Mühür ortaya çıktığından beri bütün gözler tarafsızlığın merkezi Camthalion'un üzerindeydi. Lanetli olan orada ortaya çıkmış ve cehennem yaratığını çağırmıştı. Hem de bir şeytan'a saldırması için.
'Şeytanın ismi ney?' dedi. Vitam'lardan biri. Beş büyük vitam vardı. Camthalion'un kurucusu olan yaşlı bilgelerdi onlar. Beş büyük gücün emanetçileriydi aynı zamanda. Güçlerin ne olduğunu kimse tam olarak bilmesede bütün türler bu yüzden çekinirdi. Bu nedenden dolayıdır ki bu okul yüzyıllar boyunca ayakta kalmıştı. Şimdiye kadar hiçbir saldırıya uğramadan hemde.
'Kharon!' diye yanıtladı hemen solunda oturan başka bir Vitam.
'Lucretia'nın bir Şeytan olduğu tahmin'i gerçekse kurallarımızı çiğneyerek bizede hakaret etmiş oluyor aynı zamanda' dedi en sol'da ki Vitam. Aynı türdeki öğrencilerin birbirlerine saldırma yasağına değinerek.
Sağ baştaki Vitam'ın kaşları çatıldı. 'Bizi küçümsediğini de göstermez mi bu? Bir meydan okuma maksatlıda yapılmış olabilir.'
Vitamların dördü kendi aralarında bu fikri tartışırken baş Vitam iki elini iki yana kaldırarak sessizliği sağladı. Etrafında ki safir mavisi cübbelerin içinde ki kardeşlerine baktı.
'İhtimaller üzerine tartışmak yerine biran önce bu lanetli olanı bulmalıyız. Yoksa Lucretia efsanesinin peşinde olan herkes buraya üşüşecektir.'
Vitam'lardan en uzun olanı elini sertçe masaya vurdu. 'Eğer onları Camthalion'a kabul etmezsek Lanetliyi kendimize sakladığımızı düşüneceklerdir.'
'Bu da bize karşı bir tepkiye neden olabilir' diye sözünü devam ettirdi başka bir Vitam kardeşinin.
Kapı çalınınca bilgeler derin bir sessizliğe gömüldüler.
İçeriye başta Profesör Altair hemen ardından da simsiyah kartal kanatlarını iki yana açmış halde olası bir tehtite temkinli düşmüş melek olduğu herhalinden olan bir adam girmişti.
Vitam'ların kaşları çatılmıştı. Bu sıradan bir düşmüş melek değildi.
'Seni burda görmek ne hoş Gadreel' Sözleri duygularının tam tersiydi. Onu burada istemiyordu. Gadreel güvenilmez bir melekti kurallarla sınırlı kalmaz çok gerekliyse kendi kurallarını kendi koyardı. Onunla ilgili birçok hikaye duymuştu ve bunlarda pek hoş şeyler değildi.
'Buraya geliş sebebimi biliyorsundur Vitam!'
Vitam kafasını usulce sallarken. 'Tarafsızlığın merkezi bu yerde benim yıllardır peşinde olduğum bana ait olan şeyi almaya geldim.'
Melek konuşurken arada bir siyah kanakları hafifce açılıp kapanıyor tüylerinin sürtünmesinden doğan hışırtı uğultuları sarıyordu etrafı. Melek reddedilmeyeceğine emin bir öz güvenle duruyordu karşılarında.
'Biz' diyerek sözü başka bir Vitam aldı 'Tarafsızlığımızı göstermek için düşmüş meleklerin melez çocuklarına okulumuzu açtık Fakat bir melek bizim gücümüze hakimiyetimize bir tehlike olur bu yüzden seni bu okula kabul edemeyiz Gardeel'
Melek beklediğinin aksi bir cevabı almanın hoşnutsuzluyla yerinde kıbırdandı. Vitamların hepsine düşünceli bir ifadeyle gözgezdirdi. Beş vitam'ında sakalları beyaz ve uzundu. Safir cübbelerin içinde neredeyse birbirlerin kopyaları gibi görünüyorlardı. Neredeyse tabi, Eğer biri şişmanken diğeri çok zayıf olmasaydı biri uzunken diğeri kısa olmasaydı ve tabi birininde gözlerinin biri kör olup bembeyaz olmasaydı. Bu baş vitamdı.Aklına gelen dahihane fikirle gözleri parladı. ' Öyleyse Vitam sizlerin kararına saygı duyarak oğlumu, insandan olan tek çocuğumu okulunuza göndermek istiyorum...'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lucretia
Fantasy'Sen Asla iyi olamazsın Lucretia. Sen kötü olarak var oldun. Dehşet acı kaos ve kan bunlar seni güçlendirir iyilik, işte onun olduğu yerde sen yok olmaya mahkumsun. Seni İyiliğin ve saflığın varlığını sürdürebilmesi için yarattık. Tıpkı siyahın olma...