Camthalion da yasam beklediğimden daha karışık ve yorucuydu. Huzurlu geçen ilk hafta ardından bu olanlar 'o sadece aldatmacaydı' der gibi bakıyordu. 'Ve sen aptal buna kandın.'
Şimdi buradan kaçıp gitsem lucretia olabilceğim düşüncesiyle peşime düşmeleri olasılığıydı beni durduran.
Aslında iki kişiyle daha paylaşmam gereken odamda tek başına kalmanın rahatlığını yaşıyordum bununda kararlarımda etkili olduğunu saklamayacağım sizden. Bu okula girmeden önce sokaklarda yattığım günleri düşününce...
Karma sınıfın kendine has kıyafetleri olması redkit cizgifilminde daltonların hapse girdiğinde giydikleri farklı kyafetleri anımsatıyordu.Beyaz pileli eteği ve safir mavisi cübbeme alışan ben şeytanların cübbelerinden kırmızı ve melezlerdeki siyah pileli elbiselerden giymiştim oldukça garip hissediyordum. Birdakika anlatımımda biraz saçmalık oldu. Bu saydıklarım ceza sınıfının formasıydı. Tanrim karma sınıf C7'le gözler önünde olacakti artık.
Odamdan yani kendime ait krallığımdan çıkana kadar çok cesurdum. Eşikten sonrası ise tam bir facihaydı. Size C7'nin okulda ki koruma programın dışında olduğunu söylemiş miydim? Evet doğru anladınız bu da her an saldırıya açıktık demek. Kırmızı pelerin pekte saklanmama olanak sağlamıyor 'ben buradayım' sinyalini veriyordu her yana...
Sokaklar bile daha güvenli gelmeye başlamıştı nedense...
korkuyordum!
Büyü yapamazdım. Bir mühür daha olması bu okulu karıştırır bu sefer o kadar kolayda yırtamazdım üstelik. Ve peşimdekiler teker teker damlamaya başlardı bu okula. Kafese kapatılmış bir kaplan gibi hissediyordum. Ne kaçabiliyordum ne de kendimi korumak için saldırabiliyordum.
Yeni sınıfımın kapısına geldiğimde rahat bir nefes alabildim. Ne biri yolumu kesmiş nede hayatıma kastedilmişti. Belki de ben abartıyordum. Sınıfın kırmızı C7 yazan devasa kapısından içeri girdiğimde sanılanın aksine kimse benimle ilgilenmedi. Herkes ne yapıyorsa birkaç saniye ara verip bana baktı ardından o işe döndüler. Herkes dediğim dokuz kişi anca vardı. Kharon'u gördüm sınıfın en arka sırasında bana öfkeyle kıstığı iki lacivert gözlerle bakarken.
Siz şimdi benim tek tanıdık olduğu için onun yanına gideceğimi düşünüyorsunuz ama hayır! Henüz gencim yaşayacak bir dolu yılım var.
ondan en uzağa yani ön sıralardan birine geçtim.
Daha önce görmediğim profesörlerden biri girdi sınıfa. Siyah yıpranmış cübbesi savrulurken dikkatimi çeken sivri burun parlak koyuyeşil ayakkabıları oldu. Ensesinde bağladığı koyu kahve saçları bakımsızlıktan yağlanmış ona bir evsiz görüntüsü veriyordu.
'Simya!' dedi bıtkınlıkla. Kara tahtaya ismini yazarken. 'Yeni gelenler adım Vale. Ve ciddiyim gülen biri olursa dersimden kalmakla tehtit etmem daha beteri mezun olana kadar bu derse girmek zorunda kalır bayan Dabria ve bay Kharon sınıfa kendinizi tanıtında derse başlayalım'
Hızlı bir giriş yapan Profesör Valenin yorgun gözleri beni buldu ilk 'adım Dabria aydınlık cadısıyım' dedim sınıftakilerden biri atlayarak 'burada olduğuna göre pek de aydınlık cadısı sayılmazsın ha!' diyene kadar iyi gittiğimi düşünüyordum. Sınıfın kahkaha seslerini kesen Profesör Vale oldu.
'hemen o sesinizi kesmezseniz bütün yıl ben sizde gülecek bir yan bulurum ha ObeLia.!' dedi en son bütün bu kahkahaya neden olan kıza bakarak.
Kızın Siyah saçlarında ki safir mavisi saç tutamlarını görünce şaşkınlıkla balıklar gibi ağzımı açıp kapamama engel olamadım.
Kız omuz silkip önündeki kapalı duran simya kitabına bakınca Profesörün bakışları arka sıraya kaydı 'adım kharon şeytanın tekiyim bizim kanada geçmiş bir aydınlığın kıçını tekmeleyecekken kendimi burda buldum' dedi. Benden nefretle de olsa bahsetmesine karşın Lucretia'nın tek harfini bile etmemişti. Tabi kim bi kız tarafından lanetli de olsa pataklandığını söylemek ister hele de bir şeytansa...
Profesör kafasıyla onaylayarak derse döndü.Tam tamına üç saat uyumuştum üniverste de ki sistem gibi tek blok yapacağı kimin aklına gelirdi ki?
Bu sayede öğleden sonra boş kalmıştı. Yemekhaneye ilerlerken ne yapacağımı düşünüyordum.
'Hey C7 çekil önümden!' bunu söyleyen tabiki Angelina'ydı.
Bir de sen eksiktin dercesine bıtkınca nefesimi verdim.
'Ne var?'
Büyük bir abartıyla 'A ezik konuşabiliyor!' dedi.
Suratımı buruşturdum. Keşke dedim biride seni ezse... Keşke.
Ardından ne mi oldu büyü yaptığımı düşündüren şey C7 den biri hemde adını çok iyi bildiğimiz biri Angelina'nın elindeki kahveyi kendi başından aşağı dökmesini sağladı. Hemde asa yok büyülü söz yok tek parmak hareketiyle.
'ezik seni daha fazla ezmeden kaybol!'
Ardından bana döndü 'Hey sen, gel buraya'
Emrini ikiletmeden yanına giderken Obelia'nın gözleri hızla beni süzdü.
Tam yanına geldimde yakamdaki görünmeyen tozları silkerken'Bak kızım eskiden nasıl bir eziktin bilmiyorum ama artık C7'densin ve ona layık ol! Senin yüzünden adımız lekenirse seni en acıverici yolla öldürürüm!' şeytani bir gülümsemeyle fısıldadı 'anladın mı? kimseden korkma çünkü onlar benim yanımda bir hiç'
Omuzuma çarpıp yanımdan ayrıldı. Obelia! tanrım bu bela Angelinadan daha kötüydü. Ve Angelina onun yanında bir hiçti haklıydı.
Ürperdim birde Lanetli diye benden korkuyorlardı. Bu bir insanın arıdan korkması kadar saçmaydı.
Obelia'yı ardımda bırakırden yemek sırasına girmiştim bile. Sevimli suratlı çocuklardan biri sırıtıp gözkırptı. 'Yeni olmalısın' dedi Ceza formamı göstererek. Kafamı usulce sallarken o omuz silkti. 'Umrunda olmamalı alışırsın yakında.' Şimdi biraz daha dikkatli bakınca suratında ki çillerin asıl onu sevimli yaptığını farkettim. Saçları kıvırcık ve olcukça hoş duruyorlardı.
Demir yemek tepsisini, doldurduktan sonra dolu yemekhanede boş olan bir yere geçtim. Huzur istiyordum sadece biraz huzur. Sanki Kader beni duymuşçasına iğrenç espirinisini yaptı. Karşımda ki boş sıraya Kharon oturdu.
NOT: Yazdığım bölümleri kurtaramayınca mecburen tekrar yazmak zorunda kaldım. Bu olay gerçekten beni oldukça üzdü size gaza gelip güzel uzun bir bölüm yamıştım sanırım uykusuzluğun kurbanı oldum :s Buyüzden bu kısa bölümü part olarak düşünün en kısa zamanda ikinci partı yazacağım asıl heycan güzellik ordaydı :(
Dip not: Bu hikayeyi beğenirseniz ikinci fantastik kitabım KUTSANMIŞ EVLİLİKLER'i öneririm :) MlsSmy
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lucretia
Fantasy'Sen Asla iyi olamazsın Lucretia. Sen kötü olarak var oldun. Dehşet acı kaos ve kan bunlar seni güçlendirir iyilik, işte onun olduğu yerde sen yok olmaya mahkumsun. Seni İyiliğin ve saflığın varlığını sürdürebilmesi için yarattık. Tıpkı siyahın olma...