Başına Bela Olurum #Wattys2022

30

He heytt belaya gelin canlar fırından yeni çıktı😉

Okuyana,emeğe saygı duyup voteleyene, görüş bildirene ayrı ayrı selam olsun..
İkisini birden yaparsanız eh o zaman yazar size kurban olsun😍😘😘

Sürç-ü lisan ettiysek affola..
😊😊

Keyifli okumalar..

                            30.

İki el ateş edildi..(Alıntı)

Gavur oğullarının ikisi birden yere kapaklandı.Yiğit ile Cihan'ı gördüğüm an,yaradana meleklere hatta gelişi güzel film karakterlerine bile şükrederek dizlerimin üzerine çöktüm.

Koşar adım gidip adamların tepesine dikildiklerinde yerimden ayaklanıp,
titreyen dizlerimle yanlarına gittim.
Mushab kalbini tutuyor,olduğu yerde titreşime alınmış cep telefonu misali zangırdayıp duruyordu.

Önümdeki leşler kıpırtısız dururken etrafa yayılan kan kokusu midemi talan etmeye yetmişti.Yine de kanı direk görmediğim için karanlığa duacıydım.

"Abla iyi misin?"

"Bu kör karanlıkta iki sünnetsizin beni az daha mıhlayacak olmasından sonra mı?! Tam zamanında yetiştiniz aslanlarım benim!"

Tıkırdayan dişlerimle söylediklerim boğuk çıkmıştı biraz.Cihan uzanıp sarılınca ben de kolumu ona dolayıp kokusunu içime çektim derin derin..

Şeyh Mushab'ın sesini işittiğim an Cihan'ın kollarından çıkıp ona baktım.
İple bağlı ellerini kaldırmış korkuyla kendi dilinde bir şeyler geveliyordu.

"Atawassal iilaykum ann yaqtulanî"

(P.s;Yalvarırım beni öldürmeyin)

Ne diyordu bu be?
İleyküm demesi bana duayı anımsatmıştı.
Yazıktı yahu garibana.Yaban ellerde başına neler gelmişti.Bozmayıp ayak uydurmaya çalıştım.

"Amîn..İleykum berakatühü mûrselin"
deyip arapça dualardan bildiğim kelimelerle karma yaptım.İnşallah küfretmiyordur da,çarpılmayız..

Yiğit şaşkın şaşkın bana baktı.
"Afitap sen arapça biliyor muydun?"

"Yooo..Benimki sadece empati kurma amaçlı girişimcilik örneği be Yiğidow.."

Cevabımla başlayan kıkırtısı koşan ayak seslerini işitmemizle yarıda kaldı.Hızla silahlarına davranırlarken ben de iki elimle sıkıca silahımı kavrayıp seslerin geldiği yöne doğrulttum.

Başta Mafi,Muhtar,Malibu üçü bir aradasının ardından Hamza,Bedirhan ve aşiretin adamlarının sökün ettiklerini gördüğümde silahımı indirdim.
Yerdeki iki ölü adamda dolaşan bakışlar sonra Mushab'a en son olarak da bize çevrildi.Mafi'nin rahatlar ifadesiyle saldığı nefes yerini çok geçmeden sinirli bir tıslamaya bıraktı.

"Afitap senin dışarıda ne işin var?!"

Bunun da derdi benimle amk..
Onca çatacak insan varken yine piçozluğu tutup beni buldu.

"Anahtarım yoktu kapıda kaldım Mafi.Tövbe ya.."diye ters ters karşılık verdim.
Vermez olsaydım.
Gözleri iki adet kora dönmüştü.
Karanlıkta parlayıp o da yetmezmiş gibi hırlayıp üzerime gelince en yakınımda ki Cihan'ın ardına sindim.İstediğinde tüm hücrelerimi aynı anda ayrı ayrı sindirebiliyordu piçoz..

Ulen bu Mafi'yi vakti zamanında anası yokken Elm Sokağı'ndaki Freddy mi emzirdi ne yaptı?!..

Iyyy..Zaten kabus gibi bir yerdeydik gözümün önüne gelen görüntülerle iyice tüylerim ürpermişti.