75. Bölüm '' Arkama Bakmadan ''

647 24 9
                                    

Siz okuyacağınız olay ile karşılaşsanız ne yapardınız?Cevaplarınız için sosyal medyaya '' #ArkamaBakmadan '' etiketi ile paylaşabilirsiniz...

Bundan sonra siz okurlarıma İhanetist diye hitap edeceğim! ♥♥♥

KEYİFİ OKUMALAR İHANETİSTLER!

Elimdeki ultrason fotoğrafını da valizime koyduktan sonra evden çıktım.Sonsuzluğa giden yolda arkama bakmadan ilerliyordum.Kalbim acıyordu,sanki hiç geçmeyecekmiş gibi.Ruhum sönüyordu,sanki bir daha neşem olmayacak gibi.Hayalim yarıda kesilmişti.İşte en önemlisi buydu.Hayal...Hayalim ne miydi?Oğlumla yapacağım her şey.Anlatacağı dertleri,yardım alacağı ödevleri veya okuldaki gizli sorunlarını anlatacaktı bana.Ama hayat her zamanki gibi sızlattı kalbimi.Bu bir sınav mıydı?Eğer sınavsa hiç çalışmadığım yerden çıkıyordu ve hep kalıyordum.Belki olduğum yerde,belki özlediğim yerde.Sen derin bir su idin bebeğim...Baktıkça göreceğim,içtikçe hissedeceğim derin bir su...Ağladıkça çoğalacak,susadıkça azalacaktı derdimiz.Ama ne oldu da böyle oldu bebeğim?İsim verme telaşına girmeden,doğum korkusu olmadan kaybettim ya seni işte en çok bunlar acıtır canımı.İçimdeki bir ukdesin sen bebeğim.Son sözlerimi babana yazmıştım.Üzerine sıktığım parfümümle,yazdığım kalemi bırakarak gidiyorum.Nereye mi?Bilmiyorum...Baban üzülecek ama onu gördükçe belki ben daha çok üzüleceğim.Arda'ya yazdığım kağıdı okuduktan sonra televizyonu açtım.

'' Özür dilerim.Böyle acımızla terk eder gibi gidiyorum ya?Özür dilerim.Seni unutmaya çalışacağım ya?Özür dilerim.Oğlumuzun acısı sinmeden yüzüne bakamam Arda.Korkularımla yüzleşmem için biraz zaman istiyorum senden.Özür dilerim... ''

Televizyondaki haberi açtıktan sonra izledim.Yaramıza tuz basan magazincilere,telefonumu susturmayan iğrenç sosyetelere aldırmadan aldım valizimi ve evden çıktım.Alt yazı hep aklımdaydı.''Hayat Özdemir Kaya bebeğini kaybetti! ''Ruhsuz insan olur mu şu dünyada?Oluyormuş demek ki...Ağlayışlarımı içime hapsederken geldiğim otogarda otobüse bindim.Ağlamak artık huzur vermiyor!Ruhumu cama teslim ettim.Ağlamak artık huzur vermiyor.Sanki yokmuşum bu dünyada.Sanki ölsem daha az acı çekerdim.Sanki,sanki,sanki...Düşüncelerimle boğulurken muavin geldi ve konuştu.

Nerede ineceksiniz efendim?

İzmir İzotaş Otogarı.

Kağıda yazdığı otogar adından sonra arka koltuklara gidip devam etti.Ruhu öldü mü insanın hayatı da sönermiş meğer...

***

Yaklaşık on saatlik yol hemen bitmişti.İzmir ne güzel bir şehir!Sessiz,sakin,temiz...İnsan burayı gördüğünde ' vay be bu yaşamak ise biz hiç yaşamamışız ' derler.Tıpkı benim dediğim gibi.Dar sokaklardan geçerken evlerin müthiş uyumu gözümden kaçmamıştı.

Dar sokaklardan geçerken evlerin müthiş uyumu gözümden kaçmamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İstanbul'un yorgunluğunu burada atmıştım.Küçük bir pastahaneye girdiğimde tek ben vardım.Sevecen ve 40 yaşlarında olan kadın bana masumiyetle sordu.

Buyur kızım?

Ben bir poğaça alabilir miyim?

Tabii.

Bir masaya oturduğumda valizimi de yanıma koydum ve gelen poğaçadan bir ısırık aldıktan sonra kadın da yanıma geldi ve oturdu.

Yabancısın galiba buraların?

Evet...İstanbul'dan geliyorum.

Aa!Ne güzel!İstanbul çok güzel bir şehir.

Bence İstanbul çok yoruyor insanı.Burası gibi güzel ve küçük yerler daha güzel.

Kadın biraz beni süzdü ve cevap verdi.

Nerede kalacaksın?

Bir pansiyon gibi bir yer bulabilirsem orada kalırım.

Buralarda hiç pansiyon yok.

Hadi ya...

Kadın biraz sustu ve ardından cevapladı.

Gel bende kal.Hem yalnızım.Bir başıma.Ev arkadaşı gibi düşün.

Bilmem ki...

Tamam geliyorsun.Bir saate sonra bende burayı kapatırım eve geçeriz?

Olur...

Sen neden geldin buralara?

Kadının samimiyetine inandım ve başımdan geçenleri anlattım.

Bebeğimi kaybettim...

Vah vah...Çok üzüldüm.Ee kocan yok mu?

Var ama tek kalmak istiyorum biraz.Acısını henüz sindiremedim.

Açık olan televizyondan gelen sesi dinledik ve kadın konuştu.

'' Son Dakika! Hayat Özdemir Kaya bebeğini mi kaybetti?! ''

Kadın aldırmadan kapattı söylene söylene.

Namussuzlar.Kaybetti işte ne yarasına tuz basıyorsunuz?!

Bir ara bana baktı sonra kapattığı televizyona ve tekrar bana bakınca şaşkınca sordu.

Sen Hayat Özdemir Kaya mısın?

Masumca başımı salladım.

Şu Arda Kaya'nın karısı olan..?

Tekrar başımı salladım ve kadın şaşkınlıkla bana bakarken konuştu.

İnanamıyorum! ( Kerimcan Durmaz gibi yaptı! ösfhgjfds )

Güldüm ve kadın müşterinin gelmesiyle hemen söylene söylene geçti.

İfadeni sonra alacağım senin...

Güldüm ve konuştum.

Tamam...

Kadın müşteriyle ilgilenirken bende küçük ve hoş olan bu pastahaneyi incelemeye koyuldum.İzmir ne kadar güzel bir şehirmiş?Canım İzmir...Artık yuva olacak bana.İstanbul'un gürültülü havasına göre burası epey sessizdi.Çok sevmiştim burayı.Tabii bir o kadar da insanını...Kim bilir yeni hayatım burası olur?

BÖLÜM SONU...

#ArkamaBakmadan Terkediyorum Şehri...

İHANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin