Choun konuştu. "Calum haydi hazırlan, bazı imzalaman gereken şeyler var."
Calum hızlıca ayaklandı. "Giyinip geliyorum."
Choun bana doğru baktı. Gülümseyerek ona döndüm. "Ne diyeceksin?"
"Calum'un gece soyunması için yalvardın biliyorsun değil mi?"
Vince masadan kıkırdadı. Gözlerimi hızlıca çevirdim. "Siz ikiniz çok kötüsünüz. Bir kızın en kötü alıp, dalg geçiyorsunuz."
Mali etrafa bakıp bana döndü. "Felisha, üniversitede de böyle şeyler yapıyor muydun?"
Gülmeye başladım. "En arkadaşlarım olan Gnas ve Michael ile neredeyse her hafta sonu böyleydik. Tabii üniversite partileri daha harika oluyor."
Mali bana harika bir şeymişim gibi baktı. Evet bu garip hatta Calum olsaydı bağırırdı. 'Yapma Mali ayyaşın teki!' derdi. Çok sever beni sağolsun. "Çok eğleniyor olmalısın."
"Her an birinin üstüne kusacağını bilmek hoş olmuyor."
Hepsi birden gülmeye başladı. Vince'in telefonu çaldı ve herkes bir anda onun telefonu dinledi. "Geldin mi? Tamam."
Mali bana döndü. "Ben üniversitedeyken, böyle şeyler yapamadım. Bilirsin, baskı." Joy'u ast ettiğini biliyordum.
Kafamı salladım. "Lisede ben de öyleydim. Ailem ile düşüncelerimiz uyuşmuyordu. Uyuşmadığı için beni daha fazla sıkmak istiyorlardı. Ben, bilmiyorum. Ben olacağım kişiyi biliyordum, olmak istediğim kişiyide."
Mali hafif bir sırıtış yaptı. "Sanırım, kibar bir kadın olmak gibi gayen olmadı."
"Dışarıdan bakıldığında, olumlu yorumlar almayacağımı biliyorum ama ben öyle bir kadın olamam. Bazı kadınlar aseletli doğuyor. O aseletin parçası bende yok. Olması için de çabalamıyorum."
Mali gülümsedi. O sırada Vince çalan kapı ile ayağa kalktı. Hızlı adımlarla kapıyı açtığı anda Mali'ninde dikkati dağıldı ve herkes gelen kişiye bakmaya başladı.
Kapı açıldığı anda gözlerime inanamadım. Hayatımda bu kadar güzel bir kadın görmemiştim. Uzun bacaklar, dalgalı saçlar, keskin gözler. Kusursuzdu. Kalem eteğini düzeltti ve etrafa baktı.
"Merhaba Molrie."
Bu ismi duymuştum. Vince kafasını salladı. Her zamanki gibi asla konuşmama politikasını yürütüyordu. Choun, ceketini almak için salona doğru geçtiğinde yavaşça yerimden kalktım. Beni görebileceği mesafeye geldiğim anda gözlerini bana dikti. Hafif kaşlarını çattı, bir şey söylemek istese de vazgeçti. Merdivenlere dayandığım anda Calum inmeye başladı.
Molrie gözlerini merdivene çevirdiği anda Calum sertçe yutkundu. Molrie nefes alıp vermekte zorlandığı anda neler döndüğünü anladım. Calum merdivenleri inip Molrie'ye baktığında kalbim sıkıştı.
Seven bir erkeğin, kadına bakışı farklı oluyordu. Calum'da öyle bakıyordu. Olaylarla bağlantı kuramasam da ikisinin birbirini sevdiği çok açıktı. Molrie, Calum'u gördüğü anda oan doğru atıldı. Ona dokunmak istediği açıktı fakat Calum tüm enginliği ile geriye çekildi. Kadının elini yavaşça sıktı ve bıraktı. Şaşkınlıklar içerisinde ikisine baktım. Molrie, daha fazlasını beklemiş olmalı ki, şaşkına uğradı. Vince ile göz göze geldik.
Molrie zorla konuştu. "Nişanlın mı?"
Calum gözlerini kadından bir an olsun ayrımadı. "Evet."
Yaşlı gözlerini bana doğru çevirdi. "Çok şanslı."
Choun geldiği andan itibaren Calum bana doğru yaklaştı. Choun kahkaha attı. "Hayatım, seni Felisha ile tanıştıracağım."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flatmate
Fanfiction"Yarısı benim, yarısı senin." Ellerini kaldırdı. "Bir sorum olacak, eğer evin sana ait olan tarafına geçersem ne olur?" "Kafanı klozete sokar ve evi ateşe veririm." @lineofsight her şey senin için