15. bölüm Geri Vites

6.5K 476 11
                                    

Medya: Defne



"Yanlış yerde gidiyoruz."

"Kime göre yanlış?" İki eli sıkı sıkı direksiyona yapışmış heyecandan ter içinde kalmıştı Hayal. Alnındaki boncuk boncuk terler gittikçe artarken şeritte kalmaya çalışıyordu.

"Sola çok gittin şeritten çıkıyorsun. Orası dönüş..."

"Bana mı sormuşlar..." Dikiz aynasından ona emirler yağdıran çocuğa baktı. Hata yaptığının farkında olmasına rağmen bilmişlik taslıyordu. Malikanenin bahçesinde birkaç dakika araba sürmeye benzemiyordu. Trafikte olmak bambaşka bir şeydi. Sağ yanı deniz olduğu için korkudan sola kırıyordu direksiyonu sürekli.

"Ben belki o şeritten sürmek istiyorum.Karar vermeden önce neden fikir sormuyorlar."

O kadar saçmalamaya başlamıştı ki her hal ve hareketini eleştiren Deniz sadece alnına elini dayayıp iç çekmekle yetinmişti.

"Okula çok geç kaldık."

"Bilmiyor muyum sanıyorsun ben bunu?" Arkasına dönüp Deniz'i görmeye kalkmış aracı suya uçurmaktan son anda kurtulmuştu.

.... Üçyüz metre sonra sola dönün sonra sola dönün...

"Kolaydı, haspama bak sen." Navigasyona doğru bağırıp derin bir nefes aldı. Çengelköy'ün göbeğinde trafiğin en sıkışık olduğu yerde sola dönmesi gerekiyordu. Araç seline kapılmış haldeydi. Sinyali yakmasına rağmen dönmeyi becerememiş devam etmek zorunda kalmıştı.

"Ne yapıyorsun? Oradan dönmen gerekiyordu."

"Ben bilmiyor muyum dönmem gerektiğini?" Navigasyon yeni yollar hesaplarken o kendini savunmakla meşguldü. "Görmedin mi korna çaldılar ilerle diye." Önüne düşen saçları geri atıp "Magandalar beni dövse beni kim koruyacak?" diye sordu. "Hem arabalar üstüme üstüme geliyor sürekli?"

"Yollar dar olduğundan olmasın, burası İstanbul."

"Gerçekten mi? Ben dağın başındayız sanmıştım halbu ki?" Dikiz aynasından sus sen bakışları atıp yolu izlemeye devam etti Hayal . Beşinci sokakta sola dönmeyi başarabilmişti.

"Şerit..."

"Anladık, biliyoruz herhalde..." Direksiyonu daha sıkı tutup kontrolü sağlamaya çalıştı. Ne kadar çabaladığının bir önemi yoktu bir şekilde bir raddeden sonra araç sola kayıyordu.

Üzerine doğru gelen her araç biraz daha ürkmesine neden oluyor yinede kendini karşı şeritte buluyordu.

"Ne kadar kaldı?"Navigasyon dümdüz devam etmesini söyleyip susmuştu. Dırdır güzeli Deniz beyden ses seda çıkmıyordu. "Konuşsana, neden sustun?"

Başını yana çevirmeye kalkmış küçük çocuğun elleri tarafından durdurulmuştu.

"Önüne bak." Arkadan dadısının başını tutup yola doğru sabitledi Deniz. Heyecandan eli ayağı titreyen kızı sakinleştirmeye çalışıyordu. İlk gördüğünde Hayal'in ona dadı değilde bela olacağını anlamıştı. Ayranla sütü ayıramayan dadı mı olur diye düşündü. Gidiş geliş şeridine ondan habersiz karar verdikleri için neredeyse devlete dava açmaya kalkıcaktı dadısı."Geldik sayılır, şu ileri ki bina. Şimdi Sağa dön ve kibarca içeri gir."

"Tamam." Yüzünde koca bir sırıtış sevinçten yerinde sıçradı Hayal. Çengelköy kıyısından suya yuvarlanmadan yada aracın birini biçmeden okula varmışlardı.

"İlk iki dersi kaçırdık ama boşverrr. Kim uykulu uykulu anlatılanları dinler ki. Aracı yavaşça okulun bahçesine sokup "Önemli olan üçüncü ve dördüncü ders." dedi Hayal. "Beş ve altıda da onların yorgunluğunu atmak için uyunuyor zaten."

Çömez DadıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin