Bölüm 35 - Son Sınav

5 1 0
                                    

Amy

Son birkaç gündür Jamie'yi değil, son eğitimimizin son sınavını düşünüyorum. Son zamanlarda bize hızlı olma ve tabanca kullanmayı öğrettiler. Eğer sınavı geçemezsem, iki senemi daha burada geçirmem gerekecek. Ve bu benim için kötü olabilir. Böyle olsun istemem. Arkadaşlarım ve Jamie için de aynısı olsun istemem. Sonuçta, iki seneyi burada boşa geçirmek, sınıfta kalmaya eşdeğer. Hayatımı burada karartamam.

Eğitimimizin bitmesine çok az kaldı. Bu, yakında olacak baloyu da düşünmem gerektiği anlamına geliyordu. Jamie, revirden çıkalı bir gün oldu. Henüz yanına gitmedim. Duyduğuma göre Azizler,çok şanslı. Son sınav olarak, 40 km/h hızla giden bir şeyin üstünde hedeflere ateş etmeleri ve 90 km/h hızla giden bir şeyin içinde kırk dakika tutunmadan ve yaslanmadan durmaları gerekmiyor. Sadece bizler için fazlasıyla zor birkaç soruyu yanıtlamaları ve tüm sırlarını altı yüz kişilik bir alanda söylemeleri gerekiyor. Tamam, ikinci kısım dudak uçuklatıcı ama sınavları bilgiye dayalı, bizimki gibi çevikliğe ve dayanıklılığa bağlı değil. Balodan sonra Jamie ile birlikte Birleşik Topluluk'a geçeceğiz ve orada yaşayacağız. Bunun için çok heyecanlıyım. Ama neyse ki sınavları geçmek için tamamen iyi olmamız gerekmiyor. Altı hedef vurmamız ve beş kereden az düşmemiz yeterli oluyor.

Odadan çıkıyor ve Jamie'nin yanına gitmek için yatakhane odalarının önüne geliyorum. Hayret, kimse yok. Aslında Emily ya da Alice mutlaka burada olurdu. Soracak kimseyi bulamayınca, iki yerleşkeyi ayıran yol ayrımına kadar yürüyorum. Yol burada üçe ayrılıyor; sağdaki yol, Azizlik Yerleşkesi'ne gidiyor. Azizlik Yerleşkesi'nde yeşil alan fazla. Çoğunlukla dayanıksız malzemelerden yapılmış alçak binalar var. Soldaki yol, Günahkarlık Yerleşkesi'ne gidiyor. Günahkarlık Yerleşkesi'nde yeşil alan az ve binaların çoğu yüksek, üstelik ışıklı neon yazıları var. Ortadaki yoksa; iki yerleşkeden de dışarı çıkmanızı sağlıyor, ya da Birleşik Topluluk'a mı gidiyor desem? Karşımda yeni yerleşke binaları vardı. Büyülendim ama şansımı sağ yolda denemeliydim. Normalde diğer yerleşkeye girmeye izin verilmez ama seçim eğitimi esnasında serbest oluyor. Sağ yola sapıyor ve Azizlik Yerleşkesi'nde dolanıyorum. Üç gün önce, Birleşik Topluluk işaretini boynumun aşağısındaki bölgeye yaptırmıştım. Azizlik işareti olan terazinin iyilik kefesi, Günahkarlık işareti yılanın başıyla birleşmişti. Anlamlı bir işaret olduğunu düşünüyorum.

Uzun uğraşlardan sonra Jamie'yi buluyorum. Arkadaşlarının yanında ve mutlu. Anlaşılan biraz beklemem gerekecek. Bekleme faslı uzun sürmüyor, çünkü Jamie beni fark ediyor ve yanıma geliyor. Beni boynumdan ve sol omzumdan öpüyor. Ben de onu yanağından öpüyorum. Jamie'nin beni yeniden hatırlaması çok güzel. Birlikte uzaklaşırken son sınav hakkında konuşuyoruz. "Pekâlâ..." diyorum. "Balo hakkında bir yaratıcı fikir bekliyorum senden." Jamie, sanki bunu söylemeyi bekliyormuş gibi: "Eğitim aldığımız toplulukların tersine giyinmeye ne dersin?Sonuçta balodan sonra Birleşik Topluluk'a geçeceğiz. Alışkanlıklarımızın değişmesi gerek." diyor. "Ne yani?" diyorum. "Bunun anlamı, benim Aziz, seninse Günahkar gibi giyinmen anlamına mı geliyor?" "Aynen öyle." diyor Jamie. "Tamam." diyorum sonunda. Birbirimize bu konuda yardım edebiliriz. Nasıl giyinmemiz gerektiğini bilmiyoruz.

Sonunda son sınav için bütün on sekiz yaşındaki Günahkarlar'ı bir araya topladılar. Azizler'in sınavı ayrı olduğu için, onlar başka bir yerde. Alex'in önünde, Chris'in arkasındayım. Sıra bana gelince, beni bir kamyonetin kasasına bindiriyorlar. Kasada,destek yerine geçmesi için bir çubuk var. Beni kesinlikle öteki tarafa bakmamam için ikaz ediyorlar, çünkü galiba hedefler tek tarafta çıkacak. Yolculuk başlayınca ilkine isabet ettiremiyorum. İkincisini de kaçırıyorum. Üçüncüyü vuruyorum. Dördü de beşi de altıyı da yediyi de sekizi de dokuzu da vuruyorum. "Bitti iş!" diye düşünürken sonuncuyu görüyorum ama geç kaldığımdan ateş edemiyorum. Yolculuk bitiyor ve Bayan Wilson sonucumu açıklıyor. Yedi tanesini vurmuştum. Bunun anlamı, ikinci sınava girebilirim demekti. Sonra Bay Brown, bu sınavı geçemeyen üç kişiyi ayırıyor. İçlerinde Loraine de var. Açıkçası,o geçemediği için içimin yağları eridi. Ama,Taylor ile Larissa geçmiş olmalı. Hepimizi ikinci sınavın yapılacağı yere götürüyor. Zaten son sınavı geçemeyen fazla kişi yoktur. Aynı sıra, fakat sondan başa gidiyorlar. Chris'in önünde, Alex'in arkasında oluyorum. Sylvia da ilk sınavı geçebildi. Onun sırası, Alex'ten sonraydı. Şimdi hepimizden önde oldu. Sıram gelince beni büyükçe ve üstü açık bir otobüse bindiriyorlar. Koltukları ve direkleri aynen kalmış. Kenarlara yaslanmamak, koltuklara oturmamam ve direklere tutunmamak için uyarı alıyorum. Üstelik beş kere düşersem, sınavı geçemeyeceğimi de ekliyorlar. Öğretmenler çıkıyor, kapılar kapanıyor ve yolculuk başlıyor. Yol yokuş aşağı ve rampalarla kaplı. Otobüs oradan nasıl geçecek şaşırıyorum. Kaykay kayıyormuş gibi ayaklarımı yerleştiriyorum. Öne doğru gidecekken kendimi tutuyorum. Aslında hiç kaykay kullanmayı bilmiyordum. Bir ara merak salmış, sonra da vazgeçmiştim. Ama paten kullanmayı biliyordum. Ayaklarımın şeklini değiştirirken düşüyorum. Bu ilk düşüşüm. Rüzgar yüzüme çarpıyor, tıpkı ilk sınavdaki gibi ama daha şiddetli. Pozisyonumu ayarlıyor ve uzun bir süre öyle gidiyorum. Ama tekrar düşüyorum. Sonra yine kalkıyorum ama sona doğru bir daha düşüyorum. Yolculuk sona eriyor. Üç kez düştüm. İkinci sınavı beş kişi geçemedi. Onların arasında Taylor ve Larissa da vardı. İyi ki yapamamışlar! Baloda saçma sapan laflarını dinleyemeyeceğim.

Sylvia, Chris ve Alex'in yanına gidiyorum. Son sınav sonuçlarınızı konuşuyoruz. İlk sınavda Sylvia altı, ben ve Alex yedi, Chris sekiz hedef vurmuş. İkinci sınavda,Alex bir,Chris ve Sylvia iki, ben de üç kez düşmüşüm. Hepimiz bu eğitimi başarıyla tamamladık. Üç gün tatilimiz var. Sonra balo olacak ve mezun olmuş olacağız. Bize diploma verecekler. Umarım Jamie'nin fikri, bizi sıkıntıya sokmaz. Alex, konuşmadan hemen sonra,Emily'nin yanına gitmek için yanımızdan ayrılıyor. Daha dün beni seviyordu, şimdi Emily'nin yanından ayrılmıyor. Ama bu beni kıskançlığa sokmuyor, artık ikisiyle de aram düzeldi. Sonra üçümüz de birbirimizin yanından ayrılıyoruz.

Jamie'nin yanına gidiyorum. "Bu... korkunçtu." diyor Jamie sınav hakkında. O kadar sırrı açıklamak... anlıyorum onu. "Seninki nasıldı?" diyor bana. "İyi." diyorum. Ama Jamie sınav hakkında kötü düşünse de, sınavı geçmiş. Bütün bir günü birlikte geçiriyoruz.

Akşam, yatakhaneye dönüyorum. Sylvia yanıma geliyor. "Amy,uçak gezisi var, yarın." diyor. "Banane." diyorum. Sylvia, niyetimi anlıyor. İşin eğlencesindeyim ben. "Ama dörtlü gruplar hâlinde kanatlara bağlayacaklar bizi." diyor Sylvia. Böyle olursa eğlenceli olabilir. "Muhteşem! Harika!" diyorum. "Günahkarlar'dan çıkmış fikir. İsteyen Azizler'den arkadaşlarını da getirebiliyor." diyor Sylvia. "Noah kesin kabul eder." diyorum. "Ama Jamie... onu pek bilemiyorum." Sylvia: "Sen sor istersen. Ben Noah'a sordum bile. Ve dediğin gibi, kabul etti. Aynı uçağa bağlanabiliriz, ne dersin?" diyor. "İyi fikir." diyorum Sylvia'ya.

35.bölümün sonu, umarım beğenmişsinizdir. Vote ve yorum atmayı unutmayın!

Aziz mi Günahkar mıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin