GENÇ SİNCABIN VERDİĞİ DERS

1.2K 20 5
                                    

GENÇ SİNCABIN VERDİĞİ DERS

Genç bir sincap kışı çıkarmak amacıyla

Meşe palamudu biriktirmeliydi yuvasında.

Yüze ulaşmalıydı meşe palamudu sayısı,

Böylece rahatça karşılardı gelecek kışı.

Bunun için sabah akşam dolaşıyordu ormanda,

Meşe palamudu arıyordu her yanda.

Tek tek bulup yuvasına getiriyordu ki

Üzülerek bir şeyi fark etti.

Yuvasındaki meşe palamutları artmıyordu,

Tam tersi giderek azalıyordu.

Topladığı onca meşe palamudundan sonra

Birikenler daha fazla olmalıydı sayıca.

Genç sincap düşünürken bunları

Fark etti yuvasına giren hırsızı.

O da kendisi gibi bir sincaptı;

Ancak bu sincap daha güçlü ve yaşlıydı.

Hemen saldırıya geçti genç sincaba karşı,

Genç sincap kaçarak zor kurtardı canını.

Şimdi hem meşe palamutlarından hem yuvasından olmuştu;

Kışı nasıl geçireceğini bilemiyordu.

Hızla yaklaşıyordu kış günleri de,

Daha fazla yaşayamazdı bu gidişle.

Üstelik meşe palamudu bulmak da zorlaşmıştı,

Soğuk ve açlık her an kapıdaydı.

Genç sincap dolaşırken ne yapacağını bilmez şekilde,

Birden bir yuva gördü önünde.

Bu yuva onun son kurtuluşu olabilirdi,

Her şeyi göze alarak girdi içeri.

İçerde bir sürpriz karşıladı onu;

Bir sürü meşe palamudu karşısında duruyordu.

Anlaşılan burası bir sincabın yuvasıydı,

Kış için biriktirilmişti meşe palamutları.

Genç sincap başına gelen olayı hatırladı;

Kendi yuvasına giren hırsız gibi olamazdı.

Dokunmadan meşe palamutlarına çıktı yuvadan,

Bir sincapla burun buruna geldi dışarı çıktığı an.

Bu, daha önce karşılaştığı hırsız sincabın ta kendisiydi,

Meğer hırsız sincapmış bu yuvanın sahibi.

İçerdeki meşe palamutlarının çoğu da kendisinindi aslında,

Genç sincap bütün bunların farkına varmıştı bir anda.

Yeniden saldırıya uğrayacağını düşündü ki;

Ancak o güçlü ve yaşlı sincap hiç de öyle değildi.

Bırakın saldırmayı kendini savunacak gücü yoktu.

Genç sincap istese rahatlıkla alt edebilirdi onu,

Hem meşe palamutlarını hem de yuvasını ele geçirebilirdi;

Ama o, yapmadı böyle bir şeyi.

Çünkü hırsız sincabın yaralı olduğunu fark etmişti de

Bu durumda saldırmayı yakıştırmamıştı kendine.

Hırsız sincaba sordu nasıl bu hale geldiğini,

O da olanı biteni anlattı olduğu gibi.

Meğer yine hırsızlık amacıyla

Girmiş bir başka sincabın yuvasına.

Yuvanın sahibi ise içerdeymiş o anda,

Ne olup bittiğini anlayamadan uğramış saldırısına.

Zor kurtulabilmiş ev sahibinin elinden,

İşte böyle ancak gelebilmiş yaralı ve güçsüz haldeyken.

Genç sincap ona bir ders vermek istedi,

Karşısındaki gücü kalmamış sincaba seslendi:

"Beni tanıdıysan, bak şimdi sen düştün elime,

Karşılık vereyim mi bana yaptığın kötülüğe.

Senin bana yaptığın gibi istesem,

Hem yuvanı hem meşe palamutlarını ele geçirebilirim.

Kalırsın dışarıda bu kış ortasında."

Hırsız sincap onu tanıyınca bin pişman, başladı konuşmaya:

"Ben ettim sen etme, bana bu kötülüğü yapma,

İkimize de yetecek meşe palamudu var yuvamda.

Rahatlıkla geçirebiliriz bu kışı,

Bırakacağım da artık hırsızlık yapmayı,

Bugünkü olaylar iyi bir ders oldu bana."

Dil döktü de döktü hırsız sincap genç sincaba.

Genç sincap kabul etti bu teklifi,

Zaten yoktu da başka bir çaresi.

Taşıdı yuvasına yaralı sincabı,

Sarıp yaralarını iyileşmesini sağladı.

Birlikte rahatça geçirdiler bu kışı,

Hırsız sincaba ise bol bol düşünmek kalmıştı:

Acaba bir gün ben de

Genç sincap gibi olabilir miyim diye.

YEDİDEN YETMİŞ YEDİYE FABLLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin