12. Bölüm Köşe Kapmaca

6.9K 569 56
                                    

Medya: Hayal 

"Gir şuraya..."

"İttirmesene prenses ısırırım bak..."

Didişen kazık kadar adam ve kıza bakıp sırıttı küçük kız. "Basıldınız..." Minik avuçlarını dudaklarına götürmüş neşeyle yerinde sıçramaya başlamıştı. "Prensle tanıştım değil mi Deniz kızı?"

"Sen miydin Duru?" Yatağın altına sokmak adına ikiye üçe katladığı Savaş'ı ittirmeyi bırakıp üzerine oturdu Hayal. Tamam babası mafyaydı. Hayatı aksiyon dolu olmuştu ama asla yalan söylemek zorunda kalmamıştı. Tehlike anında bunca yıldır yaptığı tek şey Savaş'ın yada babasının gelip onu kurtarmasını beklemekti..

Şimdi düşmanın ininde saklanıyordu. Babası kayıplara karışmıştı. Onu ziyarete gelen Savaş aşırı mutlu olmasına neden olmuş olsa da deli gibi korkmasına da neden olmuştu. Rüzgar onu görürse tek bakışta hastanede ki küstah polis olduğunu anlardı.

"Evet,evet kendisi prens olur." Üstünden kalkması için debelenen Savaş'ı kolundan ısırıp hızla odanın kapısının önüne geçti. Küçük kızı içeri çekip kapıyı kapattı. "Yatağa geçelim." Kahkaha atan ufaklığı kucaklayıp yatağın üzerine oturttu.

"Senin prensin mi bu?" Dudaklarını büzüp "Beğenmedim." dedi Duru. "Yeterince yakışıklı değil."

"Sende güzel değilsin zaten." Oturduğu yerden kalkıp üstünü başını silkeledi Savaş. "Bende seni beğenmedim. Demedi deme büyüyünce evde kalırsın."

"Savaş..." "Söylenen adama eline geçirdiği ilk yastığı atıp "Çocukla çocuk oluyorsun." dedi Hayal.

"Ben onlara çocuk demiyorum." Camın önüne geçip dışarıyı izlemeye başladı Savaş. Kalabalık yemek masasında sohbet eden adamları incelerken "0-6 yaş arası her insan evladı şeytanın yer yüzünde ki elçileridir ." dedi. " O masum görüntülerinin arasında ne sinsi ne inatçı bir ruh yatıyor bir bilsen."

"Madem öyle beni neden saklanmam için üç çocuklu bir eve kapattın..." Anlık sinirle kontrolünü yitirmiş bas bas bağırmıştı Hayal. Bakışları yatağın üzerinde onları dinleyen kıza döndüğünde ne demesi gerektiğini bilmiyordu. "Şey Duru'cuk..."

"Prensini ararken saklanman için mi seni bizim eve getirdi." Dizlerinin üzerinde yükselip dadısının yanına yaklaştı Duru. "O zaman bu abi senin prensin değil."

"E-evet..." Kucağına atlayan kıza şaşkınca sarıldı Hayal. Çocukların aklının faklı çalıştığını duymuştu lakin ilk defa tanık oluyordu. "Bu abinin prensesi başka. Aslen o prenses te senin gibi düşündüğü için bu abiyi bırakıp yurt dışına kaçmış. Benimle konuşmaya gelmiş. Üzgün olduğu için. Aşk acısı çekiyor."

"Hayal!" Kollarını birbirine dolayıp başını sitemle yana çevirdi Savaş. "Ben aşk acısı falan çekmiyorum. Özlemedim bile.."

"Tabi canım, birde prens olucaksın." Kırgın bir şekilde ona bakan Savaş'a sırıtıp Duru'nun saçlarıyla oynamaya başladı Hayal. Kıl payı da olsa Rüzgar'a yakalanmaktan kurtulmuştu işte. "Duru'cum abinin buraya geldiğini söylemesen olur mu kimseye? Bu aramızda sır olarak kalsın. Hem bakarsın bir daha ki sefere yanında prensesini de getirir."

"Prensesi kim?"

"Sindirella..."Küçük kıza bakıp "Ne oldu şaştın mı?" dedi Savaş. "Beğenemedin mi? Tipsiz abin Sindirella ile..."

"Zengin olduğun içindir." Adama dil çıkartıp dadısının arkasına saklandı Duru. "Yada kötü kalpli üvey kardeşlerinden kurtulmak için. Hala tipsizsin işte.."

Çömez DadıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin