53. Bölüm '' Mahalle ''

559 26 2
                                    

'' Hayaller sayılar kadar sonsuzdu.Gerçekleşmesi mümkün olmasa bile... ''

Ferhat Ece ( #SözlerDuyguSerisi )

Uzun süre bölüm atamadığım için üzgünüm.Bilgisayarda internet sorunu vardı.Ama halloldu.

KEYİFLİ OKUMALAR...

Korkularımın giderek arttığı veya susmadığı mahalleydi burası.Hayallerimi,sevdiğim ailemi ve değer verdiğim insanlardan ayıran hatalardan sonra ilk kez buralardaydı ayaklarım.Giydiğim bot arabadan indiğimde topuğundan çıkan ses sebepsizce ürpertiyor ve nedense ayaklarım geri adım atmak istercesine yavaş ve titizlikle ilerliyordu.Kırılan kanatlarımdan düşen tüyler gözlerime gelirken adeta acı-tatlı hatıralar gözümde canlanıyor ve hala oynayan çocukları,öten kuşları belki de sokaktaki teyzeleri bile özlemiş bulunmaktaydım.Evin önüne geldiğimiz zaman ürkekçe bahçe kapısını açan Arda'dan sonra içeri girdim ve korkuyla dış kapının önüne geldim.Zile basan Arda bana bakarken tereddütte kalmışçasına bakıyordu.Ben ise gözümü ondan ayırdığımda sarı kısa saçlı,yeşil gözlü annemi görmemle nefret veya merhamet duygum depreşmesine rağmen o durumda yapacak bir şeyim yoktu.Sadece susturmuştum duygularımı.Hayallerimi yok eden bu lanet kadını bir daha görmek dünyada istediğim en son şey olacaktı sanırım.Ardından arkasından '' kimmiş anne? '' diye bağıran Aslı'yı görmem ile gözlerimin dolması nedense birleşti ve kırmızı atkımı çıkarıp elime almıştım.Arda ise sadece bizi izliyordu.Birbirimize bakarken kafamı anneme çevirdim ve bana olan bakışları sanki soracağım soruyu cevaplamak istiyormuş gibi hevesle gözlerimin içine içine bakıyordu.Bende hemen sordum.

Babam gelmedi mi?

Hayır.Daha gelmedi.Gelin geçin içeri?

İstemiyorum.

Verdiğim cevaba üzülmüş olan anneciğim (!) bana bakarken arkamı döndüm ve bahçe kapısından dışarı çıktım.O eve bir daha girersem alt üst olan psikolojim ne hale gelecekti?Sadece babamı merak ediyordum.Kanserdi,kanser...Kolay bir hastalık değildi.Kemoterapiler,ilaçlar,dökülen saçlar,vermeye çalışılan moraller ve daha bir çok şey...

Bahçe kapısından çıkıp arabaya doğru ilerliyorken babam sokağın başında belirdi ve bize şaşkınca baktı.İlk önce Arda'yı süzen babamın gözleri bende buluşunca sordu.

Gelmezsin sanıyordum?

Özel durumlar var.Senin hastalığın gibi.

Gitgide sarılaşmış olan babamın yüzü bana bu hastalığın yalan olmadığının kanıtıydı.Ben ona gözüm dolmuş vaziyette bakarken söyledi.

Kimden öğrendin?

Doktorun aradı.

Kimseyi aramamasını söylemiştim ona!

Ne önemi var bunun?

Sadece yere baktı.Ve onun bu hastalığı yenemeyeceğini düşünüp bir anda içimden geldiği gibi davranıp sarıldım.Bu yaptığıma şaşıran babam yavaş yavaş kollarını kaldırdı ve sırtımda birleştirdi.Uzun zamandır koklamadığım bu şefkatin kokusunu ilk kez kokluyordum sanki.Yüzüme değen hafif toz tanelerinin nereden geldiğini anlamak için kafamı geri çektiğimde babamın yüzüne baktım ve sarıldığım yerde normal teninin gözüktüğü boşluğu hissettim.

Bu ne?

Annenler anlamasın diye fendöten midir fondoten midir ondan sürdürdüm.

Baba ne kadar saklayabileceksin ki?

Saklayabildiğim kadar...Aslı daha çok küçük öğrenmesini istemiyorum.

Bana onları yaptığınızda bende çok küçüktüm baba!Ama umursamadan kızınıza güvendiniz!

Gözümden akacak olan yaşa engel olmaya çalışan babamı elimle ittim ve arabanın yanına yürüdüm neredeyse 5-10 adım vardı aramızda.Arkamdan gelen Arda bana sarıldı ve yanımda olduğunu erkeksi parfümüyle bir kez daha hissettirdi.Başıma koyduğu küçük öpücük kendimi ağlayarak boşaltmama neden olmuş ve hıçkıra hıçkıra ağlamamı sağlamıştı.Sinirle babamın yanından geçip Aslı'nın yanına gittim ve ona söyleyecek olan laflarımı söylemek için açtım ağzımı yumdum gözümü.Engel olmaya çalışan Arda'ya baktım ve o da artık susmuştu.Herkes-babası,annesi,Arda ve Aslı-bana bakarken söyledim laflarımı.

Mutlu musun hain kardeşim (!) .Ailemiz senin o iğrenç küçük haplar yüzünden dağıldı.Bir sokak köpeği gibi kaç gün sahilde kafa dinlemeye çalıştım ben senin haberin var mı?Sen bencil bir hayvansın tamam mı?Pardon hayvanlar bile senden daha merhametli!Senden her zaman nefret edeceğim.Bu kustuğum sadece nefretimin bir noktası.Seni her hatırladığımda lanet okuyup beddua edeceğim.

Anneme döndüm ve ona söyleyeceğim sözleri söyledim.

Hadi vursana bana!Kızına hakaret ediyorum!Savunsana onu!N'oldu annelik duygun bana kabardı mı?! O zamanlar ne kadar çabuk silip atmıştın oysa kalbinden?!Allah senin de belanı versin!Senin gibi annem olduğu için utanıyorum!

'' Utanıyorum '' kelimesini bastırırken gözümden akan yaşı hızla silip babamın yanından geçtim ve arabaya doğru ilerledim.Arkamdan koşuşturan Arda en sonunda beni yakalamış ve tekrar sarılmıştı ve kafamı kaldırdığımda onun da gözlerinin dolduğunu hissetmiştim.Arabaya bindik ve nereye gittiğimizi sormadan kafamı cama yaslayıp durmuştum.Zaten ağlayıp o sözleri savurduğum için içim rahatlamış ve uyuma noktasına gelmiştim daha fazla kendimi tutamayıp göz kapaklarımın yavaş yavaş kapanmasına izin verdim.

BÖLÜM SONU...

İHANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin