15

30K 1.4K 262
                                    


Dışarı çıktığımızda hala az önceki konuşmamız zihnimde dolanıp duruyordu. Gencay, yakında anlarsın demekle Gencer'e bir fenalık yapacağını mı kastetmişti acaba?
İçim huzursuzdu.
Gencer'in sadece annesine ulaşmak için Harputlu' ların içine girmemi istediğini sanıyordum ama Harputlu' ların Karan' lara karşı bu kadar düşmanlık beslediğinden haberi var mıydı işte onu hiç bilmiyordum. Yine de bu sözleri Gencer'in kesinlikle duyması lazımdı.

İşin komik tarafı Gencay beni de bir Karan olarak görüyordu iyi mi?!
Halbuki ben başta tanışırken soyadımı Korel diye söylemiştim.
Dikkatli olma konusunda erkekler kadınlara çekseydi eğer, ciddi anlamda tehlike yaratabilirlerdi belki ama daha çok çalışmaları lazımdı çook..

Arabayı park ettiğimiz yere doğru yürürken beynimde bir sürü soru işareti birbirini kovalayıp duruyordu. Gencay arayı açmış ben arkada kalmıştım. Diğer restoranın kapısına yanaşmış  yırtık pırtık elbiseleri ve kirli hallerinden dilenci oldukları besbelli biri kız diğeri erkek iki çocuğa gözüm takılınca durdum. Simaları tanıdık gelmişti.

Daha dikkatli baktım evet tanıyordum ya..Fıçı Nedim'in ininden kaçmadan önce aynı depoda beraber kaldığımız Yusuf'la Gülay'dı bunlar. Vay be! Ne zamandır görmüyordum onları. Son gördüğümden bu yana Yusuf'un boyunun uzaması dışında, pek bir değişiklik yoktu ikisinde de.
Ben yaş olarak büyük olduğum için Nedim hapisteyken göz kulak olmuştum başlarına kötü bir şey gelmesin diye ama Nedim'in serbest kalması her şeyi değiştirmişti haliyle.

Ha siktir..
İti an çomağı hazırla!
Yusuf'la Gülay'ın yanına yaklaşan Nedim'i görmemle birden gözlerim fal taşı gibi açıldı.

Lanet olsun ki Gencay'ında bana o an sesleneceği tuttu. Arabanın yanına ulaşmış anahtarı çıkarırken arkasına dönüp omuz üzerinden bana herkesin duyabileceği şekilde, "Afitappp gelsene hadi!" diye  çağırmasıyla, koca götlü Nedim hızla başını bize doğru çevirdi ve onunla göz göze geldik.

Her şey saniyeler içinde gerçekleşti..

İlmek ilmek sırtımdan ter boşandı.
Gencay'ın benim ne olduğumu öğrenmesi mi daha kötüydü yoksa Fıçının beni yakalaması mı? Bilemedim.

Korumalar arabaya binmişti çoktan, Gencay ise adım attığımı görünce geliyorum sanıp arabaya bindi.
Nedim'in bana doğru koştuğunu görünce gerisin geri dönüp tabanları yağladım.
Gencay ve korumaları  yokluğumu fark edinceye kadar, ben çoktan karşıdan karşıya geçmek için atılmış arabaların kornalarına aldırmadan, ara sokaklardan birine dalmıştım bile.

Yüreğim ağzımda atıyordu.
Çıkan sesleri kulaklarımın uğuldamasından ayırt edemiyordum. Soluk soluğa birkaç ara sokağa daha girdim çıktım.
Fıçı Nedim hayatta bana yetişemezdi o koca götüyle zaten, benim korkumda bu değildi.
Emir verdiği çakallarının etrafta  hazır olda beklediğini bilirdim.
Kaçmaktan görememiştim gerçi ama onlara işaret çaktıysa kurtulmam işten bile değildi.

Ardıma saniyelik bakış attığım zaman bana doğru tazı gibi koşan birini görmemle çığlığı bastım.
Lanet ya gelmişlerdi işte!
Ayaklarım hızımdan dolayı birbirine dolanmaya başlamıştı. Bu koşu çok sürmezdi elbet, bir noktada gücüm tükenecekti.

Nitekim yavaşlamaya başladığımda arkamdan birinin beni çekmesiyle ikimiz birden yere yuvarlandık. Saçlarımı önümden çekip nefes nefese beni tongaya düşüren iblise baktım. O da nefes nefese kalmış şeytani sırıtışıyla gözlerini üzerime dikmişti.
Nedim'in it sürüsünden biri..

Kaybedecek zaman yoktu. Etrafa bakındım. Avcumu kaplayacak büyüklükteki taşa uzanıp aldığım esnada o da üzerime saldırmıştı.
Hiç düşünmeden son kalan deli gücümle taşı kafasına indirdim.

Başına Bela Olurum #Wattys2022Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin