değişik bir şekilde yerden kalktı ve içeriye koştu. Amasia ile masaya yerleşmeye başladık. "Çay ister misin?"
"Evet lütfen."
Çayın suyunu hazırlamak için arkamı döndüğüm anda Calum'un sesini duydum. Ve tahmin edilesi bir şey ki, onun sesini duymam ile kusma isteğimin yukarı çıkması bir oldu.
"Söyle bakalım Amari, hangi yazarları seversin?"
Amasia iç çekti. "Öncelikle adım Amasia."
Ellerimi kaldırdım. "Boşuna uğraşma, işe yaramıyor."
"Sana Army, desem sorun olur mu?"
Çay kavanozunu alırken onlara döndüm. "Sana dedim. Beyni uçsuz bucaksız bir boşluk. Muhtemelen sen ona ikizkenar üçgeni anlatırken o pizza dilimini düşünüyor oluyor."
Amasia bana döndü. "Aslında benziyorlar."
Amasia'ya döndüm. "İkizkenarın üzerinde sosis olmaz."
Calum, eğilip Amasia'ya fısıldadı. "Bırak kendini haklı görsün. Yavaş yavaş susmaya başlıyor."
Gözlerimi devirerek, suyu ocağa koydum. Ve kalçamı yaslayarak ellerimi göğüsümde birleştirdim. "Evet, hangi yazardan başlamak istersin?"
Amasia, kitabında yazanı okumaya başladı. "Charles Dickens."
Calum araya girdi. "Yüreğini çoktan açtıklarına, dudaklarını kapama."
Şaşkınlıkla Calum'a baktım. "Edebiyatı sevdiğini bilmiyordum."
Calum omuz silkti. "Sadece öyle bir yer duymuştum."
Kaşlarımı çattım. Boğazımı temizledim. "Aslında akımlardan bahsederek gitsek daha iyi olurdu. Ama neyse Dickens, dönemin en iyi realist romancılarından biriydi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flatmate
Fanfic"Yarısı benim, yarısı senin." Ellerini kaldırdı. "Bir sorum olacak, eğer evin sana ait olan tarafına geçersem ne olur?" "Kafanı klozete sokar ve evi ateşe veririm." @lineofsight her şey senin için