20. Bölüm '' Kaçırılma ''

1K 42 1
                                    

Uyandğımda evdeki sıcak yatağımda değildim.Eski bir depodaydım.Bir sandalyenin üstünde ellerim arkaya doğru bağlanmıştı.Ağzım banltlıydı.Ayaklarım da bağlıydı.Kapının çekilerek açılması korkutmuştu.Çok sert çekilen kapının arkasından yüzü kar maskeli bir adam çıktı.Arkasından başka bir adam daha.İlk giren adam zayıftı ama ikincisi şişmandı.Arkadakinin kar maskesi yoktu ama tanımıyordum.Önden gelen adam sandalyemin başında durup ellerini önünde bağladı.Diğer adam ise yanıma gelip ingilizce olmadığını bildiğim ama anlayamadığım bir dilden konuşmaya başladılar.Konuşmaları bittiğinde yüzünde kar maskesi olmayan adam bana bakıp sinsi sinsi sırıttı.Ardından yanağımda işaret parmağıyla dokundu.Kafamı çektim.Ağzım bağlı olduğu için konuşamıyordum.Adam yaptığımdan hoşnut olmamışa benziyordu ki bir tokat yapıştırdı.Şuan yüz felci geçiriyordum sanki.Kar maskeli adam daha sonra doğru telafuz edemese de konuştu.

'' Dizgün dur ''

Onlara nefretle bakarken arkalarını dönüp gittiler.İlk önce şişman olan ve patron olduğunu düşündüğüm ardından kar maskeli olan gitti.Kapıyı sertçe çekip kilitledi.Ardından onların olmamasını fırsat bilip etrafa göz gezdirdim.Çantam bir 5 adım ilerideki bir basanın üstündeydi.İçindeki telefon çıkarılıp masaya konmuştu.Ulaşmaya , ayağa kalkmaya çalışsam da fayda yoktu.Olmuyordu.Daha sonra annem ve babamın beni merak edeceğini düşününce gözümden bir yaş firar etti.Ardından binlerce gözyaşı...

***

Ağladıktan sonra uykum gelmiş ve uyumuştum.Kafamdan aşağı boşaltılan suyla kendimi neye uğradığımı şaşırdım.Hemen gözlerimi aralayıp bir baktım ki kar maskeli adam.Elinde bir boş bardak ile bana bakıp sırıtıyordu.Sanırım akşam olmuştu.Küçük demirli ve yüksekte olan pencerelerden ışık sızmıyordu.Karanlıktı korkuyordum.Ama korkumu belli etmemeye çalışıyordum.Ne kadar mümkün olabiliyorsa...

Adam bana bakıp yine konuşmaya başladı.

'' Aciktın mı? ''

Ellerimi çözeceğini düşündüğüm için başımı sallamıştım.Ama karnım da azıcık acıkmıştı.Daha sonra kapıdan dışarı çıktı elinde bir tepsi ile geldi.Ama bu kadar zeki olduklarını düşünemezdim.Onları yaralamayayım diye bir plastik şişe su ve tabak yerine plastik tabak vardı.Tabağın üzerinde yarım sandviç vardı.Ellerimi işaret ettim.Ama ilk önce ağzımı açtı.Hızlıca çekti canım yanmıştı.Ardından ellerimi çözmeden önce konuştu.

'' Bir delilık yaparsan olürsun ''

Başımı salladım.Ellerimi çözdü.Ovuşturmaya başladım canım yanmıştı.Ellerimde izler çıkmıştı.

'' Lavaboya gitmek istiyorum. ''

Halden anlar gibi bir tipi vardı kolumdan tutup aynı deponun içindeki bir küçük tuvalete götürürken masadaki telefonu cebime atmayı unutmadım.Daha sonra tuvaletin önüne geldiğimizde konuştu.

