Başına Bela Olurum #Wattys2022

7

Takip ve voteleriniz için çok teşekkürler.Devamının gelmesi dileğiyle..
Bende sizleri çok bekletmeden yeni bölümleri yayınlayacağım.
Sevgiler..

☆☆☆

Gencer'in hayalarını tekmelememin üzerinden koca bir ay geçti.
Evet ölmedim millet , hâlâ yaşıyorum.
Öldürmesini ben de bekliyordum ama insan demosu kılıklı herife süründürmek daha cazip gelmişti anlaşılan. Katre katre çıkarıyordu acısını. İnşallah kısır olmuştur da çektiğim çileye değiyordur.

Planını sonunda öğrenmiştim.
Benim Harputlu diye bahsettiği birinin özel kasasında tuttuğu belgeleri almamı istiyordu.
İstiyordu da, da-sı vardı işte o cümlenin..

Adamın yeraltı dünyasının ileri gelen mafyalarından biri olduğunu ve kasayı çok özenle koruduğunu her nedense başta değil de bir hafta önce söyleme zahmetinde bulununca,
aldığım hızlandırılmış - Afitap'ı yontma dersleri -ni unutup, yıllık küfür ihtiyacımı karşılayacak kadar ağzıma geleni saydırdım Gencer'e. Sonuç ne mi oldu?
En son koca villada beni yakalamak için attığı turla kendisi olimpiyatlık rekora imza attı.

Afitap'ı yontma dersleri nedir kısmına gelecek olursak, beni adamın mekanına kabul görecek kıvama getirme işkencesiydi. Okul derslerinden tutun Gencer'in deyimiyle -Karşı konulamaz bir dişi - olmamı sağlayacak tüm kabul görmüş eğitimler bütün günümü almakla kalmıyor, yatarken de bilinç altımda kalıcı hasara neden olabilecek kadar beni bunaltıyordu.

Neden bu kadar önemliydi bu belgeler? Sorduğum zaman yanıt alamamıştım. Para desem, adamın poposunu sildiği tuvalet kağıdına kadar her yeri para zaten sebep bu olamaz. Geriye tek bir seçenek kalıyor; mafya içi hesaplaşma..

Meğer bizim Gencer Karan'da aynı yolun yolcusuymuş. Yani bildiğin mafyaymış. Şansıma sağlı sollu tüküreyim ben zaten, akıllısı beni bulmaz ki.. Ben kesin bilmeden çok büyük bir günah işledim, acısı şimdi çıkıyor. Über bela seviyemin bir anda bu kadar artmasının başka açıklaması olamaz.

Bazen pes edecek gibi oluyordum iyice afakanlar basıyordu. Mafya bozuntusu bunu anladığı an motivasyonumu dinç tutmak için kardeşimin her seferinde çekildiği farklı bir videoyu gösterip depomu dolduruyordu. Bu kadar adi olmasını beklemezdim dediğim her seferinde daha da adileşiyordu işte.
Bir ay daha sürünecektim böyle lanet olsun ki..

Kapı tıklatıldı.
Derin bir nefes aldım sabırla. Beş dakika rahat bırakmıyorlardı insanı. Yarı açılan kapıdan bizim sarı başlı Rus ördek Olga kafasını uzattı.
"Danz dersı bajlaycak Aftamp hanim. Gencar bey diyor siz aşagi insin."

Hay senin çakma Türkçe'ne sokayım be kızım. Kulağım kanadı yemin ederim. Hele ismime Aftamp demiyor mu ,kafasını klozete sokasım geliyor.O da hiç haz etmiyor benden zaten ,isabet olur aslında, denesem mi?
"Bana değil ama sana Türkçe dersi ayarlasa fena olmaz Gencar Bey'in. Katlettin güzelim dili katil balina Olga.."

Kaşlarını çattı. Sinirle "Ben balina değil Aftamp hanim. Ben sizi söyleycak Gencar Bey'e."
Elimi sallayıp "Bir selam, bir de kendin için soğuk su söyle kız katil. Bendensin." deyip göz kırpınca sinirle çığlığı basıp kapıyı çarparak gitti.
Kıkırdadım. Her gün başka bir şikayetle Gencer'e gidiyordu bir boka yaramaması da onu iyice delirtiyordu.
Yemeğime zehir atar düşüncesiyle artık tepsiye iki kaşık koydurtuyor isteğim üzerine gözümün önünde  ilk baş o yemekleri tadıyordu, sonra da beş dakika bekleyip ben yiyordum.
Sokak kızıyız ama aptal değiliz çok şükür. Can pazarı burası, normal olan bir yer değildi ki ben normal davranayım.

Gencer'in çoğu zaman yaptıklarıma gülmesine de alışmıştım iplemiyordum fazla. Adamın resmen hobisi haline gelmiştim. Canı sıkkınsa  bulaşıp sinirden kudurtuncaya kadar benimle uğraşıyor, ben delirme aşamasına gelirken o da kendini yenilemiş oluyordu. Bilmem söylemiş miydim? Pislik herifin tekiydi.

Merdivenlerden inerken Gencer ile onun sağ kolu Yiğit kollarını kavuşturmuş  çatık kaşlarla karşılarında duran yakışıklı adama kitlenmiş vaziyetteydiler. Adam uzun boylu, kaslı , biskolata erkekleri gibiydi be, tek eksiği üstsüz giyilen mutfak önlüğüydü.

Yanlarına indiğimi ilk önce adam fark etti. Beni gözleriyle baştan aşağı inceleyip ardından ışıklar saçarak gülümsedi. Onun hareketlerini izleyen Gencer ile Yiğit başlarını gülümsediği yöne, yani bana çevirdiklerinde kaş çattıkları alan belediye çukuru gibi gitgide derinleşti.

"Merhaba, siz Afitap hanım olmalısınız?" 

Başımla onayladım. "Merhaba, siz de sanırım dans öğretmenimsiniz?"

Onlardan birkaç adımda uzaklaşıp yanıma geldi. Elimi tutup dudaklarına götürdüğünde kızardığımı hissettim. Ne kadar da kibar bir bey!

-Nesliniz tükeniyor amk, genlerinizi yeni nesillere aktarın az biraz - diyesim gelmişti.
Gencer'e göz ucuyla baktığımda çoktan gözleriyle adamı dövmeye başlamıştı. Yiğit'e de arada pas atıyor olmalı ki onda da aynı ifadeyi gördüm. Egoları zedelendi kesin, tabi bu kadar muhteşem bir varlık ortalıkta gezince normal.

"Ben Şahin."
"Doğan görünümlü mü?" diye tutamadığım gerzek esprim dudaklarımdan firar etti.

Bozuldu haliyle, "Efendim? Anlamadım" diyerek salağa yattı. Arkasında kalan Yiğit, Gencer'in omzuna kapanmış sessiz kahkahalar atarken, Gencer başını öne eğmiş güldüğünü saklıyordu.

"Çok özür dilerim hocam sizin gibi bir öğretmen beklemiyordum, şaşkınlığıma verin." deyip gülümsediğim de, yüzünde bu sefer güller açan Şahin hoca olmuş, arkadan gülüşmeler kesilmişti.

"Hazırsan başlayalım."

"Evet dersim başlıyor beyler, siz çıkabilirsiniz.." dedim bizim safozlara. Kötü  kötü baksalar da aldırış etmedim. O esnada Şahin hoca ilerleyip sehpaya koyduğu laptopundan müzik ayarlamak için eğildi.

Gencer geçip büyük köşeli koltuğa oturup bacak bacak üstüne attı.
"Bugün işimiz yok, izleyici olarak buradayız ,öyle değil mi Yiğit?"
"Aynen öyle Abi." diye cevaplayan Yiğit de, onun yan tarafına geçip kuruldu.                                              Sen sabır ya Rab! Bunların tipine bakan da, benimle dalga geçmekten daha önemli işleri var sanır.

Odaya dolan müzik eşliğinde Şahin hoca bana doğru yaklaşıp elime uzandı.
"Şimdi bir elini omzuma koy ,diğer elini ise bileğini bükmeden benim avuç içimde duracak şekilde tutacaksın."
Dediklerini yaparken bir eliyle belimi tuttu. Yandan gelen öksürük sesi müziği bastırınca kollarımı sinirle aşağı indirdim .Şahin hoca da gerilmişti. Gencer'e toz ol imasıyla konuştum. "Gencer Bey su içmeye gidin isterseniz?"

"Yok yok geçti, devam edin."
Anlamazlıktan gelip istifini bozmadı. Gözümü devirip önüme döndüm. Tekrar aynı pozisyonu aldık. Birkaç figürden sonra Şahin hoca belimi daha kuvvetle tutup beni arkaya yatırır gibi şekillendirdiği figürde kendisi üzerime gelecek kadar eğildi.

Tekrar öksürük sesleri..
Amk gidip ballı zencefil mi kaynatıyorsunuz? Öksürük şurubunu kafanıza mı dikiyorsunuz? Ne yapıyorsanız yapın ama şu sesleri kesin yahu, dikkatim dağılıyor.

Doğrulup  bakış attığımda yine sesleri kesildi. Şahin hoca kimlere çattım dercesine başını yana kaydırdı ardından onları yok sayıp bana talimat vermeye devam etti.

"Bak bu göstereceğim figür, tango hareketine benzer biraz. Dansın en göz dolduran hareketidir." deyip baldırımdan tuttuğu gibi bir bacağımı beline sardığında hakikaten de dediği gibi göz doldurduğunu gördüm.
Gencer hızla yerinden kalkıp, hocayı tuttuğu gibi gözünü yumruğuyla boşluk bırakmayacak şekilde doldurmuştu..