27

7.6K 630 294
                                    

Kendi tükürüğüm de boğulma tehlikesini atlattıktan sonra öksürdüm ve bedenimi biraz doğrulttum. Gözlerimi hafif açmaya çalışırken Calum ve Vince'ın tam karşımda olduklarını gördüm. Calum'un gömleğinde kan lekesi vardı. Vince'ın saçları öne doğru sarkmış ve elleri sarılmıştı. Üzerimdeki bacaklara baktım. Aphrodite bana dolanmış bir şekilde yatıyordu. Gözlerimi ovuşturdum ve Aphrodite'ın elini göğüsümden çektim. Onu dürttüm.

''Bir sorunumuz var.''

''Ha?''

Diğer tarafa doğru dönerken bacağını cimcikledim. Birden çığlık attı. ''Felisha!''

Aphrodite yataktan savrularak kalktı ve tek kelime etti. ''Vince?''

Birden yataktan yuvarlandı. Yere düştüğünde gülerek elimi kaldırdım. ''En azından isimleri hatırlıyor.''

Calum sinirli bir şekilde konuştu. ''Siz dün ne yaptınız?''

Aphrodite saçlarını savurarak kafasını yatağa koydu, en azından artık onu herkes görebiliyordu. ''Ne yapmışız?''

Vince derin nefes aldı. ''Siz ne kullandınız?''

Aphrodite'e baktım. ''Birkaç bardak tekila.''

Aphrodite parmaklarıyla saymaya başladı. ''Altı bardak.''

Kafamı salladım. ''Sonra Hollanda malı.''

Aphrodite dediğim şeye gülmeye başladı. ''Hala 'mal' diye adlandırılıyor mu?''

Gülerek kafamı salladım. 'Evet.''

Calum kaşlarını kaldırdı. ''Al onu.''

Vince kafasını salladı ve Aphrodite'e doğru yürüdü. ''Ben yolu göstereceğim ve sen sürüneceksin Aph.''

Aphrodite gözlerini devirerek ayağa kalktı ve kendini Vince'ın kollarına bıraktı. Vince mükemmel kahraman olarak Aphrodite'ı kucakladı ve odadan çıkarmak için yürüdü. ''Burun deliklerin eşit Vince.''

''Hiçbir kızın bana demediğini dedin Aph. Hayatımdaki boşluk dolduruldun.''

Aphrodite kahkaha atarken Vince onu odadan çıkarttı ve Calum ayağı ile kapıyı kapattı. Kaşlarımı çattım. ''Gömleğindeki kan izinden korkmalı mıyım yoksa çoktan öldüm mü?''

''Sizin yüzünüzden bize dava açtılar.''

Kaşlarımı çattım. ''Ne yapmışım ki?''

Calum bana baktı ve yatağa oturdu. ''Jason Aphrodite'e sarktı ve sende adamın üzerine atlayıp kafasını yemeye çalıştın. Vince kafa attı ben de adamın burnunu kırdım.''

Gözlerimi büyüttüm. ''Ben bunların hiçbirini hatırlamıyorum. Cidden adamın kafasını mı yemeye çalıştım?''

Calum bana baktı. Çok dalgın görünüyordu. Örtüyü hafif çektiğim anda bacaklarımı çıplak gördüm ve üzerimi elledim. Beyaz bir tişört vardı. ''Beni sen mi soydun?''

''Evet çünkü rüzgara karşı kusmaya çalıştın.''

Gülümsedim. Sanırım başarmıştım. ''Hiçbir şey hatırlamıyor musun?''

''Hayır.''

Calum kafasını salladı. ''Pekala.''

Calum gömleğini çıkartmaya başladığı anda ölmek için tamamen hazırdım. Yemin ederim ölmek için hazırdım. Gömleğini yere attı ve birden yanıma uzandı. Örtünün altına girerken bacaklarım ona sürekli değdi gülümseyerek gözlerini çevirdi. ''Sana dün olanları anlatmamı ister misin?''

FlatmateHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin