23. Bölüm Şeker Kız Candy

4.4K 438 17
                                    

"İyi misin?" Gözlerini kırpıştıran Hayal'in yüzünü kendine çevirdi Rüzgar. Baştan aşağı kızı süzüp yara alıp almadığını anlamaya çalışıyordu. "Bana, gözlerimin içine bak. Bir yerin ağrıyor mu?

"Alnın , alnın yaralanmış. Yine beni korumak için yaralandın."

"Önemli değil." Eliyle alnındaki kızıllığı silip camdan dışarı karanlık ormana  baktı  . "Şimdi senden bu arabadan inip ilerideki çalıların arkasına  geçmeni istiyorum. Başarabilir misin? Oraya yürüyebilir misin?"

Evet anlamında başını sallayan kızın kemerini  söküp yavaşça kapıyı araladı. Bir yandan arabaya doğru gelen adamları izliyor, diğer yandan Hayal'i olay yerinden uzaklaştırmaya çalışıyordu. "Ben çık diyene kadar sakın çıkma. Tamam mı? Olurda bir aksilik olursa sessizce saklan. Senin arka koltuktaki paketleri çocuklara götürmem gerek. Acıkmışlardır."

Genç kız sessizce karanlığa doğru adımladığında kapıyı geri örttü Rüzgar.  Kanlı alnını direksiyona dayayıp, bir eline gizlice silahını aldı.

"Aç kapıyı aç." Ses vermediği için sinirlenen adamlar  camı kırmak suretiyle kapıyı araladı. "Ölmüş mü bir bakın. Bize diri lazım. Eğer öldüyse patron bizi kazığa oturtur. Adem babaya ulaşmanın tek yolu bu herif."

Omzundan tutan el sertçe başını geri ittirdi. Nabzını kontrol edicek kadar yakın mesefeye gelene  kadar bekledi Rüzgar.  Baygın rolü yapıyor düşmanını korumasız halinde yakalamak istiyordu. Soğuk bir el boynuna uzandığında sakladığı silahı çıkardı. Düşmanının gözlerinin içine bakarak sıktı kurşunu.

Adam aldığı yara yüzünden kanlar içinde yere yığılırken o hiç olmadığı kadar sinirliydi. Ailesine değer verdiklerine el uzatılmasından nefret eder.  Sevdiği biri zarar gördüğünde çıldırırdı. Ormana  kaçan kızın  ürkek bakışları titreyen bedeni bu gece bu adamların tutuklanmaktan fazlasını hak ettiğini düşündürtmüştü.

"Ölmemiş, ölmemiş..." Ona doğru abanan adamı tekmeleyip  ikiye katlanmasını sağladı. Yerde kıvranan bedenin üstüne kurşun sıkıp bir sonraki hedefine saldırdı.

Hiç bir zaman düşmanınızı yaralı bırakmanız hayrınıza  olmazdı. Güçlenir, iyileşir daha fazla nefret dolu yakanıza yapışırlardı.

"Aileme bulaşmayacaktınız." Üstüne abanan diğer adamı boynundan kollarının arasına kıstırıp tüm gücüyle kendine çekti. Çırpınan adamın başı sertçe direksiyona indiğinde "Nasılmış?"diye sordu. "Bu Hayal'de olabilirdi. Beni yalnız yakalamalıydınız. O zaman daha insaflı olurdum."

Kendinden geçen adamı yere fırlatıp arabadan aşağı indi. Başını yukarı kaldırdığında korkuyla ona bakan iki kişiyi görmüştü.  "Tek bir şansınız var. Oda o silahı üstüme boşaltmak." Başını iki yana eğip  boynunu kıtlattı. Korkudan eli titreyen adam silahı tutmakta zorlanıyor ne yapması gerektiğini bilmiyordu.

"Abi sıkıyım, bu adam bizi öldürür. "

Öne doğru bir adım attı Rüzgar. Attığı adım diğerine göre rütbeli olduğunu düşündüğü  kişinin geri kaçmasına neden olmuştu.

"Patron öldürür.  Vurmak yok. "

"Ama abi..."

Titreyen eldeki  silahı hızla alıp adamı yere indirdi Rüzgar. Başını dahi o yöne çevirmeden yerdeki bedene kurşun sıktı.

"Nasıl bir polissin sen?" Korkuyla geri kaçtı  adam. Karşısındaki polis o kadar korkutucu duruyorduki. Gözü dönmüş gibi etrafına saldırıyor  önüne çıkanı yok ediyordu "Teslim oluyorum. Tutukla beni. "

Çömez DadıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin