NOT: Uzun bir zamandan sonra MERHABA! Özlediniz mi beni Lucretia'yı Lux'u Kharon'u? Ben sizi çok özledim en çokta yorum ve Vote'lerinizi... Ah ahh burnumda tüttünüz ders çalışırken bile acaba kısacık bir bölüm yazsam mı die düşünüm kendimi zor tuttum... :) Hai lafı uzatmayayım okuyun bakalım... Sınır koymuyorum ama bu bölümden beklentim 30 yorum 60 beğeni :) Zaten yeni bölüm gelecek 2 günde bir ama hızlandırmak sizin elinizde ;) (Resimde ki Taş Kharon :) yavaş yavaş kişileri böle tanıtacağım size)
Siyah ormanın boğucu esintisi yorgun olan bedenimizi daha kötü hale getiriyordu. İlginç sayılabilecek bir mevsime sahipti. Üşüten bir soğukluk hakimken dilinizin damağınızın çölde kalmışçasına kuruması ve suya olan özleminiz...
Burayı azıcık bile özlememiştim. Dahası korkuyu iliklerime kadar hissediyordum. Lanetimin kokusunu alan her türde hayvanın peşimize düşmesi an meselesiydi. Bu yaptığım büyük bir aptallıktı ya anlarsa diye baktım bir kaç adım önümde yürüyen Lux'a. Kara kanatlarına inat sarı saçlar ve güzelim orman yeşili gözler. Cennetimi içinde barındıran gözler.
Asla kabul edilemeyeceğim cennet gibi onlarda yasak bana.
'Bu büyük bir aptallık!' diyorum ama onun umursadığı yok. Tek derdi kahin. Tabi Dep aşık işte oda Obelia'ya Kharon gibi... Senin gibi birisine aşık olamayacak kadar mükemmeller ikiside.
Bu düşünce en çok kalbimi acıtıyor. Sert bir şeye çarpana kadar kafam önümde eğik gittiğimin farkında değilim.
'Neyin var senin Dep, Obelia'yı kurtarmak istemiyor musun?' diyor Onun bedeniyle bütünleşmiş bir halde kalakalıyorum Evet çarptığım sert şey onun taş vücudu.
'Be-ben şe-şey..' diye kekeliyorum. Ne diyeceğimi bilemez bir halde etrafa bakarken T-Dor'un bize doğru hızla geldiğini görüyorum çığlık atıp koşmaya başlayana kadar çok yaklaşmış olduğunu farkediyorum. 'Lux öğrenecek, öğrencek o, o beni öğrenecek!' bu farkındalık beni daha da panikletiyor. Gördüğüm kırmızı ağaca can simidi gibi sarılıp tırmanıyorum. Lux'un kahkahaları kulaklarımda.
Neye uğradığımı şaşıyorum. Anlamamış olması güzel. Kırmızı ağaca içimden şükranlarımı iletirken ağacın etrafında dolaşan küçük tek boynuzlu siyah ata bakıyordum. Sarı karamel gözleri bana parıltılarla baksada onun yanına gidip onu kabul edemezdim.
Tek boynuzlu siyah atlar nadir bulunan laneti pegasus familyasından gelir. Genelde çok asil olan bu hayvanların lanetlenmlerinin tek sebebi insanların ciğerlerine olan düşkünlükleridir.
Bakmayın öyle bunu bilmeniz gerek efsanelerinizde bile yer almıştır. Diğer adı su perileridir.
Ne biçim peri bu demeyin sakın, atlar belirli bir erginliğe geldiğinde kendilerini adadıkları sahiblerinin yanında-Utra yakışıklı- koruma olarak insan şeklinde gezebilirler.
Lanetlerinin iyi yönü bu.
Evet artık durumumuza dönüş yapalım. Lux'un kahkahası aniden kesilirken sebebini sormak için çığlıklarımı kesmek zorunda kaldım. biraz olsun sakinleşmeliydim.
'Hadiii ama Dep bu hayvanlardan korkulmaz unutma sen insan değilsin. Belkie sadece kensini sana sevdirmek istiyordur'
Söylediği öneri onun benm lanetli olmam hakkında şüpelenmediğini gösterdiği için daha iyiydim. Sarı saçlarını geriye doğru sıvazlayıp alnını karıştırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lucretia
Fantasy'Sen Asla iyi olamazsın Lucretia. Sen kötü olarak var oldun. Dehşet acı kaos ve kan bunlar seni güçlendirir iyilik, işte onun olduğu yerde sen yok olmaya mahkumsun. Seni İyiliğin ve saflığın varlığını sürdürebilmesi için yarattık. Tıpkı siyahın olma...