Bölüm 3 - Alışveriş

25 2 0
                                    

Amy

"Sana yeni bir şeyler almalıyız." Sylvia'nın bu sözü daldığım alemden çıkmamı sağlıyor. Kabul ediyorum. Birlikte kol kola mağazaya giriyoruz.

Sylvia, benim için bir elbise, bir üst ve etek bakıyor. Bir de çizme buluyor. Tam beni soyunma kabinine sokacakken, fileli bir çorap görüyor. "Aman Tanrım!Bunlar nereye gelse yakışır." diyor. Sonra bana kıyafetleri veriyor ve kabine giriyorum.

Önce elbiseyi giyiyorum. Elbise uzun ve lacivert renkli. Aksesuarları da giyince Sylvia'nın yanına geliyorum. Sylvia, elbiseye burun kıvırıyor. Bunun üzerine kabine dönüp tişörtü giyiyorum. Aslında tişört sayılmaz, omuzda kolları var, göbeği açıkta bırakan gri bir şey. Ama hoşuma gidiyor. Mini eteği de giyiyorum. Sylvia bu seferkini beğeniyor, "Elbiseden daha iyi." diyor. Kıyafetleri satın alıyor ve kendimi bu kez de kuaförde buluyorum. "Kâkül kestirmek ister misin?" diyor. Ben de düşünüyorum. İyi bir fikir olabilir. Sylvia'ya bu fikrimi açıklayınca güzel bir kâkül kestiriyorum. Sylvia saç boyası hakkında fikrimi soruyor. "Hoşuma gider." diyorum. "Ne renk yakışır bana?" "Kırmızı ya da turuncu yakışır." diyor. "Kırmızıyı tercih ederim." diyorum. Kırmızıya boyatıyorum. Saçımın içinde küçük bir bölümün de olsa kırmızı olması çok havalı. Aynada kendime bakıyorum. Tepeden tırnağa değişmişim. Kendimi aynada beğeniyorum.

Sylvia beni son olarak dövmeciye götürüyor. Günahkarlık işaretini sağ koluma dövme yaptırmak istiyorum. Günahkarlık işareti üzerinde tek yapraklı kırmızı gül bulunan gri bir yılan. Dövmeci koluma iğneyi koluma batırırken keskin bir acı duyuyorum. Bu acıyı duymayalı bir yıl olmuştu. Ama bir süre sonra alışıyorum. Dövmeci dövmeyi bitirince kolumu kaldırıyorum. Sylvia'ya dönerek: "Çok güzel oldu." diyorum. Sylvia, beni yanına alıyor, sonra dövmeciden çıkıyoruz.

Yatakhaneye geldiğimizde Sylvia'ya: "Nasıl oldum?" diye soruyorum. Sylvia: "Fıstık gibi oldun, tatlım." diyor. "Haklısın." diyorum. "Alışveriş yapmak eğlenceliymiş." Sylvia: "Ben neden bu kadar eğlenceliyim sandın ki?" deyince gülüyorum. Sylvia: "Aslında ailem, o parayı, kendimi baştan aşağı yenilemem için vermişti. Ama hepsini sana harcadım. İnsan arkadaşına bunu yapmalı." diyor.

Birden kendimi utanmış hissettim. Birden sanki genç bir kızın cebindeki bütün parayı aldığımı düşündüm. "Sylvia, önce mutlu et, sonra utandır. Ne biçim arkadaş?" diye düşündüm. Ama Sylvia, "Ama o şakaydı. Gerçek arkadaş olduğumu düşünmen için söyledim. Tabii ki daha param var. Ailemin benim gibi bir kıza bir kez yenilenme için para vereceği olasılığının ne kadar düşük olacağını düşünüyor musun?" diyor. Sonra ekliyor: "Ama paramı baloya saklayacağım." Ben de: "Nereden biliyorsun? Balo mu var?Ne zaman?" diyorum. Sylvia:"Balo gibi güzellik işlerini elbette takip ederim, hiç kaçırmam. Burayı bitirince balo varmış." diyor. "Yalan söyleme." diyorum. "Ben sana nasıl yalan söyleyebilirim?" diyor. Yine mutluyuz. Mutlu olalım istiyorum.

3.bölümün sonu, umarım beğenmişsinizdir. Kitap önerebilirsiniz. Ayrıca bir yazım yanlışım olursa yorum atın yazım hatalarına çok duyarlıyım. Bu arada kitap kapağı gelmedi diyen okurlar için söyleyeyim, Covers'ımda sorun çıktı. Henüz olaylara girmedik, girdikten sonra çok eğlenceli olacak!

Aziz mi Günahkar mıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin