Hastaneye geldiklerinde onu beklemeden arabadan inen Savaş'a ve içeri sürüklediği Hayal'e aldırmadı Defne. Gece boyunca görmeye alışkın olduğu bir manzaraydı.Arka koltukta neredeyse kendinden geçen şöförün yüzüne su çarpıp sakinleştirdi.Çamura bulanan kıyafetlerine aldırmadan kalabalık binaya girdi. Lobide bir o yana bir bu yana koşuşturan Sevda Defne'yi görmüş koşar adımlarla yanına gelmişti.
"Siz iyi misiniz? Hayal o nerde? Yaralandı mı? "
"Hayır, oda iyi. Az önce içeri girdiler. Görmediniz mi? "
"İçeri girdiler derken? " Seke seke yanına gelen kıza baktı Sevda şaşkın bir şekilde. "Hayal, sen burda... A-ama nasıl yani? "
"İyiyim annecik, maşallah sende taş gibisin. " Baştan aşağı onu süzen kadına sırıtıp "Gelinliğin bile kirlenmemiş ." dedi. "O kıyametten iyi kurtulmuşsun. "
"Bunları sen planladın dimi? "
"Ne? " Üzerinde gezinen suçlayıcı bakışlara anlam veremedi Hayal. "Ben niye kendi evimde böyle bir şey yapıyım ki? "
"Babanla evlenmeyeyim diye ." Önüne gelen saçlarını sinirle kulağının arkasına sıkıştırdı kadın. "B planın buydu dimi? Bu kadar alçaldığına inanamıyorum. Babanla evlenmeyeyim diye onlarca insanın ölümüne neden oldun sen? "
"Yok artık! " En yakın arkadaşını azarlayan kadına baktı şaşkın bir şekilde Defne "Hayal neredeyse bu gece ölüyordu Sevda abla, sen ne diyorsun? " Sinirden ayakta zor duran kadını yavaşça bekleme koltuklarından birine oturturken "Üstelik bu gece onun sevdiği, değer verdiği insanlar yaralandı . " dedi "Savaş mesela..."
"Savaş mı? "
"Evet, kaza kurşununa kurban gitmiş öküz. Benim bir ilgim yok ama inan. Ben bir yerden duydum sadece... "
"Kes saçmalamayı ." Bir şeyler geveleyen kıza bağırdı sinirle Sevda. "Savaş evde olamaz ki ?" Bakışları karnında bandaj yanlarına gelen adama döndüğünde "Senin burada ne işin var? " diye sordu öfkeli kadın "Sen Eylül ile birlikte Atıl'larda değil miydin? Onu oraya bırakman ve kapıda beklemen gerekiyordu ."
"Gitmekten vazgeçti. "Hayal'in yanına oturup " Kaçırmaması gereken şeyler varmış ." dedi Savaş. Sesi aşırı umursamaz çıkmıştı. "Düğünden bahsediyordu heralde? "
"Ama...Nerede o zaman benim kızım. "
"Şuan nerede olduğunu bizde bilmiyoruz. "
"Bu nasıl bir rahatlık ya? " Yumruk yaptığı elleri ile Hayal'in üzerine yürüdü telaşlı anne. Hissettiği sinir kulağına ulaşan seslerle darmadağın olmuştu. "Yirmi üç yaşında, adı Eylül Çiçek. Bomba patlaması sırasında yaralanmış. Kanaması durduruldu, organlarda hasar var. İç kanama riski yüksek. "
"Siz öldünüz? " Koltukta oturan kıza ve yandaşlarına baktı sinirle Sevda. Hissettiği nefret tüm vücudunu ele geçirirken "Senin bu gece o lanet yerde ölmen gerekiyordu . "dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çömez Dadı
MizahHerkesin hayatında kırılma noktaları vardır. Kimi için yüksek puanla üniversiteyi kazanmak, kimi için yüksek maaşlı bir işe kabul edilmek büyük bir olay olabilir ama Hayal için hayatın hazırladığı sürprizler bundan biraz fazlasıydı. İstanbul'un e...