Aziz mi Günahkar mı

Bölüm 2 - İlk Arkadaş

Amy

Eğitim Binası'nda kimlerle kalacağımız belirleniyor. Yatakhane odaları 4 kişilik. İki kız iki erkek için ayarlanacak şekilde yapılmış ve aynı topluluktan olanları koymuşlar.

Yatakhaneye girdiğimde yanıma bir kız geliyor. Bana göre hafif tepeden bakıyor. Kahverengi dalgalı saçları, turuncuya yakın ela gözleri var. Benimse siyah dalgalı saçlarım ve kırmızıya yakın kahverengi gözlerim var. Kızın gözlerini bu yüzden beğeniyorum. Kırmızı boyundan bağlı elbisesi mini etekli.Üstelik estetik yaptırmış.Beli incecik, göğsü ve poposu kocaman. Yanağında ejderha dövmesi var. Omzunda da Japonya bayrağı dövmesi var. Siyah topuklu ayakkabı giyiyor. "Hey, sen!"diyor bana. Adımı bildiğini sanıyordum. Benim adımı bütün Günahkarlar biliyor. Dönüp gidecekken beni kendine çeviriyor: "Çok kapalısın. Daha açık giyinmelisin, benim gibi. Saçın iyi ama boya yaptırırsan güzel olur. Tıpkı benim gibi." Sonra avcunun içine saçını alıyor. Dibini laciverte boyatmış. Bu kızın çok övüngen olduğunu, ondan çok çekeceğimi düşünüyor ve yerin dibine giriyorum. "Pantolon yerine mini etek çok daha havalı olur. Üstelik ayakkabıların hiç yakışmamış. Bunun altına bot iyi giderdi. Ayy bu ne biçim makyaj!Bayılacağım, bayılacağım!" dedi kız. "Ne yaptın sen makyaj olarak?" diyor bana. "Sadece maskara ve krem." diyorum. "Ay,ne yaptın? Ruj yok, pudra yok, oje yok. Birkız bunları da kullanmalı." diyor kız. Sonra beni inceliyor. "Sen hiç estetik yaptırdın mı?" diye soruyor. "Evet, üç kez boyumu uzattırdım, bir kere de göğüs estetiği yaptırmıştım." diyorum.Kız: "En azından onu yapmışsın. Ama popoyu da denemelisin. Ben göğüs işini üç kez falan yaptırmıştım. Üstelik olduğumdan on santim daha uzunum. Sen kaç santim daha uzunsun?" diyor. "İki." diye cevaplıyorum. "Neyse kendimi tanıtayım. Ben Sylvia Nevada." diyor kız. Sonra ekliyor: "Ve modaya bayılırım." "Kendimi tanıtmamı ister misin?" diyorum. Sylvia: "Hayır, çünkü senin kim olduğunu biliyorum. Sen Amy Maria Carter'sın. Günahkarların lideri. Haberleri hiç kaçırmam. Ama moda yerine politikayla ya da kibar adıyla siyasetle uğraşacak olman çok üzücü, tatlım." diyor. Bir anda ona ısınıyorum. "Birlikte burada çok eğleneceğiz." diyor. Sonra içeri erkekler giriyor. Biri sarı saçlı, diğeri zenci. Sylvia onlara bağırıyor: "Chris, Alex, Günahkarların lideri bizimle!" Alex ve Chris geliyorlar. Bana kendilerini tanıtıyorlar. Chris, zenci olan; Alex de sarışın olan. Alex, Sylvia'ya: "Dışarısı çok güzel niye gelmiyorsunuz?" diyor. Sylvia: "Biz, senin gibi serin havayı, dondurmayı sevmiyoruz." diyor. Ben de Sylvia'ya: "Onları nasıl tanıyorsun?" diye soruyorum. Sylvia: "Benim, senin gibi egom yüksek değil." diyor. Kızıyorum. "Benim egom yüksek değil." Yalnız bu kızış arkadaşça, gerçek değil, çocuksu bir kızma biçimi. Sylvia gülecek gibi oluyor.

Bir süre bekliyoruz. Sonra Sylvia: "Bana dövmenin hikayesini anlatsana." diyor. Bu kız müthiş konuşkan. "Halat dövmesini mi diyorsun?" dedim anlamamış gibi. "Evet." diyor. "Bir sene önce hayatımın çok kötü olduğunu düşünüyordum ve intihar etmek istiyordum. Bu dövmeyi yaptırırsam o halatları boynumda hissederim, böylece bir bakıma intihar etmiş olurdum." diyorum. Sylvia: "Etkileyici bir hikaye." Sen de kendi dövmelerinin hikayesini anlat." diyorum. Sylvia: "Ejderha dövmesinin hikayesi şöyle, buraya gelmeden önce on sene kadar Çin'de yaşamıştım. İki sene önce Çin Yeni Yılı'nı unutmamak için bu dövmeyi yaptırdım. Bayrak dövmesiyse bir sene önce Japonya'yı kabullendiğimi göstermek için bir zafer işareti." diyor. İkimiz de benim yatağımda yan yana otururken gülümsüyoruz. Sonra kolunu omzuma atıyor, birlikte dışarı çıkıyoruz.

2.bölümün sonu, umarım beğenmişsinizdir. Vote ve yorum atmayı unutmayın!