Medyayı hemen açın, anidaşlar!
Jamie
Amy'e ne oldu bilmiyorum. Uçak gezisinden beri onu görmedim. Yaratıcı fikrim battı gibi. Nasıl bir Günahkar gibi giyineceğimi bilmiyorum. Amy'den yardım alsam iyi olacak.
Amy'nin yanına gidiyorum. O da nasıl bir Aziz gibi giyineceğini bilmiyor. Amy ile beraber mağazaları dolaşıyoruz. Neyse ki Amy alışverişe meraklı değil, çok gezmeden alışverişi bitiriyoruz. Nihayet, zırhım ve normal kıyafetim haricinde bir şeyler giyebileceğim. Amy için de bir şeyler alıyoruz.
Sabah bütün yaşıtlarımızı çağırıp, -tabii bizi de- diplomalarımızı veriyorlar. Mutluyuz. Amy; öğleden sonra, dilediğim şekilleri ve yazıları dövme yaptırabilmem için yardım ediyor. Amy'nin dövmeleri, giysiyle kapandığı için sıkıntı olmuyor.
Balo saati geliyor. Herkes kıyafetlerini giymiş, hazır. Nedense Alice ve Emily, çok heyecanlı görünüyorlar. Aynı odayı paylaşıp aynı odayı paylaşan bir gruptakileri seviyoruz, bu çok ilginç. Amy'i görmek için sabırsızlanıyorum. Balo, Azizlik Yerleşkesi'nde yapılacak.
Kıyafetler, beni epey şaşırtıyor. Böyle şeyler giymemiştim. Ayrıca botlarım ayağımı sıkmaya başlıyor. Bu pek hoşuma gitmiyor. Balo saati yaklaştığında, Amy'i almak için Günahkarlık Yerleşkesi'ne gidiyorum. Amy çok güzel. Saçlarını bu kez açmış, dalgalı saçları omuzlarına dökülmüş. Sonra yanıma geliyor. "Bu elbise müthiş bol, içinde kayboluyorum." diyor. "Benim de botlarım sıkıyor." diyorum. Birlikte, Azizlik Yerleşkesi'ndeki balo salonuna gidiyoruz. Bütün arkadaşlarımız geldi.
Başta, herkesin gelmesini bekliyorlar. Sonra, hepimize Japon usulü bir ziyafet çektiriyorlar. Amy ile; komik bir şekilde, aramızda Japonca konuşup gülüyoruz. Sonra hareketli müzik çalıyorlar. Amy değil belki ama bütün Günahkarlar, rock müzikle müthiş eğleniyorlar. Hepsi benim gibi giyinmiş, bu nedenle biraz da olsa utanıyorum. Hareketli müzik bitiyor ve sakin müzik çalıyorlar. Günahkarlar sıkılıyor. Çoğunluk, sevgilisiyle dans ediyor. Sevgilisi olmayanlar da tek başına dans ediyorlar. Amy ile dans ediyoruz. Bu, beni hareketli müzikten daha çok mutlu ediyor. Amy de benimle aynı fikri paylaşıyormuş gibi görünüyor.
Bir büyülü gece daha. Aklıma garip bir fikir geliyor. Amy'i kucağıma alıyorum. Amy: "Jamie, sen delirdin mi?" diyor. İyi ki öğretmenler, bu esnada yanımızda değil. Amy'i, kucağımda okyanusun kenarına kadar götürüyorum ve nazikçe yere indiriyorum. Amy; o sırada, bir şey görmüş gibi okyanusa koşuyor. Elinde, taç yaprakları çürümüş, yapraklarının rengi solmuş bir gül vardı. Sonra gülü bana uzatıyor. Gülü inceliyorum. Ve dıştaki çürümüş iki taç yaprağa, yan yana baş harflerimizin işlenmiş olduğunu görüyorum. "Nasıl?" diyorum Amy'e. "Ayrıldığımız gün, ilk gülü buralarda okyanusa atmıştım. O baş harfleri ben yaptım." diyor Amy. "O zaman gel." diyorum Amy'e. Amy'nin başına,çürümüş gülü de takıyorum. Derken, Amy'nin dudaklarını kendininkiler bastırıyorum. İçimdeki tüm tutku ve şehvetin açığa çıktığını hissediyorum, tıpkı bir Günahkar gibi. İçime enerjisinin akmasını da hissedebiliyorum. Bu da kendimi müthiş hissetmemi sağlıyor. Uzun bir süre öpüşüyoruz. Dudaklarımız, birbirinden ayrıldığında kendimi biraz daha iyi hissediyorum. Botlar, ayağımda işkence aletine dönerken, botlarımı çıkarıyorum. Karşı karşıya oturuyoruz ve alınlarımızı birbirimizinkine yaslıyoruz.
Güçlüyüz...
Mutluyuz...
Özgürüz...
Âşığız...
Ve en önemlisi, sonsuza kadar birlikteyiz...37.bölümün sonu, umarım beğenmişsinizdir. Vote ve yorum atmayı unutmayın!
Bu arada kitap sona erdi, buraya kadar okuyan tüm okurlara teşekkürler!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aziz mi Günahkar mı
Fantasy"Bu anı belki de bir daha asla yaşayamayacağım. Evet, bu gece bir takım duygular, alışkanlıklarıma ve bildiklerime diz çöktürdü. Onlara teslim oldum açıkçası." Amy Maria Carter, Günahkarların lideridir. Eğitim için iki seneliğine bir okula gidince o...