44. Bölüm '' Küçüklük ''

632 29 0
                                    

Vote ve yorumda sıkıntılar yaşıyorum.Eğer böyle devam ederse kitap devam etmeyecektir.!

KEYİFLİ OKUMALAR...

Arda ile kahvaltı ediyorduk Arda'nın telefonunun çalmasıyla Arda reddetti ve ısrarla aradığı için sordum.

Kimmiş?

Önemli birisi değil.

Fazla soru sorup onun canını sıkmak istemediğimden sustum.Ama telefon bir daha çaldığında çatalımı bıraktım ve Arda'ya baktım.Ayağa kalktı ve mutfak kapısının önüne geçti.Konuşmaya başladı.Tabii duyamıyordum.Bende hemen mutfağın kapısını açıp balkona çıktım.Biraz hava aldım.Havada güneş olmasına rağmen vücudum sert esen rüzgar karşısında direncini kaybetti ve içeri girdim.Arda konuşmasını bitirmiş ve masaya oturmuştu.Onun tekrar karşısındaki sandalyeye oturdum ve Arda masadaki gözlerini bana kaydırıp gülümsedi.Bende gülümsedim ve biraz zaman geçtikten sonra Arda konuştu.

Neyse ben doydum.Ellerine sağlık.Hepsi çok güzel olmuş.

Afiyet olsun...

Arda bana bakıp ayağa kalktı ve yanağımdan öptü daha sonra arkasından baktığımda kendi odasına girdi.Bende masayı toplamaya başladım.

***

Bulaşıkları da makineye dizdikten sonra Arda'nın odasının yanındaki odaya geçtim.Arda yine telefonla konuşuyordu.

Tamam geleceğim bugün.

Efendim?

Tamam.

Daha sonra güldü ve konuşmaya devam etti.

Sanki düzgün yapabildin de işini!

Tamam.Sen beni bekle!Geliyorum.

Daha sonra kapı açıldı ve gözleri dolu olan bana öylece bakıyordu.Acaba yine ihanete mi uğrayacaktım?Kime gidecekti?Neden gidecekti?

***

Nereye?

Hiç okula.

Yalan...

Hayat bak...

Sen de mi beni bırakacaksın?

Hayat saçmalama.

Kimdi o konuştuğun?

Bak gel anlatacağım.

Sözünü söyledikten sonra ellerimden tutup salona doğru götürmek isterken ben kolumu çektim.Ve Arda bana baktı.

Kızlara mı gideceksin?!

Hayat saçmalama!Senden başka kız umurumda değil!

Daha sonra Arda'nın önüne geçip gözlerim yaşlı olduğu için bulanıklıkla bir koltuğa oturabildim.Korkudan kalbim çok hızlı atıyordu.Arda'nın söyleyeceği her söz kalbimin yıkılmasına neden olacaktı.Aldığım nefesler sanki ciğerlerimi söküyordu.Alsan da olmuyor,almasan da olmuyordu.Düşünceler ve sorularımın arasında Arda elimi tutup gözüme bakarak konuşmaya başladı.

Bak o kız falan değildi.

Kimdi?

Babam...

Annemin ölümünden onu sorumlu tutuyorum belki de öyle.Bir akşam babam normalde hiç içmezken o gün içmişti lanet olsun ki içmişti.Eve girer girmez anneme bağırmaya başladı.Ben o zamanlarda küçüktüm.10 yaşlarındaydım.Anneme ne yaparsa yapsın ona gücüm yetmezdi.Baba şiddetle bağırıyordu.

Balkona neden çıkıyorsun?!

Elin adamı sokaklarda sen balkonlardasın!?

Amacın ne senin lan!?

Korkuyla annemin üzerine yürüyen babamı durdurmaya çalışırken beni itti ve canım yansa da hissetmedim.Annem bana doğru koştu ama o engelledi ve bir tokat attı.Hizmetçiler bize doğru gelip ayıracaktı ama babam onları da tehdit etti.

Karışırsanız işinizden olursunuz!

Onlar da istemeye istemeye çekildiler.Evet zengindik ama o günden sonra hep sokaklardaydım.İnsanlardan duyduğum mırıltılı şarkılar belki de benim acımı dindiriyordu.Bir gün sattığım mendillerin parasıyla defter ve kalem aldım ve şarkı yazdım.Bu yaşıma kadar toplam 200 kadar şarkı yazdım.Defter hala bende saklı.Daha sonra sokaktan geçen bir adam beni okuttu.Onu hep babam belledim.Mesleğime karışmadı bende şarkıcı olmak istedim.Acılarıyla büyümüş ve acılarını nakaratlara aktarmış bir sanatçı...

Arda'ya bakarken benim dolu gözlerimden yaşlar firar etmiş ve onunda gözlerinin dolduğunu fark ettim.Hemen boynuna sarılarak kulağına fısıldadım.

Özür dilerim...

Önemli değil...

***

Arda evden gitmemiş bir yarım saattir ben onun göğsüne kafamı yasladım ve öylece durduk.Onun her nefes alışında kabaran göğsü yavaş yavaş indikçe benim kafamda iniyordu.Daha sonra kafamı kaldırıp ona baktığımda bana baktı ve bende ona baktım.Daha sonra boynuna kafamı yan koydum ve onun erkeksi kokusunu içime çektim.Boynuna bir öpücük koyduktan sonra kulağına fısıldadım.

Biz birbirimizin ailesi olacağız...

Saçımı koklayıp o da bir öpücük koyduktan sonra bende onun elinden tutup sürükledim.Bana anlamsızca bakarken konuştum.

Hadi.Gel.

Biz mutfağa doğru sürükledim onu.O bana anlamsızca bakarken pasta malzemeleri çıkardım.Kremayı karıştırması için verdim.O karıştırırken bende hafiften hamur açıyordum.Pardon!Açmaya çalışıyordum.Burnuma sürülen beyaz kremayı dilimle yalamaya çalışırken alnıma da süren Ardaya baktım ve bir avuç un alıp ona fırlattım.Birkaç saniye undan bir şey görünmüyordu.Görünmeye başladığında Arda elini kremaya batırmış ve ellerini bildiğin yüzümde temizliyordu!Sinirlenmemiştim.Ama saçlarım mahvolmuştu.Kızlar için saç önemlidir Arda bey.Arda hatasını anlamış olacak ki korkuyla bana bakıyordu.Bende aldığım kremayı yüzünde gezdirdim ve hiç karşı koymadı.Ne olursa olsun yakalardım.Biliyordu.Daha sonra pastaya koymayı planladığım kesilmiş kivilerden iki tanesini alıp gözlerinin önüne koydum.Maskeydi yani.Yere düşen kiviye bakıp kahkaha attığımızda Arda bana sarıldı bende ona.Ama unuttuğum bir şey vardı.Arda'nın eli hala kremalı!

Arda!!!

Arda önden ben arkadan koca evi koşuyorduk.


BÖLÜM SONU...

İHANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin