Bağırarak destek çıktım. "Harikasınız!"
Gnas çığlık attı. Calum'un pek sesini duymasam da, mükemmel çalmışlardır. Kısa tişörtümü çekiştirip pantolonumu daha çok yukarı çektim. Jeanimin üzerine çektiğim topuklu çizmeler ile gerçekten güzel duruyordum. Biten cin toniki masama bıraktım. Michael mikrafona yaklaştı. "Şimdi her yeni üyeye yapıldığı gibi, Calum Thomas Hood'u tanımak adına ona sahneyi bırakıyorum."
Gnas'e döndüm. "Berbat edecek."
Gnas dediğime gülmeye başladı. Calum yaklaştı. "Pekala, o zaman."
Boğazını temizledi ve birden başladı. "Kalbimi kaybettim, benim evim okyanus. Dalgaların altında, yakında evimde olacağım."
Gözlerini kapattı ve mikrafona daha çok yaklaştı. "Gözlerimi kapatacağım ve yalnız olmadığım o günleri hayal edeceğim."
Kafasını salladı. "Biliyorum hepsi gitti. Ben de ne gittiyse al. Derine, derine düş. Sirenler senin şarkını söylüyor. Bende ne gittiyse, al."
"Nefesimi özleyeceğim, artık daha fazla kalmadı. Arkamdan gelen rüzgarın sesini özleyeceğim."
"Derinliklerin bir numarası var. Seni arayacaklar. Uykuya dal, Davy Jones seni arayacak. Öyleyse uykuya dal, uykuya dal ve hayal et."
Nefes aldı. "Derine ve derine düş. Sirenler senin şarkını söylüyor."
Kaşlarımı çattım. Calum hızlıca kendini toparladı ve bağırdı. "İyi eğlenceler!"
Herkes bağırarak onun ismini haykırdı. Sahneden indiği anda tüm kadınlar onun yakasına yapıştı. Birden The Weeknd - In The Night şarkısı çalmaya başladı. Gnas bana baktı.
"Dans edelim."
Gülerek onun elini tutum. Masadan biraz ayrılarak dans etmeye başladık. Ganas eteklerini hareket ettiriyor ve bende kendi etrafımda dönüyordum. Birden kolumdan biri tuttu. "Sahneden düşmedim."
Calum'a baktım. "Biliyorum, düşmeni bekledim."
Diğer elimi de tuttu. "Neden Heidi'nin dağlardan koşarak indiği hali gibi dans ediyorsun? Sen Heidi misin?"
Dediği şeye gülmeye başladım. "İğrenç bir benzetme."
Gülümsedi. "Öyle dans ediyorsun gerizekalı."
Ellerimi çekip önünde poz verdim. "Niye kendinden emin gibi durmuyor muyum?"
"Karşımda tam da bir 'sevgilimden ayrıldım, becer becer beni becer!' tipi var."
Onun göğüsüne vurdum. "Bunları giymemi sen söyledin!"
Kollarını kaldırdı. "Tam isabet bebeğim!"
3 saat önce
Salona pembe elbisem ile girdiğim anda Calum olduğu yerde renk zehirlenmesi yaşadı. Hatta biraz kendini sağdan sola atıp ölü taklidi yaptı. Ya da bilmiyorum beyin ölümü gerçekleşti.
"Odana gir, ilk elbiseni sonra kendini imha et."
Ona küçümseyici bir şekilde baktım. "Komik, komik."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flatmate
Fanfiction"Yarısı benim, yarısı senin." Ellerini kaldırdı. "Bir sorum olacak, eğer evin sana ait olan tarafına geçersem ne olur?" "Kafanı klozete sokar ve evi ateşe veririm." @lineofsight her şey senin için