22. Bölüm '' Ölüm ''

952 34 5
                                    

Bölüm Şarkısı : Oğuzhan Koç - Bulutlara Esir Olduk

(Medyada.Söylenen yerde açınız.)

Ben ve Hilal şok olmuştuk.Okur okumaz Hilal'e bakmıştım anlamsızca birbirimize bakıyorduk.Dizim titremeye başlamıştı yine.Kim benden ne istiyordu bilmiyorum ama bu çok olmuştu artık.Kartta aynen şöyle yazıyordu;

Kara güller ölümü hatırlatır.Ölmeye hazır mısın?

Korkmuştum.Odanın içinde deli gibi dönüp duruyordum.

Hilal öleceksin diyor adam bildiğin ya bu kim olabilir ki!?

Sözümü duymuş olmalı ki kapının önünden geçen Deniz odaya daldı!!

Ne oluyor Hayat?

Ben cevap vermeyecektim.Sana ne diyecektim ki Hilal tek nefesiyle her şeyi anlatıverdi.

Murat Hayat'a siyah gül geldi tamam mı üzerinde de '' Kara güller ölümü hatırlatır.Ölmeye hazır mısın'' yazıyor ne yapacağımızı şaşırdık. Hayat'ı kaçırtan adam ise çok tehlikeli olduğu kesin.

Ne!!? Hayat kaçırıldı mı?

Iıı.Şey senin haberin yoktu değil mi?

Hilal yine her şeyi söylemişti Deniz'e. Of çenesi düşük arkadaşım ya!.

Hayat benim bundan neden haberim yok!?

Neden haberin olsun?

Hayaaat!!!

Korkmuştum.Bağırmıştı bana.Gözümden bir damla firar ederken Hilal'e bakıp çıkmasını söyledim.Hilal çıktı ve kapıyı kapattı.Konuşmaya başladım.

Senin amacın ne Deniz? Ha senin amacın ne!? Aldatıyorsun.Parayla satın almaya çalışıyorsun.Hesap soruyorsun? Ya sen kimsin ha? Kimsin ki ben sana hesap vereceğim.

Hayat...

Sesi çaresiz geliyordu.

Çık dışarı!

Sözümden sonra arkamı döndüm ama camda hala görünüyordu yüzü.

Seni aldatmadım anla artık şunu o benim kuzenimdi!!

Arkamı döndüm ve cevap verdim sert bir şekilde.

Ne önemi kaldı? Ha?

Birer adım daha yakınlaştım.

Sen...

Bizi...

Bitirmedin mi!!?

Birer adım daha yaklaştım soluklarımız hissediliyordu.Konuşmaya devam ettim gözünün içine bakmaya devam ederken.

Böyle isek sebebi sensin!

Daha sonra işaret parmağımla onun kalbine yavaşça iki kez vurdum.Konuşmaya devam ettim.

Buranın kıymeti yok değil mi sende? Kırıp dökersin ama kolay kazanırsın sanarsın. Kazanamayınca senin gibiler parayla almaya çalışır.Senin gibi olmayanın parayla işi yoktur.Her şeyi parayla satın alamazsın! Her şey satılık olabilir.Ama kalp asla!

Yutkundum ve konuşmama devam ettim.

Şimdi çıkar mısın dışarı!?

Gözünden bir yaş firar etti kafasını salladı ve odadan çıktı.Bende masama yaslanıp hıçkıra hıçkıra ağladım.

***

(Şarkıyı burada açabilirsiniz.)

Çıkma saatim gelmişti.İş yerinin dışına çıktığımda soğuk rüzgar estiğini hissedince elimdeki ceketimi üstüme giyindim.Taksi çevirdim.İçine bindim.Evin adresini verdim ve cama kafamı yasladım.Mesaj sesiyle kafamı camdan kaldırıp gelen mesaja baktım.Numara kayıtlı değildi.

Kimden : 05...

