Flatmate

30

İngiltere'ye geldiğimizden beri Michael ve Gnas'in bizim için hazırladığı fotoğraf albümüne bakıyorduk.

Michael yüzünü striplizcinin göğüslerine bastırmış ve fotoğrafın altına, "Çok içten gülmüşüm değil mi?" yazmıştı. Calum kıkırdayarak kollarını esnetti. "Ah çok özledim çalmayı, söylemeyi."

Ona baktım. "Belki benim için odada çalarsın ya da söylersin."

Gülümseyerek bana baktı. Bana doğru yaklaşırken birden Vince beni bir oyuncak ayı gibi sarstı. "Günaydın! Halka açık ve herkesin görebileceği bu koridorda, hiçbir şey yapmamak üzere olan Calum ve sevgili gelin adayımıza rastladım."

Calum Vince'e döndü. "Evet gerçekten sinir bozucu bir şeymiş."

Vince gülerek Calum'a beşlik çaktı. Vince sanırım Calum'dan Avustralya'daki salon intikamını almıştı. Merdivenlerden inmeye başlarken, Joy salondan bağırdı. "Aman tanrım!"

Elimdeki albümü avuçlarımın içine doğru kaydırırken meraklı gözlerle salona doğru baktık. Gerçekten o an dilimi yutma seçeneği olsaydı onu seçerdim. Aphrodite göğüslerini kapatan askının etekleri ile birleşmesi ve eteğinin ince bir tül olduğu elbise giymiştim. Gerçekten hayatımda bu kadar göz alıcı bir mürdüm görmemiştim.

LANET OLASI EŞOFMANIM İLE MERDİVENDE DURMUŞ APHRODITE'IN DÜĞÜNÜMDE GİYECEĞİ ELBİSEYE BAKIYORDUM.

Calum bana doğru eğildi. "Bence bu halinle oldukça modayı iyi takip ediyorsun."

Gözlerimi devirdim. "Çok komiksin!"

Aphrodite elbisenin neredeyse kalçasına kadar açık olan yırtmacından bacağını çıkartarak elini beline koydu ve Vince'e baktı.

"Beğendin mi?"

Vince kaşını kaldırdı. "Eğer düşüncelerim seni bu kadar mutlu edecekse uyandığın anda söylemeye hazır 20 yalan edineyim."

Aphrodite kaşlarını kaldırdı. "Tamam göster, neresini beğenmedin?"

Vince dudaklarını yaladı ve alaylı bir gülümseme yaptı. Ellerini ceplerinden çıkardı saçlarını arkaya attı. Aphrodite kendinden emin bir şekilde orada duruyordu. "Beğendiğim yerleri gösterebilirim ama çok fazla göz var."

Aphrodite kahkaha atarak ona vurdu. Joy heyecanla Vince'e döndü. "Aphrodite'ın eşi olacağını düşünerek sana takım bir ayarladım."

Gözlerini devirdi. "Ben Aphrodite'ın eşi olmayacağım."

Aphrodite gülümseyerek ona baktı. "Vince neden zoru oynamak bu kadar hoşuna gidiyor?"

Vince sahte bir gülümseme yaptı. "Senin gibi kadınları ümitlendirmemek için."

Hepimiz aynı anda bağırdık. "Buz kalpli!"

Vince bize döndü. Birden alkış yaptı. "Bu aile bir tek bana karşı örgütlenebiliyor."

Choun sandalyesinden konuştu. "Neden acaba? Günde en 50 defa insanlara farklı yoldan laf soktuğun için olabilir mi?"

Omuz silktim. "Ben artık Vince'ın bunu meditasyon amaçlı yaptığını düşünüyorum. İçindeki kötü ruhu dışarı çıkarmak gibi."

Vince bana baktı. "Felisha, bana laf atmak için hiçbir fırsatı kaçırmayışını görmedim sanma."

Ona baktım ve parmağımı ona doğru uzattım. "Doğru nokta!"

Aphrodite ona doğru adım attığında konuştu. "Yaklaşma."

Aphrodite gülerek konuştu. "Ah, benim için adamın burnunu kıran adamın bunu bana söylemesi çok komik."