'' Çabuk ol. ''

Başımı salladım ve içeri girdim.Kapıyı kilitleyince ilk erafı inceledim daha sonra bir kap vardı ona sessizce su doldurup klozete yavaş yavaş döktüm.Camı farkettiğimde klozeti çekip kapağını kapattım.Klozetin üstüne çıkıp cama baktım.Diğerlerinden daha büyüktü en azından ben sığabilirdim.Demir yoktu açtım içinden girmeye çalışırken kapıya vurdu.Umursamadan camdan dışarı çıkmaya çalıştım.Tekrar kapıya sertçe vurduğunda cevap verdim.

'' İshal olmuşum lütfen az bekle.''

'' Tamam ama cabuk ol ''

'' Tamam ''

Camdan yarısından girmiştim.Pek yüksek sayılmazdı.Camdan dışarı daha dikkatli baktığımda koruma olduğunu gördüm.Çıkamayacaktım belli o yüzden tekrar indim.Klozeti çektim ve musluğu açtım.Telefonumu cebimden çıkarıp rehbere girdim.Tüm numaralar silinmiş!

Ama polisi arayabilirdim.Hemen 155 tuşladıktan sonra kulağıma götürdüm.

Kısık sesle konuşmaya başladım.

'' Alo beni şuanda esir aldılar ben Hayat Özdemir.Telefonu biraz açık bırakacağım yerimi bulun diye lavabodayım o yüzden acele edin nolur.''

'' Tamam merak etmeyin ve dikkatli olun.''

Daha sonra adam konuşmaya başladı.

'' Sen kımle konuşuyorsun lan!? ''

'' Şarkı söylüyorum. ''

'' İyı hadi cabuk. ''

'' Tamam ''

Daha sonra telefonu kulağıma tekrar götürdüğümde kadın polis cevap verdi.

'' Yeriniz tespit edildi.Hemen gönderiyorum arkadaşları.''

'' Tamam.''

Telefonu kapattım ve cebime tekrar koydum.Musluğu kapattım ve kapıyı açtım.

'' Hadı otur yemegini ye. ''

Başımı sallayıp sandalyeye doğru yürümeye başladık.Masaya telefonu aynı hizada koydum ve sandalyeme oturdum.Sandviçimi ısırdım ve bulunacağımdan emin bir şekilde huzurla yedim.Daha sonra şişman patron içeri girdi.Masadaki telefonu eline aldı ama umrumda bile değildi.Onlar ne kadar zekiyse bende zekiydim.

'' Aferin telefonu alıp birini aramamışsın. ''

Sandviçimden bir ısırık daha almamla polis sirenlerinin duyulması bir oldu.Kafamı kaldırıp şaşkınca bakıyordum.Tabii ki de roldü bu.Şişman olan konuştu.

'' Hass*kt*r nereden buldular lan bunlar bizi? ''

'' Bılmiyorum batron. ''

'' Bir b*ku da bil lan bir b*ku da bil! ''

Hemen beni şişman olan ayağa kaldırıp kafama silahı dayadı daha sonra tetiği çekti.Polisler içeri girdi ben ise isteksiz bir şekilde ağlıyordum.

'' İndir o silahı çıkamazsın buradan! ''

'' Çıkarmazsanız kız ölür! ''

'' İndir o silahı! ''

Çok korkuyordum gözümü sımsıkı yumdum.Daha sonra pat diye bir ses geldi ve lavabo kapısından birinin gelmesini beklemeyen şişko adamın silahı tuttuğu koluna bir mermi geçirdiler adamın elindeki silah yere düştü ve kar maskeliyi de alıp çıkardılar bizi.Dışarı çıktığımda gözüm kamaştı sonuçta kaç gündür gün ışığı görmüyordum.Etrafa bakındım ki sadece Meriç vardı.Hemen ona doğru koşup ağladım.Bana sarıldı.Başıma bir öpücük kondurdu.Daha sonra polis arabasına binip gittik.

***

'' Hayat Hanım katilin sizi niçin kaçırdığını öğrendik. ''

'' Niçinmiş? ''

Bölüm Sonu...

İHANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin