6.Bölüm/Çığlık

13.6K 763 33
                                    

Dip not: Bu hikayeyi beğenirseniz ikinci fantastik kitabım KUTSANMIŞ EVLİLİKLER'i öneririm :) MlsSmy

Çığlık atarak uyandım. Bütün sınıf gözlerini dikmş bana bakarken ben derste uyumanın verdiği utançla başımı eğmek zorunda kaldım.

'Dersim size çığlık attıracak kadar boğucuymuydu bayan Dabria' dedi Gardeel gümüş rengi gözlerini beni kurşunlamak istercesine üzerime dikerek.

'Ha-hayır' diye kekeleddim elimle cübbemin kenarını buruşturuyordum. Uyunabilecek en son derste uyumuştum hemde bu yetmezmiş gibi çığlık atarak dersi bölmüştüm. Kharon'un sırıtan suratı öfkemi kırbaçlarken Lux'un beni benden alan üzgün bakışlarını yakaladım. Öfkemi dizginleyen en büyük şeydi bu elimde tuttuğum.

'Şimdi genç bayan sizden istediğim ödevi yaptınız  mı?'

Ah tam da sırasıydı. Gece boyunca arkamdan geliyormu diye korkuyla çığlıkları gözetleyerek geçirmiştim. Çığlıklar bir nevi yaşayan insanlardan çaldığı -yediği-ruhlarıyla bu dünyada varlıklarını sürdürebilen  arafta kalmış ölülerdi. Bu iş nasıl bu noktaya geldi diye soruyor olduğunuzun hatta kafanızın karıştığının farkındayım. Son yarattığım olaydan sonra bir hafta boyunca sıkı yönetim olmuştu. Ben köşe bucak melezden yani Lux'dan kaçarken Angelina'ya yaptığım lanet tutmuş onu kabuslarla donatmıştı. Angelina yaptığım lanet yüzünden ölülerin sesini duyar onları görür olmuştu. Bu durum en çok çığlıkları çekti tabi... Angelina'nın ruhu onları cezbetmeye başlamıştı. Okulu çığlıklar basana kadar bunu da anlamamıştık. Gardeel yardım amacıyla Vitamlara bir teklifte bulundu. Ne teklif etti bilmiyorum ama Vitamlar onu büyük bir tehlike olarak görmelerine rağmen kabul etmişlerdi.

Tabi bu sıra Kaharon'un tehtitleri yüzünden Obelia'nın gurubuna girmiş Lux'la da ne kadar ondan kaçsamda iyi anlaşmaya çalışıyordum. Kharon ne istiyordu bilmiyordum ama melezi gözetlememi istedi. Obelia konusuna gelince elbette sebebini biliyorduk. Obelia sert kızdı onun dişine göre...

'Be-ben...Sanırım'

'Se-sen sanırım mı?' dedi sesimi dalga geçerek. Gözlerimi devirme istediğimi bastırırken. 'Senden sadece kendi öz elementini bulmanı istedim Dep' ses tonu git gide sertleşirken gözlerinde ki alaycılık hala kendini gösteriyordu. SUratımı buruşturdum. Öz elementim Lanet mi demeliydim acaba? Desem işler nasıl değişir yada bana inanırmıydı? Ben ne saçmalıyordum. 'Bilmiyorum daha çok ateş gibi ama suyu da andırıyor toprak gibi sağlam olduğu kanısındayım rüzgarın varlığı gibi hafif ama bazen kan kokuyor yani ben...' Konuşmam Gardeel'in büyüleyici kahkahası böldü.

'Aman tanrım Dep...' Ardından tekrar gülmeye başladı 'Tanrı aşkına Ateş toprak su hava kan neredeyse bütün elementleri saydın bir de zaman kaldı' tekrar güldü. 'Zaman gibi sürekli diyelim hah' 

Sınıfta onun kahkahasına katılırken ben domates gibi kızarmakla meşkuldum. Hayır onu bunu geçtim Lux da gülüyordu(!) Bu beni kalbimden vurdu. Obelia kolunu omuzuma atarak beni kendisine çekti. 'Dep bazen diyorum sende özel olan yetenek bu'

Benden gülümsemeye çalıştım. Keşke öyle olsaydı Obelia, Lanetten çok bunu isterdim.

Omuzlarım çökerken ben ödevimin araa kaynadığı düşüncesinyle keyiflenmiştim. Gardeel sanki bunu anlamış gibi 'Yine de' dedi işaret parmağını bana doğru sallayarak 'Bu sınav notunda sana yansıyacak unutacağımı düşünme'

Ah nasıl düşünebilirdim ki. Beceriksizce gülümsedim. Dersin bittiğini belirten çanlar çalmadan önce kapı çalındı. Baş vitam kapının girişinde görününce herkes şaşkınlık ve saygıyla ayağa kalkıp selamladı. Vitam'ın bütün bu seromiyi gördüğü yoktu. 'Obelia' diye seslendi hemen yanımda ki arkadaşıma bakarak 'Ben takip et profesör izninizle' Pekte izin alır gibi görünmüyordu. Gardeel'in alnında zaman zaman çıkan damar belirginleşti. 'Tabi' tek kelimelik izin hemen ardından bana döndü Vitam'ın bakışları 'Ve tabi Dep senin de yardımın dokunabilir'  Gardeelçenesinin seğirmesini önemsemeyerek kafasını izin verdiğini belirtircesine salladı. Obelia gibi bende şaşkın şaşkın bakıyordum bir Vitama bir Gardeel'e . Obelia'nın çekiştirmesiyle sınıftan çıktığımızda ardımızda yoğun bir fısıldaşma bırakmıştık.

***

Angelina çığlık çığlığa bağırıyor korkuyla titriyordu kimi zamanda yalvarırcasına 'Lütfen' diyordu boşluğa bakan gözlerle 'Lütfen susun artık rahat bırakın beni'.

Acıdım ona. Tüm samimi duygularımla acıdım ve kendime kızdım. Bu kadar kolay öfkelenip ona bu büyük cezayı biçtiğim için kendi kurduğum mahkememde; kendim hem savcı olmuştum hem hakim onu savunmadan hesabını kesmiştim. Ben yanlış yapmıştım hemde büyük bir yanlış sonuçları ağır olan yanlış şimdi tam karşımda durmuş benim lanetli olmamın  kötü olduğumun bir kanıtı gibiydi.

Gözlerimi kaçırdım bu acımasız gerçekten. Obelia kaşlarını çattı. 'Ona yardım etmem' dedi kesin bir dille. Yaşlı vitamın kaşları çatıldı. 'Obelia!' edi uyarıcı bir tonda. Obelia'nın nasıl yardım etmesini bekliyordu ki. 'Bu-bu lanetlenmiş' dedim sesime korku eklemeye çalışarak 'Nasıl yardım edebilir ki?'

Vitamın başı onaylamayan bir tavırla sallanı. 'Dabria ... neden senden bu kadar keskin kötülük kokusu alıyorum bakışların davranışlarsın ve Sözcüklerin' dedi cümlenin sonunda ki kelimeyi bastırarak 'Bu kadar masumken.'

Vitam'ın sözleri bende balyoz yemiş kadar sersemletici bir etki yaratırken Obelia beni korumak adına sözü aldı 'Unuttun mu baş Vitam biz cezalılar sınıfına mahkum edilmiş kötüleriz. Bu çok doğal.'

Vitam'ın gülümsemesi alaycıydı. 'Peki' dedi sözcüklerinde tecrübenin kokusu yayılıyordu.

'Şimdi sen kızım, Angelian'yı bu durumda bırakmaya gönlün razı olacak mı?' Obelia kötü kadın kahkahası atarken beni yanına çekti. 'O kız benim Connexa(Bağ)'mın canını sıktı gerek yok yardım et-me-ye-ce-ğim' dedi bastırarak. Vitam sonkez Obelia'nın ismini gürlerken o onu umursamadan beni çekiştirerek odadan çıktı. 'Kimse ama kimse beni istemediğim birşeye zorlayamaz!'

Obelia hakkında öğrendiğim bir diğer şeyse istemediği hiçbirşeyi ona yaptıramazdınız. Vicdan mı? Hayır Obelia'nın vicdanı düşmanları için yoktur(!) Sadece dostları için olan lüx bir duyguydu. 

****

 Lux sırtını pencerenin kenarına dayamış halde koridora bakıyordu. Kharon Dabria'yı görünce ona doğru hızlı bir adım attı. 'Nerede kaldınız?' Obelia sırıttı 'İyilik meleği rolünü biçmeye çalışıyordular anca sıvışabildik.'

Kharon yüzünü buruştturdu 'Iykkk tüyler ürpertici' Obelia güldü.

'İyilik neydi?' dedi Lux düünceli açık yeşil gözlerini Dabria'ya doğrulturken. 'Bilmiyorum yardım edin diye tutturdu' dedim. Ona cevap verebilmenin hoşnutluğuyla. Kharon huysuzlaştı. 'Bi iyilikte bana yapın da Obelia çıkalım ne dersin?'

Obelia alaycı bir homurtu çıkardı. 'Rüyanda görürsün iblis!'

Kharon gür bir kahlaha attıktan sonra 'Her gece görüyorum zaten' dedi işvei bir şekilde.  Midem bulanır gibi oldu gözlerimi onardan kaçırdım. Lux halime güldü. Kolumu tutup hızla kendine çekti tamamiyle tek kolunun altında kalmıştım. 'Sen de bana bir iyilik yapmak ister misin?'

Obelia bize gülerken Kharon 'Haremimden kadın çalmak ha' diye tısladı. Suratımı buruşturdum. 'en senin hareminden değilim!

Obelia elini kaldırarak bizi susturdu. 'Kıza yardım etmeyeceğim ama şu çığlıklar asabımı bozuyor bunu bir şekilde durdurmalıyız'

Kharon omuz silkti. 'Bana bulaşmıyorlar!'

Kenimi tutamayarak mırıldandım 'Ruhsuz!'

Kharon duymuş olmalı ki gözlerini bana dikerek sırıttı 'Sen nasıl yardım edebilirsin ki?' dei Obelia'ya.

Obelia yerine bu cevabı baş Vitam verdi. 'Laneti emerek!'

not:Kısa olduğunun farkındayım fakat Ankaradan yeni geldim sırf yorumlardan dolayı kendimi zorlaım bilmiyorum nasıl bir bölüm oldu ... Üzgünüm....MlsSmy

LucretiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin