Obelia'yı ardımda bırakırden yemek sırasına girmiştim bile. Sevimli suratlı çocuklardan biri sırıtıp gözkırptı. 'Yeni olmalısın' dedi Ceza formamı göstererek. Kafamı usulce sallarken o omuz silkti. 'Umrunda olmamalı alışırsın yakında.' Şimdi biraz daha dikkatli bakınca suratında ki çillerin asıl onu sevimli yaptığını farkettim. Saçları kıvırcık ve olcukça hoş duruyorlardı.
Demir yemek tepsisini, doldurduktan sonra dolu yemekhanede boş olan bir yere geçtim. Huzur istiyordum sadece biraz huzur. Sanki Kader beni duymuşçasına iğrenç espirinisini yaptı. Karşımda ki boş sıraya Kharon oturdu.
Suratında sınıftakine aksi bir gülümseme vardı. 'Ah Dabri Ah dabria...' diye mırıldanırken o ben çoktan gerilmiştim bile.
'Sakin ol artık sana işkence ederek öldürme hayalleri kurmuyorum.' dedi o bunu sıradan birşeymiş gibi söylerken benim suratımda dehşet olmuş bir ifade yer almıştı.
'Aslında sınıfta ki o kızı görene kadar seninle hiç hoş fantezilerim yokta değildi. ' dedi yemeğinden bir kaşık ağzına atarken. Nedense benim iştahım kaçmıştı.
'Ama Obelia' diye fısıldadı o sesinin büyüsel tınısını kullanarak 'Bütün öfkemi yok etti. Kızın hakkındakileri biliyormusun Deb' dedi bana arkadaşça göz kırparken. Dışardan bakan biri bizi oldukça iyi anlaşan iki yakın arkadaş olarak görüyor olabilirdi. Ama söylerimizdeki samimiyetin soğukluğunda donuyordum resmen.
'Bizim bölümde tabi şeytanlarda olduğu gibi meleklerde de oldukça popüler bir kız. Kendisine sataşan bir melezin kanatlarını parçaladı. Herhalde şuanda o melez ölmüş olmayı diliyordur.'
Kahkaha attı kahkahasında hoş olmayan şeytansı birşey vardı. Tanrım ne diyordum o zaten bir şeytandı. 'Senden birşey istiyorum Dep' dedi
Suratımı buruşturdum. 'Ya kabul etmezsem'demeye hazırlanıyordum ki o bu sorumu duymuşçasına cevabını verdi. 'Ogün yarım bıraktığım işi daha zevli bir biçimde bitiririm hah Dabria?'
Harika günde iki ölüm tehtidi almıştım. İkisi de birbirinden korkunç kişilerdendi hemde. Biri şeytan diğeri bir melezi öldürecek güçte ki bir kızdan.
Suratımı buruşturabildiği kadar buruşturdum.
'Benden ne istiyorsun seni lanet iblis!' diye tısladım. Yüzü şeytanca bir gülümsemeyle aydınlandı.Kendi tabağında ki elmasını alıp benim elmamın hemen yanına koyarak 'Obelia'ya yaklaşacak onunla arkadaş olacaksın'
Kafamı iki yana delice sallarken o sesini daha tehtitkar havaya büründürdü. 'Senle Lucretia arasında bir bağlantı olduğunu biliyorum Dep'
dedi aniden. Bu benim bir anda irkilip durmamı ardından tek yapabilceğim gibi otomatik birkaç inkar cümlesi kurmamı sağlamıştı. Tabilki bana inanmamıştı.
'O gün Cehennem yaratığı seni korumak için ordaydı Dep ve beni sadece etkisiz hale getirip gitti.'
'Be-beni korudu-ğunu nerden çıkardın?' dedim kekeleyerek. Güldü. Yemeğinden bir kaşık daha aldı ağızına.
'Cehennem ve yaşam ^Şeytan dersi1 sayfa 174 Cehennem yaratıkları ancak çağıran kişiye itat ederler. Ve çağıran kişi aksini söylemediği sürece önlerine çıkan her canlıyı öldürürler!' Ne yani inek bir öğrenci gibi bütün kitabı sayfalarına kadar ezberlemiş miydi?
'Yani o gece Cehennem yaratığı geldiğinde sen korkup paniklemiştin seni yaratıktan korumak için yaratığı alaşağı eden bir kaç can yakıcı hamle yapmış ve onu kaçırmıştım tabi bu sırada biraz hırpalanmıştım.' dedi söylediği yalana şaşkınla bakarken. O o kadar ciddiyetle söylüyordu ki bir an bütün bunların ben bayıldığımda gerçekten gerçekleştiği şüphesine düştüm. Alayla kaşlarımı kaldırırken o 'Ne yani kıçını kurtarıyorum ve senin yaptığın tek şey benim kahramlığıma mı göz dikmek'
İlk defa o zaman samimi bir şekilde gülmüştüm. Lacivert gözler kısılarak üzerimde gezindi. 'Seni henüz anlamış değilim Dep, ama gözlerim üzerinde şimdi git ve dinlen, yarın Obelia'yla arkadaş olma çalışmalarına başlayacağız.'
Kharon'un yanından ayrıldığımda Onu hafife almamam gerektiğini farkettim. Oldukça zekiydi. Benim iki kat temkinli olmamı gerektirecek kadar hemde...
Odama geldiğimde hoş olmayan o manzarayla karşılaşmıştıp odamın kapısında kedi kanıyla cezalı yazılmış ve altına not düşülmüştü 'Aynı zamanda Lanetli'
Suratım asılırken böyle çocukça bir şakayı kimin yapabilceğini düşündüm aklıma Angelina'dan başkası gelmiyordu.
O kız büyük bir cezayı hak ediyordu. Benimle uğraşmamasını elbet anlayacaktı. Obelia'nın yanında gezen kızlardan biri az ilerimde durdu. Devasa kapıya bakıp ıslık çaldı. 'Bu Obelia'nın hoşuna gitmecek dedi.' hemen ardından 'Hemde hiç.'
Ve bu durumda bir şeyi daha farketmiş bulunuyordum. Birincisi Angelina artık haddini zorluyordu. İkincisi Obelia'nın kanımı donduran tehtiti. Ve hemen ardından eğer onunla dost olamazsam Kharon'un benim için kurduğu kanlı fantaziler.
Midem kasılma başlamıştı bile hayır burda olamazdı. Öfkemi kontrol etmeliydim başka bir hata başka bir mühür demekti buda üzerimize toplanan gözlerin tufanına uğrayacağımız demekti.
Ne tür bir boka batmıştım...
Not: Evetttt hatırladığım kadarıyla yeni bölümünün silinen kısmını ikinci part olarak yazdım.Umarım sizde bu çabama karşın daha çok yorum ve beğenide bulunursunuz sizleri seviyorum beğeniler ve yorumlar arttıkça bölümler hızlı gelecek :) MlsSmy
Dip not: Bu hikayeyi beğenirseniz ikinci fantastik kitabım KUTSANMIŞ EVLİLİKLER'i öneririm :) MlsSmy
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lucretia
Fantasy'Sen Asla iyi olamazsın Lucretia. Sen kötü olarak var oldun. Dehşet acı kaos ve kan bunlar seni güçlendirir iyilik, işte onun olduğu yerde sen yok olmaya mahkumsun. Seni İyiliğin ve saflığın varlığını sürdürebilmesi için yarattık. Tıpkı siyahın olma...