İHANET

43. Bölüm '' Kıvılcım ''

Az bana da acıyın ghfjdks sınav haftam ve ders çalışıp bölüm atıyorum.Vote yok ama.

( Şarkıyı söylenen yerde açınız. )

KEYİFLİ OKUMALAR...!

Bowling salonundan eve dönmüştük.Arda'ya yemek yapmıştım.Tabii ki ben bile yemedim.İlk denemem başarısız olmuştu.Arda hemen bir pizza söyledi ve oturdu maçın başına.Pizza geldi ben tama açacakken Arda konuştu.

Dur ben açacağım!

Açayım işte ben ya?

Hayır!

Bir hışımla yanıma uçtu ve kapıyı açtı.Parayı ödedikten sonra kapıyı kapattı ve sordum.

Sen beni mi kıskanıyorsun??

Gülüyordum ki gülmem bitince cevap verdi.

Hayır da...Bu şortla açmanı istemedim.

Arda pantolon var üstümde?

Hı...Yorulmanı istemedim.

Tabi canım tabi.

Göz devirip masaya geçti ve bende mutfağa geçip bardak getirdim.Yemeğimize başladık.

***

( Şarkıyı burada açınız...)

Yemeğimiz bitmiş Arda yemek yerken hala gözü maçtaydı.Yemeği bitince hemen geçti koltuğa bende konuştum.

Tatlıları getiriyorum.

Hı...

Mutfağa yaptığım tatlıları servis etmeye geçtim.

Arda'dan

Ne?! Ben tatlı getir mi dedim? Bildiğim kadarıyla tatlı yapmamıştı.İşte şimdi tatlıyı yedin Arda.Hayat mutfaktan geldiğinde oturuşumu düzeltip servisini kolaylaştırdım.Kendi kuyumu kendim kazıyorum arkadaş!Hayat masaya tatlıyı koyduğunda güzel görünüyordu.Ama yemekte güzel görünüyordu!Yaptığı yemeğe maya bile koymuş kız.

( Hayat'ın Yaptığı Tatlı )

Tadına bakmayacak mısın?

İlk sen bak?

Hayat kendinden emin bir şekilde tabağından bir çatal aldı ve beğendiğini belli eden ses çıkardı.

Maşallah.Tatlıda üstüme yoktur.

Hıhı.Bilmem mi.

Kısık gözlerle beni süzerken kendimi 1.Dünya Savaşı'nda hisstettim ve hemen bende bir çatal aldım.Tattığım lezzet çok farklıydı.Çok güzeldi.

Bu iyi olmuş.

Biliyorum.

***

Saat akşam 9 gibiydi.Hayat esnemeye başlamıştı.Arada dalıp dalıp gidiyor sonra aniden kafasını kaldırıp bana bakıyordu.

Hayat.

Hayat...

Biraz daha dürttüm ama bir faydası olmayınca kucağıma aldım ve Hayat haykırmaya başladı.

Bırak beni sapık!!

Hayat benim...

Ha.Neden kucakladın?!

Dürttüm uyanmadın.

Ben uyumuyordum ki!

Hı hı eminim.Az daha bıraksam fil oluyordun.(Gece en fazla uyuyan fildir. / Eğitici Bilgi / )

Göz devirip kollarını boynuma sardığında isteksiz bir biçimde sırıttım.Nedeninin bende bilmiyorum...

Ne sırıtıyorsun?

Hiç aklıma bir şey geldi.

Gözlerini kısıp bana baktığında nihayet odaya gelmiştik.Yatağına bıraktığımda tam odadan çıkacakken konuştu.

Bana masal anlatır mısın?

Hayat çocuk musun?

Evet!

Oflaya oflaya onun yanına yattım.Bir de uykulu uykulu ona masal anlatacaktım.

Hangi masalı.

Bir tane anlat işte.

Tamam.

Az düşündükten sonra aklıma gelen hikayeyle hemen anlatmaya başladım.

Bir varmış bir yokmuş.Esmer bir kız varmış.O kadar güzelmiş ki tüm çevresindekiler ona bakıyormuş.Erkekler onun için savaşıyormuş.Bir gün çarpışma eseri tanıştığı erkekle konuşmuşlar ve aşık olmuşlar.Erkek romantik bir biçimde evlenme teklifi etmiş kız ise tüm yaşadıklarını ve diğer erkekleri umursamayarak kabul etmiş.Ve ikisi de evlenecekleri günü beklemişler.Biliyorlarmış ki ikisi de birbirini mutlu edecek...

Hayat'a baktığımda gözleri kapalıydı bende sessizce yanından kalkıp kapıya doğru yöneldiğimde Hayat konuştu.

Bizim hikayemiz...

Arkamı dönmeden gülümsedim ve odadan çıktım.

***

Hayat'tan

Sabah erkenden kalkmıştım.Kahvaltıyı ben hazırlayacaktım.Hep Arda yapmamalıydı.Hep o uğraşıyordu biraz da ben uğraşacaktım.Arda'ya baktığımda hala uyuyordu.O kadar şirin gözüküyordu ki biraz daha baksam hemen koşup öpecektim.Ama bunun için ilk önce kahvaltı hazırlamalıydım.Mutfağa doğru parmak uçlarımla ilerledim.Dolabı açıp baktığımda dizili olan dört yumurtayı aldım ve krep tavasını çıkardım ilk önce krep yapacaktım.Yumurtaları kırıp çırptım ve tavaya döktüm onu beklemeye bırakırken salatalık domates doğradım ve krebi bir tabağa koydum.Kalan yumurtayı da tavaya döküp bu sefer kaşar doğradım.İçine de biraz kaşar attım.Arda kaşarlı yemeklerden hoşlanıyordu.Çünkü dün pizzada kaşar vardı.Umarım öyledir diye düşündüm ve pişen krepi tabağa koydum.Portakalları alıp meyve sıkacağında sıktıktan sonra iki bardağa doldurdum ve çayın altını söndürdüm.Sofraya baktığımda güzeldi.Bende çayı fincanlara koydum ve Arda'nın odasına doğru ilerledim.soluna dönük yatıyordu bende hemen sağına geçtim ve yanağına bir öpücük kondurdum.Kaşları çatıldı ve sonra düzeldi bu sefer tekrar yanağında elimi gezdirdim.Huylanmış olmalı ki sırtüstü yatmaya başladı bu sefer burnunu öptüm gözlerini yavaş yavaş araladı.

Günaydın.

Günaydın...

Bu koku ne?

Sana kahvaltı hazırladım...

Beğenmiş olacak ki doğruldu ve o da benim yanağıma bir öpücük koydurdu.Yüzünü yıkayıp geri odaya girdiğinde konuştu.

Bu da hikayemizin devamı olacak...

Gülümsedim ve Arda önden ben arkadan mutfağa doğru ilerledik...

BÖLÜM SONU...