Hayat.Bizi istiyorsan.5 de *** Kafede ol.Fotoğraftaki kuzenimle seni bekliyor olacağız.Her şeyi anlatacak.Lütfen gel...

Gözümden bir damla akarken taksici amcaya bir şeyler söyledim.

Abi *** Kafeye gidelim vazgeçtim.

Tamam kızım.

Yada abi sen verdiğim adrese sür.

Yada abi *** Kafeye gidelim ya.

Kızım bir karar versen.

Hıııı.Tamam ya kafeye sür abi.

***

Saat 17.12 idi.Trafik fazla vardı kafeye yakınlaşmıştık.Trafik ilerlemiyordu.Bende ücreti ödeyip taksiden indim. Kafeye doğru yürürken doğru yapıp yapmadığımı düşünmeye başladım.Ama gitmekten ne zarar gelirdi ki.Bu düşünceler içinde çoktan kafenin kapısının önüne gelmiştim.İçeri girdiğimde fotoğraftaki kızın yüzünü görünce hatırladım.Üç yıl geçmesine rağmen.Sonra kız bir şeyler söyledi ve Deniz buraya baktı.Onlara doğru yaklaşıyordum.Deniz kendi yanındaki sandalyeyi çektiği için mecbur oraya oturdum.

Ne içersin?

Bir şey içmeyeceğim.

Tamam o zaman.Pınar hadi anlat.

Hayat'tı değil mi?

Egoya bak dedim içimden, başka tarafa bakıp derin nefes aldım.Sinirli olduğumu belli olmuş olmalı ki Deniz atıldı ve konuştu.

Evet ismi Hayat.

Şimdi Hayat.Biz yılda ancak bir iki kez görüşebiliyoruz.Çünkü ben ve ailem Ankara'da yaşıyoruz.Ben de okuduğum için gelemiyorum.Geldiğimizde de fotoğraf çekindik.Deniz'den gizli onu whatsappa attım.

Size neden inanayım? Yaani kuzeni olduğuna neden inanayım.

Deniz konuştu.

Ne yaparsak inanırsın?

Bu sefer ben konuştum.Tabii ki Pınar denen egoiste söylemiştim bunu.

Telefonunu versene bir.

İtirazsız verdi.Ben de rehbere girip Deniz'e annesinin ismini sordum rehberde bulunca arattım.

Konuş.Ama sakın o sana bir şey demeden teyze deme.

Başını salladı.Hoparlörde olan telefon açılınca Pınar konuştu.

Alo.

Alo Pınar kızım napıyorsun.

İyiyim.Sen ne yapıyorsun?

Hiç işte oturuyoruz.Annen neden aramıyor kızım kardeş değilmişiz gibi.

Bu sözden sonra onlar bana al işte der gibi bakıyorlardı.Ben de alnımı kaşıdım.Sonra Deniz'e baktım bana bakıp gülümsüyordu.Kafamı önüme eğip rezil olduğumu düşündüm.

***

Kafeden çıkmıştık.Pınar gitmişti.Bu sefer ben konuşmaya başladım.

Bu barıştığımız anlamına gelmiyor.

Hımm.Naz yapacağım diyorsun?

Güldüm.

Daha sonra etrafıma bir göz gezdirdim.Eve yaklaşmıştık.Ama birisi karşı evin çatısında bize bakıyordu.Yüzü seçilmiyordu.Beni görür görmez yerden bir şey çıkarıyordu sanki.Sonra Deniz konuştu.

Ne oldu Hayat?

Daha sonra ben ona baktım daha sonra baktığım çatıya tekrar baktım.O da benim baktığım yere şaşkınca bakınca öğlen aklına gelmiş olmalı ki beni korumaya çalıştı.Ama geç miydi yoksa tam vaktindeydi bilinmez.Çünkü bir ateş sesi duyulmuştu.Şoktaydım.Nefesim kesilmişti sanki.


Bölüm Sonu...

İHANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin