36. Bölüm '' Ölüm ''

635 34 1
                                    

Arkadaşlar kusura bakmayın.İnternete erişimler yasaklandığından dolayı bölüm atamadım 2 gündür.Bu bölümü de ablamın interneti sayesinde paylaşabildim.Ona ithaf ediyorum.

( Medyadaki şarkıyı burada açabilirsiniz...)

Keyifli Okumalar...


Yere düşen mektup zarfındaki beyaz kağıdı okumaya başladım.

Bunun elbet bedeli olacak ben çıktım ama sen tekrar kapattırdın.Bunun hesabını ödeyecekesin.Bu sefer ne Deniz ne de Arda kurtarabilecek seni...Dikkatli ol Hayat!

Okuduğum şeyle şaşkına ve dehşete düşmüştüm.Bu bu Burak'tan başkası olamazdı.Deniz'i biliyordu peki ama Arda'yı nereden öğrenmişti.Onun adamımıydı acaba?Yok artık!Hemen zarfla birlikte kağıdı çantama attım ve korkuyla eve girdim.Odama çıkıp direkt duş alıp rahatlamak istiyordum.

***

Duşumu almıştım.Neredeyse kuş kadar hafiftim ama hala korkum geçmemişti.Telefonumu çantamdan çıkarıp hemen Arda'yı aradım.

Alo Arda

Efendim Hayat?

Nasılsın? Ne yapıyorsun?

İyiyim teşekkürler.Sen nasılsın?

İyiyim sağ ol.

Provadayım.

Hım.Tamam görüşürüz ben rahatsız etmeyeyim.

Ne rahatsızlığı?

Arkadan hadi Arda seslerini duyunca konuştum.

Tamam ya hadi görüşürüz.İşin var senin.

Peki görüşürüz.

Telefonu kapatıp yatağıma oturdum.Saç kurutma makinesini alıp saçımda gezdirmeye başladım.Saç kurutma makinesinin sıcak havası yüzüme değen saçlarımdan o muhteşem şampuan kokusunu içime çekiyordum.Saçım tam kurumasa da yeterli olduğunu düşünüp kurutmayı bıraktım ve kafama beremi geçirdim.Yatağımın içine iyice yerleştim ve biraz olanları düşünmeye başladım.Arda öyle bir şey yapmazdı.Telefonla konuşurken de zaten gitar sesleri falan geliyordu.Peki Arda'nın hayatımda olduğunu nereden bilebilirdi?Deniz de söyleyip benim hayatımı tehlikeye atmazdı.Aklıma gelen şeyle tüm soru işaretleri kafamdan silinmiş ve sesli bir şekilde bulduğumu kendi kendime söylüyordum.

Tabii ya!Burak zaten zengindi.Dışarıda adamları beni takip etmiş olabilir!

Daha sonra aklıma gelen o şeyle hemen tekrar konuşmaya başladım.

Hilal ile yemek yerken Arda da vardı.Karşı masada oturan adamın neden bana ve Arda'ya öyle baktığını şimdi anladım!

Hemen üstümü değiştirip işe geç kalabileceğimi düşündüm ve kıyafetlerimi giyinip yine taksi bulabilmek için caddeye doğru yürüyecektim.

***

Caddeye varmış ve bir taksiye atlamıştım.Adresi verdikten sonra telefonumdan saatime baktığımda az bir zamanım olduğunu gördüm ve hemen taksiciye telaşla söyledim.

Abi biraz daha hızlı olsak? Acelem varda...

Peki.

Daha hızlı gittiğimize emindim.Normalde bu kadar hız bende refleks olarak bir korku yaratırdı.Ama nedense şimdi umursamıyordum.Çünkü buna korkacak az vaktim vardı.Korkmam gereken daha büyük bir olay vardı.Peşimde tehlike var!

***

Şirkete gelmiştim.Odamda olanları yine Hilal'e anlattım ve Hilal'i de ister istemez korkuya ortak ettim.Olayı kafamızdan silip atmaya çalışıyorduk.Tabii ki bunu da ortak olan gelinliği çizmekle başarabilirdik.Çünkü çizim bizi başka diyarlara götürüyordu.Sanki dertlerimiz bir toz olup uçuyordu.Ama çizim yaparken bile birbirimize korkuyla bakıyorduk.Bu sefer çizim bile işe yaramamıştı.Şuan çizimin güzel olup olmadığını bile anlayamıyorum.

Nasıl oldu?

Bilmem.

Zar zor çizimi bitirmeye çalışıyorduk.Her dokunuş kalbimize işliyormuş gibi...Sanki gelinliğe attığımız her çizgi aleyhimize işliyormuş gibi...Korkular beynimizi ele geçirmiş gibi...

Çizimi ikimiz de bıraktık camı açtım ve hava aldım.Ama korkuyordum da.Ya biri yine beni vurmaya çalışsa?Ya ben yine vurulursam?

Kafamdaki kötü düşünceler ne kadar yok edebiliyorsa yok edip hemen camı kapattım.Masama geçtiğimde mail sesiyle ikimizde irkilmiştik.Hilal koşar adımlarla yanıma geldiğinde maili açıp okumaya başlamıştık. E-posta adresi bile okduktan sonra korku verebiliyordu.Mesaj Allah bilir ne kadar korkutacaktı?


Kimden : hayatölümdenkorkma@....

Biliyorum korkuyla yanıp kavruluyorsun güzelim.Ama hapise attırmadan önce düşünecektin.HER SUÇLU CEZASINI ÇEKECEK!Senin de ceza vaktin geldi.Sence?


Maili Hilal'le okuduktan sonra hemen biraz uzaktan silah sesleri duyuldu.Neredeyse 5 el kadar silah atışı.Bu benim için yapılmıştı.Anlaşılıyordu.Hilal ile şaşkınca bakarken mesaj geldi telefonuma.


Kimden : Özel Numara

Evet bu senin içindi.Paydos saati hadi dışarı çık.


Mesajı okuduktan sonra hemen saate baktık ve gerçektende saat 16.30'du.Korkuyla montlarımızı alıp asansöre bindik.Asansör ışığı yavaş yavaş sönüp duruyordu.Hiç asansöre bindiğimde sanki durmuş gibi hissetmezken şuan hissediyordum.Asansör açıldığında korkuyla dışarı çıktık ve Arda karşımızda belirdi.

Sen ne yapıyorsun burada?

Telefonunu bize gösterdi ve bizde okumaya başladık ona da özel numaradan mesaj gelmiş.


Kimden : Özel Numara

Hayat'ı öldüreceğim.Elveda demek ister misin?Az zamanı var bence acele et...


Korkuyla birbirimize bakarken Arda gelin işareti yaparak bizi kapının önünden çekti ve bir köşeye çekti.Telaşla konuşmaya başladı.

Bakın burada arkadan çıkış falan var mı?

Ben Hilal'e baktım sonuçta hiç denememiştim.O benden daha fazla burada çalışmıştı.Hilal konuştu.

Var ama oralarda da adamlar vardır belki diye bende oradan götürmedim.

Sanmıyorum.

Hilal önden biz arkadan arka çıkışa doğru ilerliyorduk.


BÖLÜM SONU...


İHANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin