Bu şarkı, dinlediğimde bu hikayeyi yazmaya karar verdiğim şarkıdır.
Amy
Birden yükselmeye başlıyorum. Aşağıya baktığımda Jamie dışında herkesin orada olduğunu görüyorum. Zaten bir süre sonra Jamie'nin de havada olduğunu görüyorum. Etrafımızı bulutlar kaplıyor ve gerçek dünyayla bağlantımız kesiliyor.
Bir süre sonra etrafımızı kaplayan pembe bulutların; yanımda olanları siyah, Jamie'nin yanında olanları beyaza dönüşüyor. Hiçbir şey yok ama havadayız. Birbirimize dokunamıyoruz. Birden beyaz bir kadın kafası geliyor. Kadını gözleri çekik, Japon olmalı. (Burada aklınıza Mulan gibi bir şey gelmeli.) Sonra boğazını temizliyor ve söze başlıyor: "Buraya ikinize güç vermeye geldim. Dünyaya yüzyılda bir gün inerim ve o hün seçilmiş insanlara güç veririm." diyor. Kadının sesi, sakin ve rahatlatıcı. Onu daha çok dinlemek istiyorum. Jamie'ye bakıyorum. Rahat görünüyor. Kadın devam ediyor: "Siz, dünyadaki bu iki seçilmiş insansınız. Ve size gizli gücünüzü vereceğim." Lafını bölüp soru sormak istiyorum. Ama bunu yapamıyorum. "Gizli gücünüz, sandığınız gibi seher vakti rüyaları değil. Silahlarınızı makineli tüfeğe dönüştürme gücü. Ben, ikinizi izlediğim için biliyorum. Ama siz, sanılanın aksine, rakip değil, kardeşsiniz. Yani manevi anlamda. İnsanların hatası bu. Seçilmiş insanlar birbirinden nefret etmemeli, birbirini sevmeli. Birinize düşman olan, ötekinizle iş birliği yapmaya çalışacak. Düşmanlarınız çok, tek başınıza savaşamazsınız. Her yüzyılda, dünyadaki iyilik ve kötülük dengesini düzenlemek için iki insan gönderilir. Ve o insanlardan son beş bin yıl içinde birbirine âşık olan tek çift, sizlersiniz. Gücünüzü yapabilmeniz için birlikte olmanız lazım. Birbirinizden uzakta olursanız işe yaramaz. Ve ikinizin de aynı anda 'Shotgun!' demesi lazım. Bu sözcüğü söylediğinizde beyinleriniz etkileşime geçer ve konumlarınızı bilebilirsiniz. Üstelik aynı anda dönüşüm geçirirsiniz. Bu gücün düşmanları çok. Bu gücü saklamalısınız. Durup dururken kullanmayın." diyor kadın. Sonra buluttan bir parça gri bulut koparıyor. Şaşırıyorum. Bulut kümesinde gri bulut yok ki...
Sonra kadın, bulutu iki eş parçaya ayırıyor. Bulut parçalarından biri beyaz, öteki siyah oluyor. Siyahı bana, beyazı Jamie'ye fırlatıyor. Özel bir şekilde duruyoruz. Sonra ikimiz de ışın bulutları içinde kayboluyoruz.
Işın bulutundan çıktığımda, (bu kısmı yazmaya üşendim) ay şekilli bir arkalıkla beraber siyah kanatlar görüyorum. Kanatta gri, kırmızı, sarı ve turuncu da var. Sarı bir asam var. Uzun, ayrıca siyah bir güç kalkanı var. İçinde kırmızı şimşekler çakıyor ve beyaz yıldızlar parlıyor. Kalkanım siyah, kırmızı ve turuncu. Makineli tüfeğimden tırpanım fırlıyor. Uçarken kanatlarım ateş saçıyor. Pelerinimin ucu gri ve daha farklı bir takış biçimi var. Siyah çizmelerim var ve eteğim kırıklarla kaplı. Saçım iki topuz. Üstelik atlet kollu bir elbise giyiyorum. Başımda bir taç var. Siyah taştan yapılma.
Jamie'ye bakıyorum. Beyaz bir üst giymiş, üst uzun kollu. Beyaz bir pantolon giyiyor. Asasının güç kalkanı beyaz ve içinde mavi şimşekler çakıyor. Asası benimki gibi uzun. Başında beyaz taştan yapılma bir taç var. Kanatları beyaz, içinde gri, mavi, mor ve yeşil de var. Kanatlarının arkalığı güneş şeklinde. Kanatları uçarken soğuk ateş saçıyor. Makineli tüfeği kalkanını fırlatıyor. Beyaz ve mavi renkli bir tırpanı var. Onun pelerininin de takış şekli değişmiş ve ucu gri. İçimden: "Vay canına!" diyorum. Çok havalı bir dönüşüm.
Biz kendimizi incelerken kadın da: "Bu sizi, ilk ve son görüşüm. Dünyaya iyiliği ve kötülüğü öğretin. Hoşçakalın." diyor. Ardından bulut dağılıyor ve kadın kayboluyor. Jamie ve ben, yavaşça aşağı iniyoruz. Arkadaşlarımız etrafımızı sarıyor. Sylvia, benimle bir fotoğraf çektirdi. Herkes, dönüşümün havalı olduğunu düşünüyor. Ama bu iş çok zor. Kanatlarımız ve arkalıklar, ayakta durmamızı güçleştiriyor. Sıklıkla yere düşüyoruz.Bir dönüşüm fotoğrafı çektiriyoruz.
Jamie, yanıma geliyor. "Amy, sanki biri bizi izliyor." diyor. Fazla endişelendiğini düşünüyorum -her zamanki gibi. Ya da hayal gücünün fazla olduğunu. Bu nedenle aldırmıyorum ve Jamie'yi rahatlatmaya çalışıyorum. Ama Jamie rahatlamıyor. Bu nedenle ona biraz inanıyorum. Bizi izleyenin kim olduğunu ve bizimle ne yapacaklarını merak ediyorum.
23.bölümün sonu, umarım beğenmişsinizdir. Vote ve yorum atmayı unutmayın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aziz mi Günahkar mı
Fantasy"Bu anı belki de bir daha asla yaşayamayacağım. Evet, bu gece bir takım duygular, alışkanlıklarıma ve bildiklerime diz çöktürdü. Onlara teslim oldum açıkçası." Amy Maria Carter, Günahkarların lideridir. Eğitim için iki seneliğine bir okula gidince o...
