Flatmate

31

Calum sabah akşama doğru iş yerine gelmemi ve beni bir yere götüreceğini söyledi. Heyecanlı mıyım? Evet çünkü yakınlaşıyoruz. TANRIM HAYALLER GERÇEK OLUYOR.

Arabanın içinde rahatsız olduğumu belli etmemek için kısa nefesler verdim. Bugün üzerimde inanılmaz bir gerginlik vardı. Belki regl dönemimin yaklaşmasından kaynaklanıyordu. Aphrodite gülerek şarkıyı mırıldanırken elini camdan çıkartıp yağmuru avuçlarına topladı.

''Neden şunu yapmaktan vazgeçmiyorsun?''

Aphrodite Vince'e doğru baktı. ''Her şeyin parmaklarının arasından kayacağını bilmek,tutunmamı sağlıyor da ondan.''

Vince gülümsedi.''Bu çok edebi idi.''

Aphrodite ıslak elini arabaya soktuğunda ona doğru baktı. ''Söyle bana! Gitmene izin vereceksem, bu yolu seninle yürümemin ne anlamı var? Söyle bana kalmanı sağlayamacaksam, yürüdüğümüz yolları geri dönmemin ne anlamı var?''

Vince ona doğru döndü. ''Eğer ben her hareketini izleyen bir adam olsaydım, gözlerinin bana bakmasını yakalamaya çalışan bir adam olsaydım, bana dokunduğunda aksi yöne kaçan bir adam olsaydım inan bana senin beni sevme ihtimalin sadece mutluluğuma mutluluk katardı. çünkü Ben senin varlığın ile mutlu olmayı çoktan öğrenmiştim.''

Aphrodite gözlerini devirdi. ''Cesaretsiz erkek avuntusu.''

Vince direksiyona ellerini gezdirdi. ''Tartışmaya açık bir konu.''

Arka koltukta mırıldandım. ''Sevgi herhangi bir şey ile eş değer olabilir ama aşk onu bir saniyede kaybetmekle dans ediyor.''

Vince bağırdı. ''En iyi söz Felisha'dan geldi.''

Aphrodite alkışladı. ''Kesinlikle.''

''Bugünki planınız nedir?''

Aphrodite gülümsedi. ''Her zamanki şeyler.''

Vince aynadan bana bakarak konuştu. ''Aphrodite'ın her zaman yaptığı şeyler.''

Aphrodite ön koltukta otururken bana doğru döndü. ''Sadece Vince'ın bana hediye almasını sağlayacağım.''

Vince güldü. ''Chevrolet.''

Araba mı? Aphrodite omuz silkti. ''Küçük bir hediye işte. Ben de sana dondurma ısmarlayacağım. Ödeşmiş olacağız.''

Gülerek camdan baktım. Vince kaldırıma doğru yaklaştı. ''Geldik.''

Onlara baktım. ''Teşekkürler çocuklar.''

Arabadan indiğim anda montumun cebine ellerimi sıkıştırdım ve şirkete doğru yürümeye başladım. Calum'un dün yapmış olduğu nazik hareketten sonra ona asla aynı gözlerle bakamaz durum geldim. Tek bir hareket, tek bir düşünce tüm duyguları değiştiriyordu. Calum ile aramızda olan şeffaf duvar yıkılmaya başlıyordu. Yoksa sadece ben mi böyle  hissediyordum?

Şirkete girip lobiye doğru yürüdüm. Sarışın kadın mavi gözlerini kaldırdı ve üzerindeki beyaz gömlek aşağıya doğru düzleşti. ''Evet?''

''Calum Hood ile görüşecektim.''

''Randevunuz var mı?''

Dudaklarımı yaladım. ''Beni bekliyor olmalı.''

Kadın kafasını salladı ve bana baktı. ''İsminiz nedir?''

Yutkundum. ''Felisha.''

Kadın bir anda her şeyi bıraktı ve tüm ilgisini bana verdi. ''Bayan HOOD, lütfen beni takip edin.''